İstanbul’da 2010 yılında tanıştıktan sonra hayatlarını birleştiren üniversite mezunu Erhan ve Gülbahar Akbalık çifti, çocuklarının doğumuna kısa bir süre kala hayatlarının seyrini değiştirmeye karar verdi. Akbalık çiftinin, büyükşehirde iyi bir kariyer yapma imkanları olmasına rağmen çocuklarını doğayla iç içe, sakin ortamda büyütmek için köye dönmeye karar verdi. Akbalık çifti, Küre Dağları Milli Parkı sınırları içerisindeki Aşağıçerçi köyünde atıl durumda bulunan alabalık tesisindeki binayı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Batı Karadeniz Kalkınma Ajansının yüzde 50 hibe desteğiyle otele çevirerek, buraya yerleşti.
Gürültüden ve insanların hırçınlığından kaçıp köye yerleştiler!
Büyükşehirde yaşayan herkesin hayalidir, küçük bir yere yerleşip sakin bir yaşam sürmek. Ancak herkes böyle bir yaşamı hayal etse de bunu gerçekleştirebilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Erhan ve Gülbahar Akbalık çifti bu hayallerini gerçekleştirenlerden.
Çocukları olacağını öğrenince hayatlarının kararını verdiler. 2010 yılında tanışıp evlenen Akbalık çifti, çocuklarının doğumuna kısa bir süre kala hayatlarının seyrini değiştirmeye karar verdi. Çocuklarını doğayla iç içe, sakin ortamda büyütmek isteyen çift, Küre Dağları Milli Parkı sınırları içerisindeki Aşağıçerçi köyünde atıl durumda bulunan alabalık tesisindeki binayı otele çevirerek buraya yerleşti.
Otel 2014 yılında açıldı.Yaklaşık 10 dönüm arazi üzerinde 900 metrekare kapalı alana sahip 13 odalı otellerini 2014 yılı nisan ayında açan çiftin açılıştan 2 hafta sonra da “Masal” adını verdikleri kız çocukları dünyaya geldi. Akbalık çifti, geride bıraktıkları 5 yılda kızları “Masal” ile hem doğayla iç içe yaşam sürüyor hem de geçimlerini sağlıyor.
Erhan Akbalık, 3 yıl İngiltere’de yaşayan eşiyle iyi derece yabancı dil bildiklerini, büyükşehirde iyi bir kariyer yapma imkanları olmasına rağmen doğacak çocukları için bu ortamından uzaklaşmaya karar verdiklerini söylüyor. Büyükşehirden daha sakin bir yaşama dönme isteği oluşmasında insanların çocuklarına, çocukların da kendilerine vakit ayıramamasının etkili olduğunu anlatan Akbalık, “Çocuğumuz doğanın, yeşilliğin içinde büyüsün istedik ve şartlar bir şekilde bizi buraya getirdi. 5 yıl önce buraya küçük bir otel açtık. Otelimiz de yavaş yavaş ünlenmeye başladı. Burada kendi yetiştirdiğimiz ürünlerle doğal bir yaşam sürüyoruz.” Şeklinde konuşuyor.
Köye bir maddi beklentiyle gelmediklerini, en büyük isteklerinin kızlarını daha sakin ve huzurlu bir ortamda büyütmek olduğunu vurgulayan Akbalık, “İstanbul’da yaşadığınız zaman zihinsel olarak rahat olamıyorsunuz. Burada bedenen belki biraz daha zorlanıyorsunuz ama akşam yattığınızda kafanız rahat uyuyabiliyorsunuz. Köyümüzde zirai ilaç kullanmadan yetiştirdiğimiz tüm sebze ve meyvelerle mevsimine göre organik ürünlerle besleniyoruz. Masal’ın burada büyümesiyle büyükşehirlerde büyüyen çocukları bazen kıyaslıyorum ve Masal’ın daha özgür ruhlu olduğunu görüyorum.