The Sun’ın raporlarına göre 70 yaşındaki Stella Ralfini yaklaşık 40 yıl önce Hindistan'da tıp okurken idrarın deriye faydalı olduğu iddialarıyla karşılaştı. Bir süre sonra cildinde garip bir döküntü oluştuğunda bir Hindistan yerlisi sorunlu bölgeye idrar sürmesi tavsiyesinde bulundu. Uyguladıktan bir hafta sonra döküntü iyileşti ve Ralfini idrarın cilde gerçekten faydalı olduğuna inandı.
Diğer geleneksel cilt bakımlarına ek olarak cildine her gün idrar sürmenin kendisine sağlıklı ve pürüzsüz bir cilt kazandırdığına inanan Ralfini, yüze idrar sürmek iğrenç gelse de bunun diğer cilt bakım uygulamaları kadar mantıklı olduğunu iddia ediyor.
The Sun’daki konuşmasında idrarın önemini belirterek, ‘’İnsanlar idrarın pis olduğunu düşünüyor ama aslında değil. İdrarı bu kadar güçlü kılan şey kendi DNA’mızın bir parçası olması. Egzamayı, sedef hastalığını, döküntüleri, salgınları veya cildi ilgilendiren herhangi bir şeyi tedavi etmek için idrarınızı kullanabilirsiniz. " dedi.
Ralfini'nin iddialarının herhangi bir geçerliliğinin olup olmadığını öğrenmek için Tennessee merkezli dermatolog ve kozmetik cerrahı Purvisha Patel'e ulaştık. Patel’e göre ne kadar garip olursa olsun cilde idrar uygulamak o kadar da zor değil.
Patel ‘’İdrar, üre ve bir eksfoliyan olan ürik asit içerir. Bir exfoliantın günlük olarak kullanılması, derinin yaralandığını düşünmesine ve kolajen üretimini arttırmasını sağlar. Salisilik, glikolik ve meyve asitleri içeren çoğu cilt bakım ürünü için de bu geçerlidir. " dedi.
Diğer bir deyişle idrar, cildin daha pürüzsüz ve parlak olmasına yardımcı olabilir ama muhtemelen geleneksel cilt bakım tedavisinden daha fazlası değildir.