''Her şey Meksika'da başladı!''

İngiltere'de yayın yapan en önemli dergilerden olan Blizzard'ın editörü Andy Brassel'e bir röportaj veren Fatih Terim, teknik direktörlük kariyerinden son dönemde yaşadığı olaylara kadar bir çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Terim'in Blizzard'daki röportajında yer alan önemli bölümler:

Sene 1993'tü ve milli takımın başındaki ilk basın toplantısıydı. Orada şöyle bir cümle kullandım: "Asla kullanmayacağım bir kelime varsa o da 'sabır'dır." 

Çünkü bu ülke çok fazla sabretmişti o güne kadar. Ve şöyle devam ettim:

"Eğer ben kötüysem benimle devam etmezsiniz. Ama size asla 'sabredin' demeyeceğim. Oyuncularıma da sürekli olarak 'Kaybetmekten korkmayın. Sürekli kaybetseniz bile'"

Ay Yıldızlı takımdaki kariyeriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Fatih Terim, "Türkiye yıllar boyunca 9-0-1 formatında oynadı. Tam 9 tane defans... Zaten defans oynayarak kaybediyoruz. Ben de dedim ki 'Neden hücum oynayarak kaybetmiyoruz o zaman?' Daha sonra ise 40 yıl 50 yıl boyunca yenemediğimiz takımları sırayla yenmeye başladık. Türk Milli Takımı'nın hocası olmak, Türkiye'nin oyuncusu olmak çok farklıydı." sözleriyle milli takım kariyerinin ne kadar önemli olduğunun altını çizmiş oldu.

Deneyimli çalıştırıcı Blizzard'daki bu röportajda teknik direktörlük kariyerine nasıl başladığını da açık bir dille şöyle ifade etti:

"Futbolculuk dönemimde kendi kendime hep şöyle derdim: 

'Futbolu bıraktığımda, futbol benim için bitti.' O dönemde ilk kızım Merve yeni doğmuştu. Jupp Derwall de bana futbolu bırakmamam gerektiğini söylemişti ama yeni doğan kızımı çok fazla göremediğimi ve bu nedenle de futbolu bırakmak istediğimi söyledim ona. Ve nitekim bıraktım da...

6 ay boyunca da eşimle birlikte hayatımdaki diğer önemli şeyleri yaptım. Futbolla bu süre zarfında hiç ilgilenmedim. Gazetelerde köşe yazmam için çok ciddi paralar teklif ettiler, televizyona çıkmamı istediler ama onlara şöyle cevap verdim:

"Bu benim işim değil"

1986 Dünya Kupası için Meksika'ya davet edildim ve gittim. Ve orada yeniden futbola dönmeye karar verdim. Herkes benim yeniden futbola dönmemi istiyordu ve bu da benim futbola teknik direktör olarak dönüş hikayemin başlangıcı oldu."