Her 4 gebeden biri fiziksel şiddet görüyor
Ege Üniversitesi (E.Ü.) Hemşirelik Yüksek Okulu Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı ile Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, her 4 gebeden birinin fiziksel şiddete maruz kaldığını ortaya çıkardı.
Çalışmanın, Manisa İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı iki sağlık ocağına başvuran 101 gebe üzerinde gerçekleştirildiğini açıklayan Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahsen Şirin, "Gebelik sırasında fiziksel şiddet sonucu, kanamalar, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, düşük yapma, ölü doğum gibi komplikasyonlar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca yine bu kadınlarda depresyon görülmekte ve gebelik sonuçlarını etkileyebilecek sigara, alkol, madde bağımlılığı gibi kötü sağlık alışkanlıklarında artış görülebilmektedir" dedi.
Yapılan çalışmada şiddetin hangi sıklıkla tekrarlandığı sorusuna gebelerin yüzde 64'ünün şimdiki gebeliklerinde, yüzde 48'inin normal zamanlarda nadiren yanıtını verdiklerini belirten Prof. Dr. Şirin, "Gebeler, şiddet nedeni olarak birinci sırada kocanın akrabaları tarafından kışkırtılmasını (yüzde 32), ikinci sırada maddi güçlükleri (yüzde 26), üçüncü sırada da kocanın aşırı sinirli olmasını (yüzde 18) göstermişlerdir. Gebelerin yüzde 54'ü eşlerinin bu davranışları karşısında üzüldüklerini ve kendilerini kötü hissettiklerini belirtirken, yüzde 18.7'si normal karşıladığını ifade etmişlerdir" diye konuştu.
Kadınlara yönelik fiziksel şiddetin gebeliklerinde de devam ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Şirin, "Bu şiddetin en önemli nedeni de maddi güçlüklerdir. Kadına yönelik şiddet sektörler arası işbirliği gerektiren bir halk sağlığı sorunudur. Şiddetin önlenmesi, sağlık, adalet, sosyal hizmetler ve güvenlik birimlerinin işbirliğini ve toplumun katılımını gerektirmektedir. Güçlü bir koruma şemsiyesi ile işbirliği içindeki yasal ve sosyal hizmetlerle, sağlık hizmeti eşit düzeyde önem taşımaktadır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede kuşkusuz en önemli unsur şiddetin oluşmasının önlenmesidir. Kadına yönelik şiddetin tanınması ve nedenlerinin kavranması amacıyla, sağlık çalışanlarının eğitilmeleri gerekmektedir. Yasal tedbirlerin yanı sıra şiddet gören kadınları destekleyici mekanizmaların oluşturulması ve toplumun duyarlılığını arttırıcı çalışmaların yapılması, şiddet uygulayan kişilere yönelik rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi zorunluluk taşımaktadır" şeklinde konuştu.
