İSTANBUL (AA) - İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED), her 10 hastanın sadece
birinin KOAH tanısı aldığını, Türkiye'deki 3-5 milyon KOAH hastasının sadece 500 bininin hastalık tanısıyla izlendiğini bildirdi.
İSTAHED'ten yapılan yazılı açıklamada, toplum tarafından bilinmediği için tanısının doğru konması mümkün olamayan KOAH'ın (Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı) nefes yollarındaki mikroplar sebebiyle olmayan bir
iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı ve dünyadaki
ölümlerin 3. nedeni olduğu belirtildi.
Kırk yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH görülmesine rağmen her 10 hastanın sadece birine KOAH tanısı konabildiği ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"Bu istatistiklere göre Türkiye'deki 3-5 milyon KOAH hastasının sadece 500 bini KOAH tanısıyla izlenmektedir. Hava kirliliği, odun ve tezek kullanımı, sigara içimi, aşırı kilolu olmak, fiziksel aktivitede
azalma KOAH hastalığı için büyük risk faktörleridir. KOAH nefes darlığı, balgamlı
öksürük, gibi bulgular vermektedir ve kesin tanısı nefes ölçüm testiyle konmaktadır.
KOAH tanısı konduktan sonra hasta öncelikle sigara içiyorsa sigarayı bırakmalı, sağlıklı
beslenmeli, bol hareket etmeli ve aşılarını yaptırmalıdır. KOAH hastaları grip ve
zatürre aşılarını mutlaka yaptırmalıdır çünkü grip hastalığı özellikle KOAH hastalarında
solunum yetersizliğine ve zatürreye neden olmaktadır."
- Grip aşısının önemi
Açıklamada, gribe bağlı gelişen zatürrenin de 2 türü bulunduğu, primer gribe bağlı gelişen
zatürrenin, akciğerlere kadar virüsün ulaşıp iltihaba yol açmasıyla oluştuğu aktarıldı.
Bu zatürre türünün grip hastalığının bir türlü düzelmemesi ve kötüleşmesiyle ve ateşin
yüksek kalmaya devam etmesiyle görüldüğü vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"KOAH hastalarında gribe bağlı gelişen
zatürreden ölme riski akciğerlerin hastalık nedeniyle düzgün çalışamaması nedeniyle
diğer insanlardan çok daha yüksektir bu sebeple KOAH hastaları her yıl mutlaka grip
aşısı olmalıdır. KOAH tanısı olan hastalar hekim tarafından reçete edildiği takdirde
grip aşısını ücretsiz olarak eczaneden temin edebilmektedir.
Sekonder grip zatürresi ise grip hastalığı düzeldikten 1-2 hafta sonra ortaya çıkabilir.
Ateş yüksekliği, öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi şikayetler görülebilir. Grip
düzeldikten sonra oluşan bu zatürrenin sebebi başta stafilokok adı verilen mikroplar
olmak üzere bakterilerdir, antibiyotikle tedavi edilebilir ama KOAH hastalığı olanlarda
antibiyotikle tedavi edilebilse de ölüm riski sağlıklı bireylere göre çok daha yüksektir."
Açıklamada, Sağlık Bakanlığının 2016'da yayınladığı genelgeyle özellikle KOAH gibi risk
grubunda olan hastalara zatürre aşısının ücretsiz olarak aile sağlığı merkezlerinde
yapılmasını önerdiği, böylece normal bireylere göre zatürre nedeniyle 4 kat
artmış ölüm riski olan KOAH hastalarının korunmasının hedeflendiği belirtildi.
- "Aşı karşıtı söylemler toplum sağlığını tehdit ediyor"
Açıklamada, dünyada her yıl 2-3 milyon insanın aşıyla korunulabilen hastalıklar nedeniyle hayata veda ettiği ifade edildi.
Aşıların özellikle risk gruplarında hem kalıcı sakatlıkları hem de ölümleri önleyebildiği aktarılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Toplumlarda aşılı birey sayısı arttıkça aşılanmamış bireylerin
hastalık etkeniyle temas olasılığı azalır ve o hastalığın görülme sıklığı da büyük oranda
azalır.
Her geçen yıl aşılanan çocuk ve yetişkinlerin sayısı görsel medyada, sosyal medyada
çıkan aşı karşıtı haberler, köşe yazıları ve kitaplar nedeniyle gittikçe azalmaktadır. Bu
durum toplum sağlığını ciddi biçimde tehlikeye atmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü aşı kararsızlığının yayılması üzerine 2012 yılında 'Aşı tereddütleri
Grubu' kurmuş ve bu alanda yoğun şekilde çalışmalar yapmaya başlamıştır.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı aşı kararsızlığının artması üzerine bir site kurmuş ve bu
siteyle doğru ve güvenilir bilgileri paylaşmayı amaçlamıştır.
İstanbul Aile Hekimliği Derneği de bu konuyla yakından ilgilenmiş halkı bilgilendirmek
amacıyla doyurucu içeriğiyle 'asinedir.com' isimli siteyi kurmuş ve bu alanda
çalışmaya başlamıştır.
KOAH hastalığı, aşılar ve etkileri konusunda doğru bilgilendirmenin ve
bilinçlendirmenin sağlanması amacıyla sosyal medyanın ve kitle iletişim araçlarının
doğru kullanılması farkındalığı ve bilinci kesinlikle arttıracaktır."