"Herkesin sözü kendini bağlar"
ANKARA (İHA) - Ankara DGM Cumhuriyet eski Başsavcısı ve 1994 seçimleri MHP Ankara Milletvekili Adayı Nusret Demiral, herkesin söylediği sözün kendisini bağlayacağını belirtti. Demiral, "Politika, din ile bağdaşmaz. Din tamamen politikanın dışında kalır" dedi.
DGM Cumhuriyet eski Başsavcısı ve 1994 seçimleri MHP Ankara Milletvekili Adayı Nusret Demiral, CHP İstanbul 3. Bölge 1. sıra Milletvekili Adayı Yaşar Nuri Öztürk'ün, 'Türkçe ezan' ile ilgili açıklamaları ve CHP Lideri Deniz Baykal'ın "Öztürk'ün yazdığı kitap kendi düşüncesini yansıtıyor. CHP ile alakası yok. Çok değerli bir ilahiyat hocasıdır" şeklindeki ifadelerini değerlendirdi.
Milletvekili adayı olduğu dönemde, seçim çalışmaları esnasında 'Türkçe Ezan' okunması yönündeki açıklamaları sonrası MHP'den ayrılan, büyük tepki gören Demiral, partiden ihraç edilmişti. Konuyla ilgili olarak görüşlerini aldığımız Demiral, bu konunun politika içerisine sokulmasının yanlış olacağını ifade ederek, "Benim milletvekili adaylığım dönemde Bilkent Üniversitesi'nde yaptığım konuşmalarım sonrası 'din elde gidiyor diye kıyametler koptu'. Din elden gitmez, Din nedir insanın Allah'ı ile kendisi arasında kurduğu köprüdür. Bunu kimse değiştİremez. Burada önemli olan Öztürk şunu demiş, Demiral bunu demiş gibi bir yorum getirmek yanlıştır. Herkesin söylediği söz kendisine aittir ve kendini bağlar başkalarını bağlamaz" diye konuştu.
"BU KENDİNİ BAĞLAYAN SÖZLERDİR" Son 3 seçime hep din, ekonomik ve yaşam ortamında seçimlere gidildiğini, oysa özel hayatla özel yaşamla insanın resmi hayatı ve politika hayatı birbirinden ayrı tutulması gerektiğine işaret eden Demiral, şöyle konuştu:
"Yanlışlığımız bizim burada. Bu arkadaşımız bir yorum getirmiş bu hususta. Ama 'bunu böyle söyledi, bunu şöyle çevirdi. Bir profesör bunu böyle söyledi' diye kabul et veya reddet diye bir ortam getirmekte yanlıştır. Bu kendini bağlayan sözleridir. Bunlar kendisini ilgilendirir. Başkasını ilgilendirmez. O bakımdan politika içerisindeki sözlerin alınıp değerlendirilmesi ve politika içerisine o sözlerle ilgili oy kaybı veya oy kazanması ortama içerisinde olunursa yanlıştır."
Burada Yaşar Nuri Öztürk'ün hareketinin politika dışı olduğunun altını çizen Demiral, "Politika içinde değerlendirmemek lazım. Ama maalesef Türkiyemiz'de dinci veya din bezirganı ortamı oluşturulmuştur. Politikada oy potansiyelinin azalıp azalmama kaygısıyla belki Sayın Baykal bir tavır içerisine girdiği gösterebilir ama o da yanlıştır. Politika din ile bağdaşmaz. Din tamamen politikanın dışında kalır" şeklinde konuştu.
"Öztürk'ün her zaman söylediği şeyleri politikaya girdi diye söylemeyecek mi?" diyen Demiral, hocanın özel söylemci olduğunun ve onun söylediğinin politika içinde söylediği şey olmadığını vurguladı. Öztürk'ün "Ben politikayı bunun için yapıyorum bunun için bunları söylüyorum" demediğini kaydeden Demiral, "Hoca Ezan diyor. Söylediği şeyleri kendi yorumuyla değerlendirmek lazım. Yoksa başkaları kabul ediyor veya etmiyor diye ele almak çok yanlıştır" dedi. Siyasi partiye giren kişinin partinin geneline uyacağını, ama partilerin de aldığı kişilerin ilkelerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Demiral, şöyle konuştu:
"Din adamı bu adam. Nasıl bir din adamı; dünyaya ayak uyduracak sözlerle din adamlığı yapan biri. Efendim bunları politika içerisinde konuşmayacak, etmeyeceksin. Hasbıhal bile etmeyeceksin demek politika olmaz. Bu ifadeler Öztürk kendi düşüncesini olabilir. Ama parti içerisinde değerlendirilmemelidir. Hoca 7 yıldır konuşuyor, herkes alkışlıyor. Bunu bugün bir partiye girdi diye bu kişinin söyledikleri alkışlanamaz demek veya bu kişiyi suçlamak yanlıştır. Fakat bunları politika içerisinde göstermemesi lazım."
