KAYSERİ (İHA) - Hacettepe Üniversitesi Deneysel Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sirel Karakaş, dikkat eksikliği ve hiperaktiflik rahatsızlığı olan çocuklarda zeka hacminin normalin yüzde 3,2 oranında azaldığını ancak hastalığın zeka geriliğine yol açmadığını belirtti.
Türk Anneler Derneği Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen, "Dikkat eksikliği ve hiperaktif bozukluklar" konulu seminere, Hacettepe Üniversitesi Deneysel Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sirel Karakaş konuşmacı olarak katıldı. Türk Anneler Derneği Şube Başkanı Fikriye Merdan'ın konuşmasının ardından söz alan Karakaş, tüm dünyada ve Türkiye'de, dikkat eksikliği ve hiperaktifliğin tanımı konusunda bir sorun yaşandığını söyledi. Bu konu üzerinde 3 yıldır araştırma yaptıklarını ifade eden Karakaş, "Bu olay, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bir sorun haline gelmiş vaziyette. Eskiden 'yaramaz çocuk' diye bir şey vardı. Hatta bu yaramazlığa erkek çocuklarda 'iyidir' gözüyle bakılırdı. Bugün ise çocuk yaramazsa hiperaktif bozukluk olarak değerlendiriliyor. Bizim çocuk psikiyatrlarının suçu yok. Bütün dünyada bu böyle. Çünkü bu çocukların tanıları konulurken bazı konulara bakılıyor. Bu çocuğa bir kere tanı koyduktan sonra birtakım tedaviler başlatılıyor. Çocuk hastaysa gerçekten bu tedaviyi alması lazım. Ama eğer değilse o zaman sağlıklı bir insana birtakım tedaviler yapılıyordur. Bizim bu projemizdeki iddiamız, şu andaki çocukları dikkat eksikliği grubuna koymada kullanılan tanı kriterlerinin dışında bazı kriterler geliştirmektir" diye konuştu.
Karakaş, çocuklarda en sık görülen ikinci rahatsızlık olan dikkat eksikliği ve hiperaktifliğin erkeklerde yüzde 5-24 arasında, kızlarda da yüzde 2-13 arasında değiştiğini dile getirdi.
"YETİŞKİNLER DE HİPERAKTİF OLABİLİR"
Uzun bir süredir dikkat eksikliği ve hiperaktif bozukluğun bir çocukluk rahatsızlığı olarak düşünüldüğünü ifade eden Karakaş, "Bu rahatsızlık, gençlikte, yetişkinlikte ve yaşlılıkta da görülür. Yaş ayrımı olmuyor. Gençlerde bu hastalığın sınıfta kalmak, ergen gebeliği, cinsel yoldan bulaşan hastalıklar, maddenin kötüye kullanımı gibi yansımaları görülür. Madde kullanımı faktörü en sık olanıdır. Bunların önemlice bir bölümünün bir arada uzun bir süre ve birden fazla ortamda görülmesi lazım. Evde
hiperaktif, okulda değilse bu çocuğun rahatsızlığı olduğunu göstermez" şeklinde konuştu.
"ZEKA GERİLİĞİ SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Hiperaktif bir çocuğun zeka dağılımının normal çocuklara göre farklı olmayacağını belirten Karakaş, "Ülkemizde de kullanılmakta olan bir zeka testi var. O da IQ'dur. Çocuklardaki zeka dağılımı, sağlıklı çocuklara göre farklı değil. Yapılan araştırmalarda hiperaktif bir çocuğun zeka hacminin düştüğü gözlemlenmiştir. İlaç tedavisinde bu küçülme engellenemez. Ama bu tip çocuklarda zeka geriliği söz konusu olamaz" şeklinde konuştu.