RAE BAREILLY (İHA) - Hindistan'da ana muhalefet partisi lideri Lal Krishna Advani, 13 yıl önce Hindular'ı bir camiye saldırmaları yönünde kışkırttığı iddiasıyla bugün mahkeme önüne çıktı.
Babri Camii'nin yıkılması isyanlara neden olmuş, olaylar sonunda 2 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.
Ana muhalefetteki Bharatiya Janata Partisi'nin lideri olan Advani, hedef olduğu suçlamalara karşı savunmasını yapmak üzere, suçlanan diğer 7 sanıkla birlikte bugün mahkemeye çıktı. Advani, caminin yıkılmasından sorumlu olduğu iddialarını reddediyor.
Hindistan'ın en üst düzey soruşturma kurumu savcılarından biri, yargıcın duruşmanın başında, muhalif lidere yönelik, "caminin yıkılmasına neden olan kışkırtıcı konuşmalar yapmak", "Hindular ile Müslümanlar arasında düşmanlık yaratmak" ve "halkı isyana teşvik etmek" iddialarından oluşan suçlamaları aktardığını söyledi.
Advani'nin de aralarında bulunduğu sanıkların duruşması 30 Ağustos'a ertelendi.
Duruşmada herhangi bir açıklama yapmayan Advani, duruşmanın ardından destekçilerine seslenerek, davanın siyasi nedenlerle açılmış bir dosya olduğunu öne sürdü.
Bir alt mahkeme daha önce verdiği kararda Advani'nin yargılanmasına yer olmadığı hükmüne varmış, ancak bu karar 2003 yılında yüksek mahkeme tarafından bozulmuştu.
Kimsenin kimseyi kışkırtmadığını savunan parti yetkililerinden Vinay Katiyar ise, olayın meydana geldiği gün Hindular'ın gönüllü olarak biraraya gelip caminin yerine geçici bir tapınak inşa ettiklerini iddia etti. Müslümanlar bu görüşü reddediyor.
Caminin yeniden yapılmasını isteyen Babri Hareketi Komitesi'nden Zafaryab Jilani, yıkımın planlı bir eylem olduğunu belirterek, "İşçiler o gün baltalar ve küreklerle geldi. Advani gibi liderleri de, işçilerden camiyi yerle bir etmelerini istedi" diye konuştu.
Hindular, Babri Camii'nin bir Hindu tapınağı üzerine inşa edildiğini söylüyordu. Bölgenin aidiyeti konusunda Hindular ile Müslümanlar arasında anlaşmazlık yaşanıyor.
Bu ay başında ibadet merkezinin bulunduğu Ayodhya'daki Hindu ibadet yerini basan silahlı kişiler, polisle çatışmıştı.
Polis, güvenlik birimlerine patlayıcılar fırlatıp otomatik silahlarla ateş açan militanların tümünü öldürdüğünü açıklamıştı. Olayın ardından Hindistan Hükümeti, Hindular ile Müslümanlar arasında zaman zaman yaşanan çatışmaların alevlenebileceği endişesiyle cami ve tapınaklardaki güvenlik önlemlerini artırdı.
1992 yılında, bölgedeki Hindu ve Müslümanlar arasındaki gerginlik had safhaya tırmanmış, aşırılık yanlısı Hindular 16. yüzyıldan kalma tarihi bir camiyi harap etmişti.