ABD’liler dün dünyanın dört bir yanında Şükran Günü’nü kutladı. Bundan 400 yıl önce Amerika kıtasına ilk ayak basan 53 hacıyla 90 yerlinin Plymouth Çiftliği’ndeki ilk başarılı hasadın ardından birlikte yedikleri İlk Ziyafet’in anısına kutlanan Şükran Günü, ABD Başkanı’nın resmen “Amerika’nın en şanslı kuşu” ilan edilen bir hindiyi affetmesiyle başlıyor ve ziyafet sofralarıyla devam ediyor.
Cadılar Bayramı ya da Noel Baba’nın aksine Şükran Günü, ABD dışında pek bilinen ve kutlanan bir gün değil. Ancak Kanadalılar, Liberyalılar, Grenadalılar ve Norfolkluların da kendilerine ait Şükran Günü gelenekleri var.
Birincisi bu ülkelerin her birinde Şükran Günü’nün kutlandığı tarih farklı. ABD’liler Kasım ayının dördüncü perşembesinde şükrederken Kanadalılar Ekim’in ikinci Pazartesi’sini tercih ediyor. Kanada’daki Şükran Günü’nün kökenlerinin 1578’de Kuzeybatı Geçidi’ni bulmak için yola çıkan Martin Frobisher’ın felaketle sonuçlanan keşif gezisinde olduğu tahmin ediliyor. Ancak Şükran Günü’nün 1780’lerin ardından Amerikan Devrimi’nden kaçıp kuzeye sığınanların da bu geleneği yanlarında götürmüş olmaları söz konusu.
Kökeni ne olursa olsun Kanadalıların Şükran Günü kutlamaları ihtiyaca göre şekilleniyor. 1816’da Napolyon’un savaşlarının sona ermesini kutlamak için yazın yapılan Şükran Günü, 1872’de Galler Prensi’nin ağır hastalığından kurtulmasının şerefine 5 Nisan’da kutlandı.
Amerikalıların serbest bırakılan siyah kölelerin Afrika kıtasında gidebilecekleri bir ülke olarak 1820’de kurulan Liberya’da da birçok diğer adet gibi Şükran Günü de kutlanıyor. Ancak Liberyalılar için Şükran Günü Kasım’ın ilk Perşembe’si, geleneksel yemek de hindi değil tavuk.
Yeni Zelanda ile Yeni Kaledonya arasındaki Avustralya sömürgesi Norfolk’ta da 19’uncu yüzyılda Amerikalı balina avcıları adaya çıktığından beri Şükran Günü kutlanıyor. Norfolkluların Şükran Günü’nü kutladığı gün ise Kasım’ın son Çarşamba’sı.
Grenada’da Şükran Günü kutlamalarının geçmişi ise çok daha yeni. ABD’nin Ronald Reagan döneminde burayı işgal edip Küba destekli rejimi devirdiği 1983 yılından bu yana Grenada’da Şükran Günü kutlanıyor. Tarih de işgalin başladığı 25 Ekim.
Dahası Şükran Günü’nün kökenlerine bakıldığında aslında bu günün kökenlerinin de o kadar Amerikalı olmadığı anlaşılıyor. İlk Ziyafet’in tarihi 1621 olsa da Virginia’da bulunan Jamestown yerleşiminde 1610 yılında bile Şükran Günü kutlamaları yapıldığı biliniyor. Hem Jamestown hem de Plymouth’taki kutlamaların kökeni ise İngiltere’deki Protestanlara dayanıyor.
İngiltere’de Reform hareketi sadece manastırların kapanmasıyla sonuçlanmadı, aynı zamanda Katolik takviminin kullanımına da bir son verdi. Bu takvimde 100’den fazla Hristiyan azizi için ayrılmış günün yanı sıra bir de dini bayramlar yer alıyordu. Püritenler, Paskalya ve Noel’i bile kutlamayı reddederken, özellikle 1604’teki veba gibi felaketlerin yaşandığı dönemde Oruç Günleri’ni (bir başka deyişle Şükran Günleri’ni) takvimde tutmayı tercih ettiler.
