Üstelik yakın zamanda yaşadığınız bir aşnafişne durumu da yokken, değil mi? :)
Restoran, kafe olur, bir arkadaşınızın; özellikle erkek arkadaşınızın evi olur. Bu düşünce aniden kafanızda şimşekler çaktırır ya? Yapmayın etmeyin, kendinize ve bilhassa idrar kesenize işkence etmeyin...
'O şıllık' dediğimiz kişi de çok yakınlarınızdan biri aslında, değil mi? :)
Ortamlarda ''Evlilik ne yahu, 21. yüzyılda yaşıyoruz! Girl Power arkadaşlar... Birlikte yaşamak tamam da!'' gibi cümleleri istediğiniz kadar kurun, yakınlarınızdan biri nişanlandığı anda böyle bir düşünce -en az bir kere belirir kafanızda!
Özellikle yaz aylarında karşınıza çıkan bu üşengeçlik, bir havuz partisine davet edildiğinizde mesela sizi büyük sıkıntıya sokabilir, veya başka bir örnekle tarif edelim;
...acilen eve gelip üzerinizi değiştirmeniz, hemen bir mini etek giymeniz gerekti. Ama davetli olduğunuz yemeğe yetişebilmeniz için tekrar duşa girmenize vaktiniz yok!
Bugünlerde telefonlarımıza yapışık yaşadığımızın, attığımız mesajların yanıtlarının çok geçmeden geldiğinin biz de farkındayız.
Ama attığınız mesajlara yanıt gelmiyorsa hemen çıldırmanın, ''Neden yanıt gelmiyor? Benimle ilgilenmiyor galiba? Ne demekmiş benim gibi kızla ilgilenmemek!'' gibi obsesif düşüncelere başvurmanın alemi yok.
Muhtemelen PMS kapınızı çalmak üzeredir... Ya da gün içinde ters bir hareket yapmışsınızdır. Belki de giydiğiniz sütyen sıkıyordur, kumaşı kötüdür.
Hani kıskanılmaktan hoşlanmıyordunuz? Hani nerde 'karşılıklı sevgi, saygı ve güven çerçevesi'? Hayatınızda en az bir kere erkek arkadaşınız hakkında böyle bir düşünceye kapıldınız. Kabul edin...