Meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olarak biliniyor. Oldukça riskli durumlara yol açan meme kanseri hakkında bilinçli olmak ve evde düzenli olarak meme kontrolü yapmak gerekiyor. Prof. Dr. Ayhan Koyuncu, meme kanseri taramasının meme kanseri risklerini azalttığını belirtirken, kilolu kadınlarda riskin yüksek olduğunu söyledi.
Meme kanserinin tarama programlarıyla erken teşhis konulduğunda tamamen kurtulabilecek bir kanser türü olduğuna işaret eden Prof. Dr. Koyuncu, "Türkiye’de 9 kadından biri meme kanseri riski taşıyor. Meme kanserlerinin yüzde 10-15’i ailesel geçiş göstermekte. Birinci derece akrabalarında meme kanseri olanlarda mamografi çekilme yaşı 35’e inmektedir. Birinci derece akrabasından iki kişide meme kanseri görülen kadınların meme kanseri riski 3 kat artıyor" ifadelerini kullandı.
Koyuncu, meme kanserinin daha çok 50’li yaşlardan sonra görüldüğüne dikkati çekerek, “Erken adet görmeye başlayan, geç adetten kesilen, hiç çocuk doğurmayan ya da 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapan, kilolu, ışın tedavisi alan kadınların meme kanserine yakalanma riski diğer kadınlara oranla fazla” ifadelerini kullandı.
Uzun süre doğum kontrol hapı ve menopoz ilaçları kullananların da meme kanserine yakalanma ihtimalinin kullanmayanlara göre bir miktar fazla olduğunu ifade eden Koyuncu, “Spor yapanlarda, organik ürünlerle beslenenlerde ve 16 aydan fazla emzirenlerde ise meme kanseri daha az görülüyor” dedi.
Koyuncu, meme kanserinin taranabilir bir kanser türü olduğunu vurgulayarak, "Hiçbir belirtisi yokken tespit edilip çok basit cerrahi girişimlerle tedavi edilebilir. Düzenli doktor muayenesi, 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi dediğimiz meme filminin çekilmesi önemlidir. Tarama yöntemleri meme kanserinden ölümleri azaltmaktadır” diye konuştu.