ANKARA(ANKA) -Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Kemal Abdullahoğlu, Türkiye'nin döviz cinsinden üç kat daha fazla borca girdiğini belirterek, her yeni doğan bebeğin ortalama 8 bin dolar borçla doğduğunu söyledi.
Abdullahoğlu AK Parti hükümetinin ekonomi politikasını sert sözlerle eleştirdi.
AK Parti iktidarı devraldığı 2002 yılında, Türkiye tarım ve hayvancılık ürünleri bakımından dünyanın kendi kendine yetebilen yedi ülkesinden biri olduğunu anımsatan Abdullahoğlu, "Bugün meyve ve sebzeden tutun da birçok tarım ve hayvancılık ürününü, yetmedi, saman bile ithal etmek zorunda kalan bir ülke değil mi Türkiye? Bu durumda nasıl tarım ve hayvancılıkta uçmuş oluyoruz yoksa dibe mi vurmuş oluyoruz, sormalı Davutoğlu'na. AK Parti'nin iktidarı devraldığı 2002 yılında, Türkiye'nin iç ve dış toplam borç yükü 220 milyar dolar düzeyinde idi. Bugün ise 600 milyar dolar. Yani döviz cinsinden Türkiye üç kat daha fazla borca girmiş durumda. Her yeni doğan bebek ortalama 8 bin dolar borçla doğuyor" dedi.
-"BARIŞ SÜRECİ UYDURMASIYLA GELİNEN NOKTADA BÖLGEDE KONTROL ELDEN ÇIKMIŞ"-
AK Parti'nin iktidarı devraldığı 2002 yılında, Doğu ve Güneydoğu da neredeyse sıfır terör noktasına gelindiğini kaydeden Abdullahoğlu açıklamasına şöyle devam etti:
"Bugün ''Barış Süreci uydurmacasıyla' gelinen noktada bölgede kontrol elden çıkmış, dünyada örneği görülmemiş bir şekilde silahlı terör örgütüyle müzakere noktasında olan bir hükumet var. Gemi azıya alan, şımaran terör örgütü Meclisteki uzantılarıyla birlikte her gün yeni talepler öne sürerek tehditler savurmuyor mu? Bu durumda uçmuş mu oluyoruz yoksa çıkmaz bir sokağın tam ortasında bölünme tehlikesi ile yüz yüze miyiz? AK Parti'nin iktidarı devraldığı 2002 yılında, Türkiye'de halkın tasarrufları toplam milli hasılanın yüzde 27-28 i civarı idi. Yani halk iyi kötü kazancından bir miktar tasarrufa da para ayırabiliyordu. Ya bugün? Toplam hasılanın sadece yüzde 9.7 si oranında tasarruf yapılabiliyor halk. Yani halk bırakın tasarruf yapmayı boğazına kadar borç batağında ve ''günü kurtarma ekonomisi ' uygulamak zorunda. Halkın yüzde 85'i borçlanmadan ayın sonunu getiremiyor. Cebinde olmayan, hiç kazanmadığı ve belki de hiç kazanamayacağı parayı borçlanarak yaşamını sürdürmeye çalışan büyük çoğunluk yaşıyor bu ülkede.
-"EMEKLİLER AYIN SONUNU GETİREMİYOR"-
AK Parti'nin iktidarı devraldığı 2002 yılında, yine o yıllarda bir işçi emekli ikramiyesiyle bir ev araba alabiliyordu. Ya bugün bırakın ev yâda araba almayı 11 milyon emeklinin yüzde 85'i açlık ve yoksulluk sınırı altında bir maaşla geçinmek zorunda, ayın sonunu getiremiyor. Bu durumda refah ve yaşam standardı bakımından uçmuş mu oluyor Türkiye? AK Parti'nin iktidarı devraldığı 2002 yılında, Halk yoğun kullandığı temel ihtiyaç ve tüketim maddelerine bugüne göre çok ama çok daha kolay ulaşılabiliyordu. Oysa durum bugün çok farklı gerçekten bir uçma var ama nasıl bir uçma?
-"HALKIN AKLI VE HAFIZASIYLA DAHA FAZLA OYNAMAYIN"-
AK Parti'nin iktidarı devraldığı 2002 yılında, çevremizdeki tüm komşu ülkelerle dostluk ilişkilerimiz oldukça iyi durumda idi. Ya bugün? Komşularımızla ilişkiler kötü komşularımız arasında dost tek ülke kalmadı. ''Türkiye ye güven kalmadı' diyen komşu ülkeler var. Dört ülkede elçiliğimiz bile yok uzunca bir süredir. Listeyi daha fazla uzatmadan şimdi soralım! Bu mudur '' uçurduk '' dediğiniz Türkiye? Sayın Davutoğlu seçimlere dört ay kalan şu süreçte artık halkın aklı ve hafızasıyla daha fazla oynamayın."(ANKA)
(HSN/ÖZK)