Hatta “kesinlikle Amerikan” geleneğin ilk kökenlerinin Hollanda’da olduğuna dair bile bilgiler söz konusu. İlk hacılar New England’a yerleşmeden önce bir süre Rotterdam ile Amsterdam arasında bulunan Leyden’da konakladı. 1575 yılında şehir İspanyolların işgalinden kurtuldu. Bu gelişme Hollanda’nın 80 Yıl Savaşı’nda bir dönüm noktası oldu. O günden sonra (günümüzde de geçerli olmak üzere) her yıl 3 Ekim’de bu gün şükretmek için bir fırsat olarak kutlanırken hacıların Hollanda’dan Amerika kıtasına bunu getirmiş olmaları mümkün.
Eski Dünya’daki Şükran Günü’ne benzer kutlamalar sadece bununla sınırlı da değil. Rusya ve Polonya gibi Slav ülkelerinde Dozhinki isimli festivalde hasadın başarısı kutlanıyor. Fransızlar ve İsviçreliler hem hasadı hem de Alplerdeki yaylalara çıkan hayvanların sağlıkla eve dönmesini kutlamak için Bénichon yemeği yiyor. İzlanda’da 1 Ağustos’a gelen Freyfaxi festivalinde hasadın ilk günü kutlanıyor. Aynı tarihte Kelt (ve pagan) Avrupalılar da Lughnasadh’da ilk tahıl hasadını kutluyor. 31 Ekim’deki Samhain de son tahıl hasadında düzenlenen bir festival.
Hollandalılar Kasım’ın ilk Çarşamba’sında Dankdag’ı, Almanlar ve Avusturyalılar Ekim’in ilk Pazar’ında Erntedank’ı kutluyor. Bu günler verimli hasatların yiyip içerek kutlandığı Oktoberfest’in sonuna denk geliyor.
Hasat festivalleri başka kıtalarda da yaygın bir olgu. Hindistan’ın Assam eyaletinde Ocak ayında Bhogali Bihu, Filipinler’de Mayıs ayında Flores de Mayo, Yahudi dünyasında da dini takvime göre Eylül sonundan Ekim sonuna kadar değişen tarihlerde bir hafta boyunca sukkot festivali kutlanıyor.
Peki Şükran Günü’nde ABD’liler neden hindi yiyor? Ve hindinin İngilizce adı olan “turkey”nin Türkiye’yle ne ilgisi var? Tür adı Meleagris olan hindinin anavatanı Amerika kıtası. Kedi, havuç ve koleranın batıya, sifilis, domates ve kauçuğun da doğuya gittiği Colombus Takası sırasında Eski Dünya da hindiyle tanıştı.
Avrupalılar bildikleri kümes hayvanlarına pek benzemeyen bu büyük kuşu çok egzotik buldu ve buna uygun bir isim bulmaya karar verdi. O dönemde Avrupalılar Osmanlı İmparatorluğu’na “Turkey” diyordu. Dahası kafasındaki ibik de Türk erkeklerinin giydikleri fesi andırıyordu. Diğer Avrupa dillerinde aynı hayvana daha da egzotik isimler verildi. Fransızcadaki “dinde” kelimesi Hindistan’dan (d’Inde), Danca ve Norveççedeki “Kalkun” kelimesi ise Kalküta’dan geliyor. Türkçedeki “hindi” de hayvanın Fransızca adının uyarlanmış hali. (Hindistan’ın bu isim seçimlerinde bu kadar baskın olmasında Colombus’un Ümit Burnu’na ulaşmaya çalışırken Amerika kıtasına varmasının da etkisi büyük.)
Yunanlar için ise hindi “gallopoula” yani “Fransız tavuğu”. Bulgarlar Mısır’a göndermeyle “misirka” derken, Araplar Akdeniz’in öte yakasından gelen hayvana “dik rumi” yani “Rum tavuğu” diyor. Hırvatlar hayvanın Peru asıllı olmasından hareketle “puran” derken, Malaylar ise “ayam Belanda” yani “Hollanda tavuğu” ifadesini kullanıyor.