KADIN

Her kadının başına gelebilir: Tokofobi nedir?

Minicik bir bebeği avuçlarınızın arasına almak, kokusunu içinize çekmek, daha bir dakika önce karnınızda nefesinizi paylaştığınız bu küçük mucizeyle şimdi nefeslerinizin birbirine karışması…

Her kadının başına gelebilir: Tokofobi nedir?

Dünyanın en tarif edilemez anlarından biri olan doğum sonrası yaşananlar her anne için çok özeldir. Ancak bazı anne adayları bu deneyimi yaşamaktan, daha doğrusu bu şekilde yaşayamamaktan korkar. Doğumda ya bebeğinin ya da kendisinin başına bir şey geleceğine inanır. Sürekli korku senaryolarıyla hamile kalmak bir yana hamilelik düşüncesinden bile korkar.

Hamilelik hesaplama: Hafta hafta hamilelik hesaplama ve gebelik haftası hesaplama

Tokofobi nedir?

Tokofobi diğer bir adıyla doğum korkusu, günümüzde sıklıkla rastalanan psikolojik durumdur. Öyle ki, sezaryan doğumdaki artışın en önemli sebebi budur. Bu durumun altında yatan sebepler çoğu zaman travmatik nedenler olabileceği gibi çevreden duyulan kötü hikayaler de tokofobiyi tetikleyebilir.
Öğrenilen korkular, anne adaylarının acı eşiğinin düşük olması, endişeli ya da gergin bir ruh haline sahip olması öncesi yaşadığı kötü doğum tecrübeleri tokofobinin altında yatan nedenlerinden sadece bazılarıdır. Genellikle anne adayları doğum sancılarının hem kendilerine hem de bebeklerine zarar verdiklerini düşünürler. Neyse ki bu gibi psikolojik problemler alınacak destek ve terapilerle aşılabilir.

Hamilelikte diş kaybı önlenebilir!

Tokofobi 3 seviyede kendini gösterir

Birinci Seviye: Bu seviyenin en önemli özelliği sürecin çocukluk dönemine kadar uzanabileceği gerçeğidir. Şöyle ki, kişi cinsellikten uzaklaşmaz yada cinselliğe soğuk bakmaz ancak hamile kalma düşüncesi bile korkutucu gelir. Özellikle annelerini doğumda kaybetme korkusunu yaşayan çocukların bilinçaltına yerleşen bu korku gelecekte tokofobi olarak karşımıza çıkar. Bu seviyedeki kadınlar hamile kalmamak için ellerinden geleni yaparlar. Öyle ki hamile kaldıklarında ya hemen kürtaj olurlar ya da bebeğin düşmesini sağlamak için çok tehlikeli yollara başvururlar.

İkinci Seviye: Bu seviyenin en önemli özelliği ise bu korkunun bir travma sonrası ortaya çıkmasıdır. Özellikle ilk doğumda yaşanan büyük sıkıntılar, bebeğin ölü doğması gibi nedenler ikinci hamilelik için annenin tüm cesaretini elinden alabilir.

Üçüncü Seviye: Bu seviyedeki anne adayları hamilelik öncesinde herhangi bir korku ve ya endişe hissetmezken hamilelik süresince depresif bir ruh haline bürünürler. Sürekli kafalarında korku senaryoları yaratırlar. Aile içinde yaşanan kötü gelişmeler ya da hayatlarının istedikleri gibi gitmemesi hamileliği korkunç bir olaymış gibi görmelerine sebep olur.
Siz de doğum korkusu yaşıyorsanız;

Doğumun bedeniniz üzerinde yaratacağı fizyolojik etkileri araştırıp bu durumun zararları olmadığı konusunda emin olun. Doğuma hazırlık kurslarına katılıp, sizin gibi hamile olan insanlarla iletişip kurup yaşadıklarınız hakkında konuşun.

Her zaman pozitif olun. Kafanızda kötü senaryolar kurmayın. Olumsuz düşüncelerin beyninize üşüşmesi izin vermeyin. Böyle anlarda başka işlerle ilgilenmeye başlayın. Bunun için kitap okuyabilir, bir film izleyebilir ya da bebeğiniz için bir çift patik örebilirsiniz mesela…

Spor yapmak hem bedeninizi hem ruhunuzu dinlendirecektir. Hamile yogası ya da nefes terapilerine gidebilir ve ruhunuzun kötü düşüncelerden arınmasını sağlayabilirsiniz.

Çevrenizde duyduğunuz kötü hikayelere kulak asmayın. Onların yaşadığı ağrıları veya acıları siz de yaşayacaksınız diye bir durum yok. Unutmayın, her kadın farklı bir doğum deneyimi yaşar. Belki de siz saniyeler içinde bebeğinizi kucağınıza alacaksınız.

Eğer, tokofobiyi bu yöntemlerle aşamayacağınızı düşünüyorsanız mutlaka bir uzmandan yardım alın. Bunun için psikolojik destek alabilir veya terapilere katılabilirsiniz.

Op. Dr. Gamze Baykan
baykangamze@gmail.com

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler