Dünyanın her bölgesinde çeşitli nedenlere bağlı olarak yaşanan afetler vardır. Büyük kayıplara neden olan afetlerden biri de heyelandır. Özellikle bazı bölgelerde meydana gelen heyelanlar, insan yaşamını da tehdit eder. Bu sebeple insanlar can güvenliğini sağlamak için bu bölgelerde yaşamak istemez. Heyelan ile ilgili pek çok araştırma yapılmasının en büyük nedeni de heyelan riski taşıyan bölgelerden uzak kalmaktır. Heyelan ile ilgili yapılan araştırmalar içinde ilk sırada, heyelanın en çok görüldüğü bölge yer alır. Bazı bölgeler heyelana daha meyillidir.
Heyelanın başlıca sebepleri, eğim ve yağışlı havadır. Eski dolguların üst kısımları, çok dik ve derin yamaçların üstünde yer alan topuk kesimler, yerleşimin yapıldığı tepelik bölgeler; heyelana karşı duyarlı alanlar içindedir.
Heyelan, yamaçtaki toprak ve taşların bulunduğu kısımdan sıyrılarak aşağı doğru hareket etmesi sonucu meydana gelir. Bu doğa olayı, yaşanan hareketin şiddetine göre son derece riskli olabilir.
Geçmişten günümüze kadar değerlendirilen tüm heyelan kayıtları içinde can ve mal kaybına dair oldukça önemli bilgilere ulaşılır. Ülkemizde 1988 yılında yaşanan Trabzon heyelanı can kaybı yaşanan heyelanlara önemli bir örnektir. 1995 yılında Isparta’da yaşanan heyelanın da çok sayıda can kaybına neden olduğu görülmektedir.
Heyelan, tetikleyici dış etkiler neticesinde gelişen bir doğa olayıdır. Heyelanın nedenleri içinde; yüksek eğim, aşırı yağış, zeminin özellikleri, beşerî çalışmalar ve yer çekimi ilk sıralarda sayılabilir.
Heyelan faktörleri içinde eğim, oldukça önemli bir yere sahiptir. Yamacın eğimi arttıkça kütlenin hareketi de kolaylaşır. Ülkemizde özellikle Karadeniz Bölgesi'nde görülen heyelanlar, yamaç eğitiminden kaynaklı meydana gelir.
Heyelanı etkileyen faktörler arasında yağış ve yeraltı suları da ikinci büyük etkendir. Suyun zemin boşluklarına sızmasıyla, taneciklerin sürtünmesi azalır. Bu durum da kaymayı kolaylaştırır. Bu sebeple de yağışlı mevsimlerde heyelan oluşma riski direkt olarak artış gösterir.
Zemin özellikleri ve tabakalanma nedeniyle de heyelan riski artar. Zemin, su alan bir yapıya sahipse ya da tabakalar yamaca paralel bir eğimdeyse bu durum da heyelanı tetikler.
Heyelanı tetikleyen nedenler, doğa olayları ile sınırlı değildir. Heyelana elverişli alanlarda yapılan inşaat çalışmaları da zeminin kayma riskini artırır.
Yapılacak yol, tünel ya da baraj çalışmalarında heyelana karşı önlemlerin alınması çok önemlidir. Aksi takdirde sık sık heyelan riski ile karşı karşıya kalınması muhtemeldir.
Heyelan, yağışın en yoğun olduğu iklimlerde görülür. Ülkemizin Karadeniz Bölgesi'nde görülen iklim şartları heyelana çok uygundur. Bunun en büyük sebebi Karadeniz Bölgesi’nde okyanus iklimi ve yağışlı dönence altı iklim görülmesidir.
Batı Avrupa, Yeni Zelanda ile Çin ve ABD'nin güneydoğu kıyılarında da bu iklimler yaşanır. Bu iklim koşullarında yağış boldur, hatta her mevsim yağışlıdır. Hemen hemen kurak dönem hiç yaşanmaz. Doğu Karadeniz bölgesinde en fazla yağış sonbaharda yaşanır. En az yağış ise ilkbaharda görülür. Yağışlı olan her dönem heyelan riski artış gösterir.
Heyelanın en çok görüldüğü alan dik yamaçlardır. Aynı zamanda zayıf zeminlerde, aşırı yağışlı bölgelerde ve inşaat çalışması yapılan alanlarda da heyelana sık rastlanır. Heyelan özellikle Hindistan, Çin ve Pakistan’da sık rastlanan bir doğa olayıdır.
Türkiye de yamaçları açısından heyelan açısından riskli bölgelere sahiptir. Heyelandan korunmak mümkündür. Bunun için alınması gereken çeşitli önlemler vardır.
Heyelandan korunmak için heyelan riskinin fazla olduğu bölgeleri yerleşime açmamak, alınacak en önemli önlemlerin başında gelir. Böylece can kaybı riski ortadan kaldırılır.
Dik yamaçlara açılacak drenaj kanalları da zeminin aşırı su almasına engel olur. Dik yamaçların riskini azaltmaya yönelik yamaç eğiminin yatırılarak kontrol altına alınması, oldukça önemli engelleme çalışmaları içinde yer alır.
Heyelan bölgesi olarak bilinen alanlarda inşaat çalışmaları yapılacaksa, gerekli önlemler alınmalıdır. Çalışmalar sırasında gerekli görülürse, şev topuklarına ağırlık konulmalıdır. İnşaat çalışmalarında istinat duvarlarının yapılması da alınması gereken önlemler arasında yer alır. İhtimalleri göz önünde bulundurarak alınan tüm önlemler, can ve mal kaybının yaşanmasını engeller.