Hillary Clinton: Suriye’deki muhalefeti halk yapıyor, ABD değil

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Suriye’deki muhalif olaylarda ülkesinin parmağı olduğu iddialarına ilişkin, “Suriye’de muhalefeti halk yapıyor, ABD değil” dedi. İstanbul’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştükten sonra kendilerine yöneltilen Suriye’ye ilişkin bir soruyu cevaplandıran Clinton, “Suriye’nin geleceği Suriye halkına bağlıdır ama muhalefetin bir araya gelme çabası da siyasi reformun çok önemli bir parçasıdır. İnanıyoruz ki her ülke bu tür düzenlemelere izin vermelidir, bu tür muhalefete izin vermelidir. Bunun daha sorumlu daha hesap verebilir hükümetlere yol açtığını düşünüyoruz. Dolayısıyla Suriye halkının kendileri için yaptıklarını görmek önemli Suriyeliler bunu yapıyor, Amerika bunu yapmıyor.” dedi.
Davutoğlu ile Sait Halim Paşa Yalısı’nda görüştükten sonra birlikte düzenledikleri ortak basın toplantısında konuşan Clinton, “Öncelikle Davutoğlu ile ortak şiddetin sona gelinmesindeki ortak isteğimizi paylaştık. Suriye halkının siyasi ve ekonomik reform iradesini konuştuk. Dün bugüne kadar olan en büyük protestolara şahit olduk ve doğrudan hükümete Suriye halkının reform arzusunun dile getirme çabasıydı bu. Aynı zamanda hükümetin barışçıl protestoculara karşı gerçekleştirdikleri şiddeti gördük.” dedi.
Suriye’nin geleceğinin Suriye halkına bağlı olduğunu ama muhalefetin bir araya gelme çabasının siyasi reformun çok önemli bir parçası olduğunu belirten Clinton, “İnanıyoruz ki her ülke bu tür düzenlemelere izin vermelidir bu tür muhalefete izin vermelidir. Bunun daha sorumlu daha hesap verebilir hükümetlere yol açtığını düşünüyoruz. Dolayısıyla Suriye halkının kendileri için yaptıklarını görmek önemli Suriyeliler bunu yapıyor, Amerika bunu yapmıyor. Muhalefet oluşturmaya çalışıyorlar. Bir yol, barışçıl bir işbirliği içerisinde hükümetle daha güzel bir gelecek için belirlemeye çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU: SURİYE’DE DE HALKIN REFORMLARINI GÖZ ÖNÜNE ALAN BİR REFORM SÜRECİNİ GEREKLİ GÖRÜYORUZ.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu da aynı soruya ilişkin verdiği cevapta Türkiye’nin Ortadoğu ve Suriye’deki gelişmelerle ilgili tutumunun “çok açık” olduğunu ve belirli ilkelere dayandığını söyledi. Davutoğlu, “Temel iki ilkesi var: Birincisi dost ve komşu bölge ülkelerinin daha güçlü bir şekilde siyaseti sürdürebilmelerinin en öncelikli şartı halkın taleplerini dikkate almaları, halkın haklı taleplerine göre adım atmalarıdır. Halkın taleplerini göz önüne almayan herhangi bir siyasetin yaşama şansı güçtür. Dolayısıyla Suriye’de de halkın reformlarını göz önüne alan bir reform sürecini gerekli görüyoruz.” dedi.
İkinci önemli ilkenin de bu reform sürecinin şiddetten uzak bir şekilde ve sivil kayıplara yol açacak tarzda yönetilmemesi olduğunu söyleyen Davutoğlu, “İşte o bakımdan Suriyeli dostlarımız ve komşularımıza reform süreçlerini biran önce başlatmaları özellikle sivil halka karşı aşırı güç kullanmamaları konusunda telkinlerde bulunduk. Siyasal reformların en önemli şartlarından biri meşru muhalefetin oluşabilme imkanlarının doğmasıdır. İsteriz ki Suriye için de doğal bir süreçle muhalefet ve farklı görüşler örgütlenebilsinler ve Suriye bu doğal reform süreciyle bu süreçten çıksın. Bütün meselemiz Suriye’nin istikrarının güçlenmesi ve Suriye’de reform süreciyle daha sağlıklı bir siyasal yapının ortaya çıkması” diye ekledi.
Suriyeli muhaliflerin bugün İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantıyı da değerlendiren Davutoğlu, “Türkiye demokratik bir ülke, birçok toplantılar İstanbul'da, Türkiye'de yapılıyor. Bu Türkiye'nin özgürlük ortamının getirdiği doğal bir sonuçtur.” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “Biz bunların herhangi bir şekilde Suriye'nin iç işlerine müdahale anlamına gelecek şekilde yorumlanmasını arzu etmeyiz. Gönül ister ki bu toplantılar Şam'da yapılsın, orada rahatlıkla geçiş süreci, bu reformlar tamamlanabilsin. Şiddet öngörmedikçe ve şiddete çağrı yapmadıkça bu toplantıların yapılabilmesini doğal karşılamak gerekir. Bu Suriye'ye karşı bir tutum değildir. Aksine Suriye'deki reformların sağlıklı işlemesinin önünün açılabileceğini ümit ediyoruz. Muhalefete karşı görüşlere sahip olanlar da Türkiye'de toplantı yapmıştır, yapabilmektedirler.” diye noktaladı.