HABER

"Her annenin sütü bebeğine özeldir"

SBÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Meltem Akçaboy: - "Her annenin sütü kendi bebeğine özel olarak üretilir. Bebeğin doğum haftasına göre sütün içeriği değişir. Aynı zamanda içerik bebeğin emzirilme gününe ve miktarına göre de değişir. Aynı emzirme seansında bile sütün içeriği biçim değiştirerek bir bebeğin doygunluğunu sağlayacak biçime kavuşur" - "Bir annenin sütü ikiz bebekleri, üçüz bebekleri, dördüz bebekleri için bile tek başına yeterli oranda üretilme kapasitesine sahiptir"

AYŞE ŞENSOY BOZTEPE - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Meltem Akçaboy, her annenin sütünün kendi bebeğine özel üretildiğini, bebeğin doğum haftasına göre bile sütün içeriğinin değişebildiğini söyledi.

Doç. Dr. Akçaboy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anne sütünün mucize bir besin olduğunu, emzirmenin ise anne ile bebek arasında hem hormonal hem de psikolojik etkileşimi sağlayan eşsiz bir süreç olduğunu belirtti.

Anne sütünün bebeğin geleceği için en önemli yatırım ve ilk 6 ay tüm ihtiyaçlarını karşılayacak özellikte olduğunu ifade eden Akçaboy, "Anne sütünün yaşayan, içerisinde dinamik ve biyolojik özellikleri içeren eşsiz bir yapısı var. Bir annenin sütü kendi bebeğine özel olarak üretilir. Bebeğin doğum haftasına göre sütün içeriği değişir. Aynı zamanda içerik bebeğin emzirilme gününe ve miktarına göre de değişir. Aynı emzirme seansında bile sütün içeriği biçim değiştirerek bir bebeğin doygunluğunu sağlayacak biçime kavuşur." diye konuştu.

- "Doğum sonrası yaşanan depresyonu engelliyor"

Akçaboy, anne sütünün özellikle obezitenin getirdiği problemler, şeker hastalığı, astım, alerjik hastalıklar ve bazı inflamatuar hastalıklardan bebeği koruduğunu söyledi.

Yapılan çalışmalarda sadece anne sütü ile beslenen bebeklerin diğer besin alanlara göre daha fazla zeka puanları gösterdiğini anlatan Akçaboy, anneler için çok faydalı olan emzirmenin, bebekle bağı güçlendirdiğini vurguladı.

Akçaboy, emzirme sürecinin, doğum sonrası yaşanan depresyon ve hüzün durumunu da engellediğine işaret ederek, "Annelerimizin kansızlığını, ağrılarını azaltmak, kilo vermelerine yardımcı olmak gibi bir özelliği de var. Uzun dönemde baktığımızda meme ve yumurtalık kanseri için de emzirmenin koruyucu olduğunu biliyoruz." dedi.

Anne sütüne ilişkin doğru bilinen yanlışlar olduğunu dile getiren Akçaboy, şunları kaydetti:

"Annelerimiz sütlerinin yetmediğini düşünerek çok sıklıkla bize başvurur. Annelerde, çok ağlaması, çok huzursuz olması, uyumaması, çok hareketli olması, başka şeyler verildiğinde doyması gibi bebekte olan başka işaretleri hep anne sütüne ve beslenme ile ilgili sorunlara bağlama eğilimi var ama bunlar bizim için kesin işaretler içinde değildir. Temel nokta, bir annenin kendisine inanması, güvenmesi ve her istediğinde, ağladığında sık olarak bebeğini emzirmesidir.

Bu inanış ve uygun teknikle sık aralıklarla bebeğini emziren bir annemizin sütünün bebeği için yetmemesi çok mümkün olmaz. Bir annenin sütü bebeğine özel üretilir ve onu beslemeye, büyütmeye kesinlikle yeter. Hatta bir annenin sütü ikiz bebekleri, üçüz bebekleri, dördüz bebekleri için bile tek başına yeterli oranda üretilme kapasitesine sahiptir."

Akçaboy, eğer herhangi bir nedenle annenin sütü azaldıysa, başka besinlere geçiş ihtiyacı olduysa ya da sütü kesildiyse, emzirmenin yeniden başlatılmasının da mümkün olduğunu dile getirerek, bunun için annelere hastanelerdeki Anne Sütü Emzirme ve Relaktasyon Polikliniklerine başvurmalarını tavsiye etti.

En Çok Aranan Haberler