Hicret kelimesi Türk Dil Kurumu’nun resmi internet sitesinde yer alan Türkçe Sözlük sayfasındaki tanımına göre göç anlamına gelmektedir. Bir yeri terk etmek, bir yerden herhangi bir sebeple ayrılmak anlamında kullanılan bir kelimedir. Ancak bu kelimenin İslam literatüründeki yeri bir terimin karşılığıdır.
Göç etmek anlamına gelen hicret, Hz. Muhammed’in farklı sebeplere bağlı olarak Mekke’de yaşayan diğer Müslümanlar ile birlikte Medine’ye göç etmesini karşılayan bir ifadedir. 622 yılında gerçekleşen Hicret, aynı zamanda Hicri Takvimin de başlangıcı sayılmaktadır. Mekke’den Medine’ye göç etmek durumunda kalmış olan Hz. Muhammed ve sahabesi, Medine’deki Müslümanlar tarafından çok iyi karşılanmıştır. Bazı kaynaklara göre Medineli Müslümanlar, Medine’ye göç eden Mekkeli Müslümanlar ile tüm mal varlıklarını, yiyeceklerini ve içeceklerini paylaşmışlardır.
Hz. Muhammed’in Mekke’de yaşayan diğer Müslümanlar ile birlikte gerçekleştirdiği hicret olayı, Mekke’deki baskılara, şiddete ve eziyete dayanamayan Müslümanların Medine’ye yerleşmesidir. 622 yılında yaşanan ve Hicri Takvim’in başlangıcı kabul edilen hicret olayı, yılın ikinci ayının 26. günü başlamış ve yılın üçüncü ayının 12. günü sona ermiştir. Mekkeli Müslümanların Medine’ye göç etmesi anlamına gelen hicretin doğurduğu bazı sonuçlar olmuştur. Bu sonuçların her biri İslam tarihi için son derece önemli gelişmelere sebebiyet vermiştir. Hicretin sonuçları:
Hicretin gerçekleştirilmesinin farklı nedenleri vardır. Bu nedenler şunlardır:
Hz. Muhammed ile birlikte Mekke’de yaşayan tüm Müslümanlar Medine’ye göç etmiştir. Bu göç İslam tarihinde hicret adı ile isimlendirilmiştir. Göç eden kişilere muhacir adı verilmiştir. Hicret eden Müslümanları karşılayan Medineli Müslümanlara ise ensar denmektedir. Bunun nedeni hicret eden Müslümanlarla çok iyi ve yardımsever yaklaşmış olmalarıdır. Ensar, Arapça kökenli bir kelimedir ve iyi niyetli, yardım sever anlamlarında kullanılır.
Yazılı kaynaklara göre Mekke’de, İslamiyet’ten önceki Cahiliye döneminde yaşayan kişiler putlara tapmaktaydı. Tanrının varlığına inansalar da insan ve tanrı arasındaki bağın ancak putlar ile kurulabileceğine inandıkları bilinmektedir. Bu dönemde Hz. Muhammed’e ve İslamiyet’e inanan topluluk Mekke’deki putperestler tarafından kötü muamelelere tabi tutulmaktadır. Mekke’de yaşayan tüm Müslümanlar Hz. Muhammed ile birlikte Medine’ye göç etmiştir ve onlara muhacir denmiştir.
Arapça kökenli bir kelime olan hicret kelimesi, bir yerden ayrılmak, bir yeri çeşitli sebeplerden kaynaklı olarak terk etmek gibi anlamlara karşılık gelmektedir. Kökünün hicran olarak da bilinen hecr kelimesinden geldiği bilinmektedir. İslami bir kavram bir terim olarak kullanmaktadır. Hz. Muhammed’in hem İslamiyet’i yaymak hem de Mekke’de yaşayan Müslümanları Mekkeli putperestlerin zulmünden kurtarmak amacı ile gerçekleştirilmiş olan göç hicret olarak anılmaktadır. Müslümanlığı tercih eden bir kişinin bu tercihi nedeniyle baskı görmesi hicret etmesine sebep olur. İslam dininde hicret kelimesinin anlamı ve tam karşılığı bu şekildedir.