Hillary Clinton: First Lady olarak çıktığı Beyaz Saray'a Başkan olacak mı?

Hillary Clinton, 'First Lady'likten senatörlüğe ve Dışişleri Bakanlığına kadar ABD politikasında şimdiye kadar birçok rol üstlendi. Şimdi ise ikinci kez, en büyük hedefine ulaşmak için siyaset sahnesinde.

67 yaşındaki Hillary Clinton, ABD Başkanı Barack Obama seçilir seçilmez, Ocak 2009'da Dışişleri Bakanı olmuştu. Obama ikinci kez seçildikten kısa bir süre sonrasına kadar da bu görevini sürdürdü.

ABD'nin en üst düzeydeki diplomatı olarak, seyahat trafiği yoğun, yaklaşımı birebir kişisel görüşmelerde bulunmak şeklindeydi.

Uluslararası arenanın önde gelen isimlerinden biri olan Hillary Clinton, şimdi Demokrat Parti'nin 2016'daki başkan adayı olmak için yarışıyor. Başkan adayı olmak için ilk girişimini 2008'de yapmış, ancak Obama karşısında yenilmişti.

Hillary Diane Rodham, Ekim 1947'de Chicago'da doğdu. 1960'larda Massachusetts'deki Wellesley College'a devam etti ve siyasi açıdan aktif bir öğrenci oldu.

Daha sonra gitti Yale Hukuk Fakültesi'nde Bill Clinton ile tanıştı. 1975'te evlendiler. Bill Clinton 1978'de Arkansas valisi olduktan sonra da Hillary siyasette aktif olmaya devam etti.

'Bir ödeyin iki başkan alın'

Öyle ki, Bill Clinton 1992'de Başkanlık için kampanya yaparken "Bir ödeyin, iki başkan alın" diyordu.

Hillary, first lady olarak kadın hakları ve evrensel sağlık hizmetleri için kampanya yaparak, hem ülkesinde hem de uluslararası alanda tanındı. Ancak evrensel sağlık hizmetleri planı, Kongre'de tartışılmaya bile gerek görülmeden rafa kalkınca, aşırı hırslı ve siyaseten saf olmakla eleştirildi.

1990'ların ortalarından itibaren ve Bill Clinton'ın ikinci dönem başkanlığı boyunca bir takım skandallar yaşandı. Clinton çifti Whitewater emlak skandalı nedeniyle ifade verdi ve aklandı.

Hillary, 1998'de eşinin çapkınlıkları özellikle de Beyaz Saray'daki stajyerlerden Monica Lewinsky ile ilişkisi yüzünden de basının karşısında sınav vermek zorunda kaldı. Duygularını saklayan katı bir tutum geliştirdi.

1998'de verdiği bir mülakatta, kocasını eleştirenlerin "dev bir sağcı komplodan" esinlendiklerini söyleyecekti.

2000 yılında eşinin Başkanlık dönemi sonuna yaklaşırken, New York eyaletinden senatör olarak Demokrat Parti'de kendine hatırı sayılır bir konum elde etti.

Dışişleri Bakanlığı dönemi

2003'te Irak'ın işgali yönünde oy kullandı, ancak Irak müdahalesi sırasında yapılanlar ile arasına mesafe koydu ve ABD askerlerinin geri çekilmesi çağrısında bulundu.

2006'da hiç zorlanmadan yeniden senatör seçildi. 2008'de partisinin başkan adaylığı için mücadele etti. Adaylığı ve seçimi kazanan Barack Obama, parti içindeki bölünmeyi gidermek için Hillary'yi Dışişleri Bakanı atadı.

Hillary Clinton, 4 yıllık dışişleri bakanlığı döneminde 112 ülke ziyaret ederek, daha önceki bütün ABD dışişleri bakanlarının önüne geçti.

Konumunu kadın hakları ve insan haklarını gündeme getirmek için kullanan Hillary Clinton, Arap baharı ve 2011'de Libya'ya düzenlenen askeri müdahalede de ABD'nin politikasına öncülük etti.

Eylül 2012'de Bingazi'de diplomatik bir tesise düzenlenen saldırıda ABD büyükelçisinin de ölenler arasında olması üzerine yoğun eleştirilere uğradı.

Kongrede bu konuda bilgi verirken, güvenlik eksikliğinin siyasi sorumluluğunu üstlendiğini belirtmekle birlikte, daha öncesinde güvcenliğin arttırılması yolunda bir talep görmediğini de ekledi.

Özel e-posta adresini resmi işler için kullandı

2015'te Kongre'ye dönerek bu konuda ifade verdi. özel bir komite tarafından 11 saat sorgulanmasına rağmen, ortaya fazla bir yeni bilgi çıkmadı.

Dışişleri bakanlığından ayrıldıktan sonra, "Zor Tercihler" adındaki ikinci anı kitabını yayınladı.

Demokrat Parti'nin başkan adaylığı için mücadele edeceğini açıklamasından kısa bir süre önce, resmi işler için özel e-posta adresini kullanarak güvenlik kurallarını çiğnemiş olmakla suçlandı.

"Tek adres kullanmanın daha basit olacağını düşünmüştüm" diyen Hillary Clinton, daha sonra özel e-posta adresine gelen mesajlardan devletin resmi kayıtlarına girmesi gerektiği düşünülen binlercesini Dışişleri Bakanlığı'na iletti.

Iowa önseçimlerini az bir farkla kazanan, New Hampshire'de ise yüzde 20 farkla yenilen Hillary Clinton, başkanlık adayı olmak için Vermont'lu senatör Bernie Sanders gibi güçlü bir rakiple mücadele ediyor.

Siyasi olarak birçok konuda Hillary Clinton'ın 'solunda' yer alan Sanders, özellikle de genç seçmenlerin desteğini kazanmış durumda.