Galatasaray Spor Kulübü eski yönetim kurulu üyesi ve gazeteci Fatih Altaylı HaberTürk gazetesindeki köşesinde, Real Madrid karşısında alınan 6-1'lik kötü skorun suçlusunun Ünal Aysal olduğunu savundu. Altaylı, Terim'i milli takıma göndererek Aysal'ın planını gerçekleştirmeye yakın olduğunu iddia ederken, bu çekişmenin ceremesini ise Galatasaray taraftarının çektiğini belirtti.
İşte Fatih Altaylı'nın Galatasaray'ın hezimeti sonrasında yazdığı yazı;
BU REZALETE SON VERMEK TERİM'İN İŞİ
"Galatasaray bir kez daha tarihi bir hezimete imza atarken, takımınbaşında yine Fatih Terim'in olması acaba bir kader midir!
Aslına bakarsanız Şampiyonlar Ligi grubunda alınan 6-1'lik yenilginin çok da önemi yok. Kalan maçlarda 7-8 puan toplarsanız yine gruptan çıkarsınız. Futbol açısından kaybedilmiş fazla bir şey yok ama moral ve onur açısından kayıp büyük. Fatih Terim maçtan sonraki basın toplantısında sanki büyük bir laf ediyormuş gibi, "Suçu ben üzerime alıyorum" diyordu. Güldüm. Söyleyiş tarzı bile, "Ben değil futbolcular suçlu ama ben büyüklük gösterip üzerime alayım" şeklinde okunuyordu.
Ama işin aslı hiç de Fatih'in vermeye çalıştığı hava gibi değil. Evet Fatih Hoca bu maçı sahadaki futbolcular yüzünden kaybetmiş olabilirsin ama suç senin. Çünkü o futbolcular daha önce kazandığı için "İmparator" olmayı kendine yakıştırıyorsan, o futbolcular 6 yediği zaman da "Kaybeden" olmayı kabul edeceksin.
Evet, suç senin. Ama çok üzülme, suç 2. dereceden senin. Asıl suçlu ise Başkan Ünal Aysal. Galatasaray tıkır tıkır giderken, 2 sezonda 2şampiyonluk kazanılmışken Ünal Aysal gazlayan otomobilin tekerleğine çomak soktu. Galatasaray kıdemi ve bilgisi Ünal Aysal'dan katbekat fazla ve iki yılın başarılarında en büyük payın sahibi olan Ali Dürüst'ü ve futboltakımını tüm sorunların dışında tutmayı beceren Abdurrahim'i sadece ve sadece kendi egosunu tatmin için kulüpten uzaklaştıran Ünal Aysal'dır 1. derecede sorumlu.
Sadece onla kalsa yine iyi. Ünal Aysal, Terim'den de kurtulmak istiyor ve bunu dünya âlem ve en önemlisi takımdaki oyuncular da biliyor. Ünal Aysal sırf bunu başarabilmek, Terim'den kurtulabilmek için Terim'e yapılan MilliTakım Teknik Direktörlüğü teklifinin üzerine atlıyor. Terim'e "izin" veriyor. Terim'i siyasetle, Başbakan'la, federasyonla karşı karşıya bırakıyor. Çünkü biliyor ki, izin verdiği anda Terim'in bu teklifi geri çevirmesi imkânsız ve bu ağır yükü Terim'in omuzlarına atıyor.
Sonra da başlıyor tartışmalar. Ve 6-1'lik yenilgi sonrası yönetimin eteğindeki taşı, yönetimdeki Adnan Nas isimli vatandaş döküyor: "Terim Milli Takım'ı kabul etti, böyle oldu" Peki siz necisiniz? İzin vermeseydiniz Terim'e.
Hayır ama amaç belli: Terim'i yollamak. Ve bu amaç için her şey yolunda gidiyor. Takım ligde kötü gidiyor, Şampiyonlar Ligi'nde rezil oluyor. Sonunda olan Galatasaray taraftarına oluyor. Ünal Aysal ve Terim çekişiyor. Galatasaray ceremesini çekiyor.
Burada artık top Terim'de. Ya "Ben Milli Takım'ı iki maç sonra bırakırım" diyecek ve Galatasaray'a dönecek, bütün Galatasaraylılar arkasında olacak. Ya da "Ben bu yönetimle artık yürümem" diyecek ve Milli Takım'la devam edecek. Bu rezalete son vermek Terim'e düşüyor. Çünkü Terim, Ünal Aysal'dan bin kat daha fazla Galatasaraylı."