"Herşeyi yaptık; sıra AB'de"
ANKARA (İHA) - TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin iktidarıyla, muhalefetiyle, ülkenin demokratikleşme, insan hakları ve özgürlükler konusunda herşeyi çok büyük bir başarıyla yaptığını belirterek, sıranın AB'de olduğunu söyledi. Arınç, AB'nin kendi içinde ihtilaflı bir toprak parçasını alıp, hala Türkiye'ye 'siz bu sorunu çözün' demesini vicdanların kabul etmeyeceğini bildirdi.
Arınç, 'Demokrasi Eğitimi ve Okul Meclisleri Projesi' kapsamında Abidinpaşa İköğretim Okulu'nda yapılan seçime katıldı. Burada gazetecilerin sorusu üzerine açıklamada bulunan Arınç, 17 Aralık Zirvesi yaklaştıkça AB'de hem siyasetçilerin hem de toplumun diğer kesimlerinin görüşlerini ifade ettiğini ve konuyu tartıştığını söyledi. Türkiye ile ilgili tartışmaların işin en yoğun tarafını oluşturduğunu kaydeden Arınç, "Türkiye olarak herşeyi yerine getirdik. Masanın üzerinde hiçbir şey kalmadı. Şimdi sıra AB'dedir. Hükümet veya devlet başkanları zirve toplantısında, Türkiye'nin müzakerelere başlaması konusunda karar vereceklerdir. Hükümetle bu kararı beklemeliyiz. Onun için Türkiye'nin başardığı reformlar ve AB sürecinde alınan mesafe Türkiye'nin haklılığını ortaya koyacak ve Türkiye Kopenhag'da verilen karar uyarınca gecikmeksizin en kısa sürede katılım müzakerelerine başlayacak" diye konuştu.
Basının Türkiye'nin üyeliği ile ilgili ortalığı karıştıran bir takım çabalara destek vermemesi gerektiğini ifade eden Arınç, pekçok devlet ve hükümet başkanının Türkiye'nin üyeliğe destek vereceğini açıkladığını, bunun altında veya üstünde birşey aramamak gerektiğini dile getirdi. "Biz Türkiye olarak, iktidarıyla, muhalefetiyle, parlamento olarak Türkiye'nin demokratikleşme, insan hakları ve özgürlükler konusunda herşeyi çok büyük bir başarıyla yaptığına inanıyoruz. 17 Aralık'ı sabırla, sükunetle bekliyoruz" diyen Arınç, Kıbrıs'ın Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi ile ilgisi bulunmadığını söyledi. Kıbrıs konusunun Kopenhang Siyasi Kriterleri içinde yer almadığını belirten Arınç, bir tavsiye olarak Türkiye'nin önüne geldiğini, Türkiye'nin de Ada'da yapılan referandumu destekleyerek bu tavsiyenin gereğini yerine getirdiğini söyledi.
Arınç, "Kıbrıs Türk toplumunun yüzde 65'i de buna olumlu olarak karşılık vermiştir. Rum kesiminin 'hayır' dediği, fakat kendi içinde ihtilaflı bir toprak parçasının, bir ülkenin AB'ye alındığı bir günde hala Türkiye'ye 'siz bu sorunu çözün' demek gerçeklerden kopmak demektir, gerçekleri bilmemek demektir. Çözümsüzlük isteyenin ödüllendirildiği, çözümden yana olanların cezalandırıldığı bir dünyada, vicdanlar böyle birşeyi kabul etmez. Dolayısıyla Kıbrıs'la ilgili tartışmalar tamamen spekülatiftir. Türkiye, Kopenhag Siyasi Kriterleri için ne gerekiyorsa fazlasıyla yerine getirmiştir" şeklinde konuştu
Arınç, CHP'nin 17 Aralık ile ilgili olarak genel görüşme önergesi verilmesini teklif etmesi ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Sayın Baykal'ın grup toplantısında ifade ettiği konuyu biliyorum. Şu ana kadar bir genel görüşme önergesinin verildiğini duymadım. Sayın Baykal iktidar partisiyle görüşerek bu genel görüşmeyi yapabileceklerini ifade etmişlerdir. Doğrudur, makuldür. İktidar partisiyle ve onların grup başkanvekilleriyle biraraya gelirler. 17 Aralık öncesi bir genel görüşme iki parti tarafından da uygun görülürse önümüzdeki çalışma günlerinde bu görüşmeyi yapabiliriz. Ancak tek başına bir genel görüşme isteğinin yakın zaman içinde kabul edilebileceği mümkün değildir."
