'Her Hava Sahası Ihlalinde Uçak Düşürülseydi, Ege Uçakların Mezarlığı Olurdu'

Todayszaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Bülent Keneş, hava sahası ihlalinin uçak düşürmeye gerekçe olamayacağını söyledi. Keneş, "Her hava ihlali, uçak düşürmeyle sonuçlanmış olsaydı, bugün Ege gerek Yunanistan'ın gerek Türkiye'nin savaş uçaklarının mezarlığına dönüşmüş olması gerekirdi." dedi.

Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na konuşan Keneş, Türk uçağının Suriye'de düşürülmesini değerlendirdi. Suriye'nin resmen iç savaşın yaşandığı bir ülke olduğuna dikkat çeken Keneş, konjektür olarak bu tür hadiselerin yaşanabileceğinin düşünülmesi gerektiğini söyledi. Belli senaryolara hazırlıklı olmak gerektiğini belirten Keneş, uçak düştükten sonra 'sanki hiçbir hazırlığımız yokmuş' gibi bir tavır takınıldığını ifade etti.

Ankara'daki Güvenlik Zirvesi'nin sonuçlarını hatırlatan Keneş, hava sahası ihlali yapılmasının uçağın düşürülmesine haklılık kazandırmayacağını vurguladı. "Her hava ihlali, uçak düşürmeyle sonuçlanmış olsaydı; bugün Ege gerek Yunanistan'ın gerek Türkiye'nin savaş uçaklarının mezarlığına dönüşmüş olması gerekirdi." diyen Keneş, savaşın eşiğinde bile ülkelerin eğer savaşı tetiklemek istemiyorlarsa bu tür hadiselerde çok hassas davrandıklarını ifade etti.

Keneş, şöyle devam etti: "Belli ki Suriye'deki irade, kazayi bir durum söz konusu değilse ki Suriye gibi çok hiyerarjik çok katı rejimlerde kaza ihtimalinin olduğunu çok zannetmiyorum; belli ki Türkiye'nin Suriye muhalefeti ile olan angajmanından duyduğu rahatsızlığa karşı bir tırnak içerisinde 'had bildirme' eylemi olarak planlandı."

Türkiye'nin Suriye'ye tek başına müdahale edemeyeceği izlenimden dolayı 'had bildirme' yapıldığını dile getiren Keneş, bunun yanlış bir teşhis olmadığını kaydetti. Türkiye'nin Suriye'ye tek başına müdahalesinin sonuçlarını kestirebilmenin zor olduğunu belirten Keneş, hava sahası ihlalinde kademeli önlemler yapıldığını, en son çarenin uçak düşürmek olduğunu vurguladı.

Uzmanların 3,6 saniye zaman diliminde bir ihlal olduğunu söylediğini aktaran Keneş, burada iyi bir niyet söz konusu olmadığını kaydetti. Esad rejiminin hava sahası ihlalini dünya kamuoyuna pompalayacağını dile getiren Keneş, ancak bunun sonucundan bir şey çıkmayacağını kaydetti. Keneş, Suriye'nin "önce düşürdük sonra Türk uçağı olduğunu anladık" açıklamasının ise uçak düştüğü gerçeğini ortadan kaldırmayacağını vurguladı.

MESELE HAVA SAHASI İHLALİ MESELESİ DEĞİL

Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne ise Türkiye'nin bu süreçte çok soğukkanlı davranarak adım atması gerektiğinin altını çizdi. Olayı doğru okumak gerektiğini belirten Türköne, uçağın düşürülmesiyle var olan gerginliğin tırmanmasının Suriye'deki kanlı dikta rejiminin ömrünü uzatacağını söyledi. Hadiseye bu açıdan bakmak gerektiğini belirten Türköne, "Gerginlik tırmanırsa Rusya ve Çin'in bulunduğu tarafın şemsiyesi ve himayesi artar. O yüzden oyuna gelmemek lazım. Uçak basit bir olay değil. Çok ciddi bir olay, herkes buna müdahil olacaktır. Sakin, soğukkanlı düşünmek lazım. Mesele savaşsa, düşmanın belirlediği yerde ve zamanda değil. Eğer savaş olursa Suriye'nin oyununa gelinir. Sakin, soğukkanlı bir duruş gerekir. Hükümetin tavrı da böyle. Savaş siyaset gibidir. Hesap kitap işi. Yanlış hesap yaparsanız başınıza bela olur." dedi.

Toplumda savaş kışkırtıcılığı yapmamak gerektiğini vurgulayan Türköne, karar vericilere zaman ve fırsat vermek gerektiğini ifade etti. Suriye'nin Türkiye'den önce uçağı düşürdük demesinin ise giriştikleri bir oyunun parçası olduğuna dikkat çeken Türköne, "Kontrollü, planlı bir gerginliği yürürlüğe koyuyorlar, dikkatli olmak. Mesele hava sahası ihlali meselesi değil." diye konuştu.