Ozan Cemali mahlaslı yazar Hikmet Aksu, “Dil Okudu Kalem Yazdı” ve “Karlar Yağdı Gözlerime…” adlı şiir kitaplarını yayınladı
Kağızmanlı Ozan ve Yazar Hikmet Aksu, son iki kitabını da yayınladı. Yeniöykü yayınları tarafından yayınlanan kitaplarının da Aksu, özellikle Dil Okudu Kalem Yazdı adlı kitabının giriş kısmında da belirttiği gibi, şiirlerinde dili, şiire gidişi ve ana temayı geniş bir şekilde anlatıyor. Kitaplarında ki nesirlerde ise doğa ile insan sevgisini gül ile yaprak gibi ayrım yapmadan işliyor. Toplumda şiire olan ilginin oldukça azalması nedeniyle “Dil Okudu Ben Yazdı” adlı şiiri kitabının son olduğunu belirten Aksu, bu kitabın ardından ise Roman, Öykü, Çocuk Öyküleri, Araştırma, Eleştiri ve Deneme Yazılarını kaleme alarak okurlarına ulaştıracağının da müjdesini verdi.
Şiir bitecek mi? Hayır! Şiir yazan değil, şiiri ömrüne yaymış olan bir şair olarak yazmaya devam edeceğini de belirten Aksu, “Arzularım” adlı şiir kitabından bazı eserlerinin Hetemli tarafından bestelenerek klip çekilip müzikseverlerin beğenisine sunulmasının da şiirlerine verilen önemi ortaya koyduğunu da vurguladı.
Şiire gidişini değişik ortam ve zamanlarda aynı tümcelerle ifade eden Aksu, eserlerinde çocukken oyun sayışmalarında, arkadaş arası komikliklerde kurulan tekerlemeler, okul yıllarında okuduğu ve dinlediği şiirleri, yöresel âşıkları taklide dönüştürmüş.
Ozan Cemali mahlaslı Yazar hikmet Aksu: İlkokulda iken mahalli halk ozanlarından Hıfzı, Mevlit İhsani, Reyhani gibi ayrıca radyolardan Âşık Veysel’den dinlediği şiir ve öykülerden aldığı feyz ile yazmaya başladığını belirten Aksu, şair ve yazar olarak Ozan Cemali mahlaslı yazar Hikmet Aksu’yu şu sözlerle anlattı.
“Ortaokulda Yunus’tan, Mevlana’dan tasavvuf, Köroğlu ve Dadaloğlu’ndan yiğitlik, mertlik, Karacaoğlan’dan güzellik, aşk ve sevdayla şiiri içimde yakaladım. Bu tohumlardan oluşan kökle liseli yıllarımın gençlik duygularını haykıran şiirlerimi yazdım. Şairlikle ozanlığı dağarcığımda kaynaştırıp nice usta kalemleri okuyup irdeleyerek bu günkü beni yakaladım kendi şiirsel dünyamda. İlk başlarda ulusal kültürümüzün, halk destanlarımızın temelini oluşturan âşıklık saz tutuşturdu elime. Düğünlere gidişim, âşıklarla atışmalarım oldu çok az da olsa. Ama çok geçmeden sazım, sözüm, âşıklığın kendine özgü kural ve sınırlamalarından, akordundan kaydı ozanlık perdesine.
Yazarken: Toplum, her fert, her dert, her renktir. Ben o toplumun bir parçası olarak bir derdi, bir rengi, bir ferdi tema etmedim dizelerime. Sanat benim gözümde dengeli beslenme gibidir ki, o çok yönlülük gerektirir. Ne yazdığı değil nasıl yazdığı önemlidir. Şairlik, ozanlık uzmanlık değil, ustalıktır bana göre.
Yaşayıp gördükçe acı ve tatlıyla buluştukça genişleyen ufkum duygularımı ve dizelerimi değiştirdi. Gülenlere bakarken, ağlayanları göz ardı edemedim, gülenle güldüm, ağlayanla ağladım. Gözlerimin yüreğime yansıttırdığı acı, tatlı fotoğraflarını nazım ve nesir olarak tap edip sundum paylaşımcılarımın ekinsel albümüne. Çok geniş bakmak, çok geniş düşünmek, yaşamın içinde yer alan her şeye ulaşmak istedim görebildiğimce.” Haber: Tacettin Durmuş
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz