Hijyen Şartlarına Uygun Havuzlarda Serinleyin

Yaz sıcağı yüzünü göstermeye başladı. Serinlemek isteyenler soluğu havuzda alıyor. Yüzme havuzları ise birçok kişinin ortak kullanım alanı olduğu için bulaşıcı hastalıkları içerisinde barındırabiliyor. Bu bulaşıcı hastalıklardan biri de konjonktivit. Göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince ve saydam zarın iltihabına konjonktivit deniyor. Dünyagöz Adana’dan Dr. Yetkin Özgan, yazın görülen bir bakteri tipi olan klamidyaların yol açtığı bu enfeksiyondan korunmak için hijyen şartlarına uygun ve temizlenen havuzlara girilmesi yönünde uyarıda bulundu.
Yaz ayına girdiğimiz bugünlerde kavurucu sıcaklarda havuz keyfi yapmak en güzel eğlencelerden biri. Ancak bu eğlence hijyen olmayan ve temizlenmeyen bir havuzda kabusa dönüşebiliyor. Klamidya enfeksiyonlu kişilerin yüzdüğü ve klorlanması yetersiz bir havuzda yüzen kişiler veya klamidyalı birinin kullandığı havluyu kullanan kişiler, havuz konjonktiviti kapabiliyor. Oldukça bulaşıcı bir enfeksiyon olan klamidyalar virisünün kuluçka süresinin çok kısa olması nedeniyle kişi, 24-48 saat içerisinde konjonktivite yakalanabiliyor.

HAVUZLARIN BAKIMI TİTİZLİKLE YAPILMALI

Dr. Yetkin Özgan, konjontivitin gözde ışığa karşı hassasiyet, sulanma, çapaklanma, kızarıklık, kaşıntı, batma ve şişlik gibi belirtileri olduğu ifade etti. Özgan şunları söyledi: “Bu belirtilerle karşılaşıldığında mutlaka bir göz hekimine başvurun. Göz iltihabı olarak da bilinen konjonktivit hastalığından korunmak için basit sağlık kurallarına uymak çok önemlidir. Eller sürekli yıkanmalı, enfekte kişilerin eşyaları kullanılmamalı. Havuzların bakımları titizlikle yapılmalıdır. Ayrıca ortak kullanılan her yer (ulaşım araçları dahil) düzenli olarak dezenfekte edilmelidir.”

DENİZLERDEN DAHA TEHLİKELİ OLABİLİYORLAR

Dr. Yetkin Özgan, pek çok kişinin aynı anda girdiği havuzlarda temizlik şartlarına çok dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Eğer yeterli hijyen sağlanmazsa çok sayıda insan havuzdan bakteri kapabiliyor. Üstelik kurallarına uymayan havuzlar kirli olarak adlandırılan denizlerden daha tehlikeli oluyor. Sadece havuzlar değil, tuvalet, duş alanları, sauna, soyunma dolabı, havlu, terlik, şezlong ve diğer ortak kullanılan malzemeler gibi alanların da temiz tutulması gerekiyor.”

Dr. Yetkin Özgan, havuza girerken şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi: "Havuz suyu içilebilir kalitede ve berrak olmalı. Ancak havuz suyunun yutulmamasına dikkat edilmeli. Havuz suyuna zaman zaman bakteriyolojik analizler yapılmalı. Su mutlaka klorlanmalı. Su sıcaklığı 27 dereceyi geçmemeli. Hava ile su sıcaklığı doğru oranlı olmalı, arada fazla fark bulunmamalı. Havuza girenlerin mutlaka duş alması sağlanmalı. Çıktıktan sonra mutlaka tekrar duş alınmalı. Göz enfeksiyonlarına ve sudaki gözü tahriş eden maddelere karşı, deniz gözlüğü veya maske kullanılmalı. Lensle havuza girmek doğru değildir. Kontak lensle suya girmek, gözün iltihaplanma ihtimalini arttırır. Ciltte sıyrığı, kesiği, mantarı ve diğer enfeksiyonları olan kişiler, göz-kulak-burun enfeksiyonu olan kişiler, ishal olan kişiler, bu durumları iyileşinceye ya da geçinceye kadar havuza girmemelidirler. Havuza giren küçük çocukların, tuvalet ve havuz temizliğine dikkat etmediği göz önünde bulundurulmalıdır.