Hidrojenli otomobil müjdesi
BURSA (İHA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, hidrojenli otomobil üreterek Türkiye'de devrim yapacaklarını söyledi.
Bursa'da düzenlenen 9. Otomotiv ve Yan Sanayi Sempozyumu'na katılan Bakan Güler, Eskişehir Demiryolu Fabrikası'nda 1961 yılında üretilen Türkiye'nin ilk otomobili Devrim'e binerek, gazetecilere poz verdi. Güler, hidrojenli otomobil üreterek Türkiye'de devrim yapacaklarını belirtti. Hidrojen Enerji Merkezi'ni İstanbul'da kurduklarını ve araştırmaların tüm hızıyla sürdüğünü belirten Güler, "Biz bu çalışmayla dünyada hidrojen ekonomisini başlatacağız. ABD bu araştırmalar için bütçesinden 3 milyon dolar ayırmış durumda. Bununla yeni dönem başlıyor. Petrol dönemi petrol bittiği için bitmeyecek. Ama hidrojen dönemi başlayacak. Bu avantajımızı iyi kullanmamız gerekir. Nasıl ekmek yiyorsak, su içiyorsak, hidrojen üretimimiz ve kullanımımız da bunun gibi olacak. Bunu en iyi şekilde yapacağız" dedi.
Çok önemli olan biyo-dizel ve biyo-etanolün ülkemizde yaygın olmayışından yakınan Güler, "Artık ülkemiz kabına sığmıyor. Bu ülke, en büyük 10 ekonominin arasına girecek. Bunun için helva misali her şeyimiz hazır. Sadece iyi aşçılara ihtiyacımız var. Tüm dünya yarış içinde. Hedeflerimizin önünde bir sis bulutu var. Türkiye'ye oluşturdukları suni gündemlerle enerji kaybettiriyorlar. Bu yüzden yemeyip içmeyip AR-GE çalışmalarına daha da hız vermeliyiz. Bunu yaparsak vagon, yapmazsak
lokomotif oluruz. Siz hangisini olmak istersiniz?" diye sordu.
Hükümetin AR-GE çalışmaları için bütçeden Cumhuriyet tarihinin en büyük payını ayırdığına dikkat çeken Güler, müteşebbis ve işadamlarından hazırladıkları projeleri kendilerine getirmelerini isterken, önemli olanın projelerin belirtilen tarihte bitirilerek, lafta kalmaması olduğunu söyledi. Enerji verimliliğiyle alakalı yeni kanun hazırlıkları içinde olduklarını anlatan Güler, "Bu kanun yakında meclise girecek. Ondan sonra bunu kararlı bir şekilde uygulayacağız. Bu konuda hepinizin önerilerini meclisteki oylamada parmaklar kalkana kadar bekliyoruz. Enerji tasarrufuna gidilmesi durumunda yapılan bir araştırmaya göre, sanayide 4 milyon ton petrole eşdeğer, 1.4 milyar dolarlık tasarruf yapılabilir. Bunun yüzde 40'ını alışkanlıklar oluşturuyor. Zihniyetleri değiştirmemiz gerek. İnşaatta ise 5.4 milyon ton petrole karşılık, 1.7 milyar dolarlık, ulaşımda ise 2 milyon tona karşılık 0.7 milyar dolarlık tasarruf yapılabilir. Bu tasarrufu yapmak hedefimiz. Bizim anlayışımızda tasarruf yapmak, kenara atıp kullanmamak değil. Verimli, akıllı bir şekilde kullanmaktır. Bunun tamamını yapsak birinci ligdeki takımlar gibi oluruz" şeklinde konuştu
Güler, dünyada 60 ülkede otomotiv üretimi yapıldığını, bunların arasında 10 ülkenin başı çektiğini ve sektörün yüzde 60'ını oluşturduğunu ifade etti. Üretici firma sayısının 20'ye indiğini, önümüzdeki yıllarda 5 firmanın kalması beklendiğini kaydeden Güler, sözlerine şöyle devam etti:
"Petrol noktasında önemli paralar veriyoruz. Bizim artık yapmamız gereken biyo-dizel ve biyo-etanol noktasında çalışmalardır. Bu yönde analizlerimiz var. Bu, ülkemizde 5 bin hektarda yapılıyor. AB düzeyindeki bu oran yüzde 2'den yüzde 5'e çıkacak. Biz de de 200 bin hektara hemen çıkarız. Bunu yapınca mazot tüketimi yüzde 2 azalacak. Bunun yanında tarım ve hayvancılık da hareketlenecek. Biyo-dizel ve biyo-etanole ÖTV koymadık. Biyo-dizel, mazot olarak, biyo-etanol ise benzin yerine kullanılacak. Bu da şeker pancarından sağlanacak. Bir çok şeker fabrikası zarar ettiği gerekçesiyle kapatılıyor. Özelleştirmeye gidiliyor. Halbuki bu yöne kaydırılsa, zarar ortadan kalkar, kara geçilir".
Petrol aramak için bütçeden ayrılan miktarın 5 kat artırıldığını vurgulayan Güler, "Tüm söylentiler bilimsel olarak araştırılacak. Türkiye'de petrol olup olmadığı araştırılacak. Akçaabat'taki bir kuyuda petrol bulduk. Ereğli taraflarında da çalışmalar sürüyor. Haziranda Hopa'da denizden 400 mil açıkta petrol arayacağız. Var mı yok mu göreceğiz. Bakü-Tiflis-Ceyhan hattına ilk petrolü verdik. Önümüzde yine Bakü-Tiflis-Erzurum projesi var. Türkiye, petrol, doğalgaz ve elektrik olarak enerji koridoru haline geldi" dedi.
