Katıldığı bir uluslar arası seminerde Hindistan'ın sembol isimlerinden Mahatma Gandhi'nin kast sistemini savunduğunu öne süren ve adının verildiği kurumların isminin değişmesi gerektiğini savunan Man Booker Ödüllü yazar Arundhati Roy'un başı dertte.
Ülkedeki entelektüellerin yoğun eleştirilerine maruz kalan Roy'a siyasilerden de tepkiler gecikmedi. Muhalefet lideri Ghulam Nabi Azad hükümeti göreve çağırırken, çeşitli sivil toplum kuruluşları da yazarın tutuklanması yönünde kampanya başlattı.
Ne demişti?
Kerala Üniversitesi'nde düzenlenen uluslararası bir seminere katılan Arundhati Roy, Gandhi'nin ayrımcı olduğunu, pasif direniş öğretisinin kast sistemini temel aldığını iddia etmişti. Roy konuşmasında, "Bize öğretilen Gandhi hikâyesi safsatadan ibaret. Pasif direniş öğretisi, yeryüzündeki gelmiş geçmiş en vahşi toplumsal hiyerarşiye, yani kast sistemine dayanan insan hakkında artık gerçekleri konuşmamızın zamanı geldi. Gandi, tuvaletlerdeki insan dışkılarını elleriyle temizleyenlerin ömrü boyunca bu işi yapması gerektiğini düşünüyordu. Böyle bir insanın adına üniversite kurmaya gerek var mı gerçekten" ifadelerini kullanmıştı.
Konuşmasında Gandhi'nin 1936 tarihli The Ideal Banghi konuşmasına da değinen Roy, "ruhlarımızdaki en derin hastalık" olarak nitelendirdiği kast sistemi yok edilmediği takdirde "Hindistan'ın, ABD veya Çin gibi olmayı hayal bile edemeyeceğini" söylemiş, Gandhi'nin Güney Afrika'daki siyahi tutsakları "kâfir" olarak tanımladığını da savunmuştu.