Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun, çocuklarda antisosyal kişilik bozukluğu, alkol-madde bağımlılığı ve depresyon gibi pek çok ruh sağlığı sorununa temel oluşturabildiğini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Ercan, erken tanı ve tedaviyle bu sorunların engellenmesinin mümkün olabileceğini açıkladı.
Dikkat eksikliğinde, belirtilerin 4-5 yaşlarında ortaya çıktığını belirten Yrd. Doç. Dr. Ercan, "Huysuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık gibi belirtiler bebeklik döneminde gözlenebilir. Aslında her çocuğun hareketli olması doğaldır. Ancak hiperaktivite bozukluğunda, çocuk sürekli hareket halindedir. Sürekli koşturur, tırmanır, çok konuşur, hareketsiz duramaz. Dikkat eksikliği olan çocuk her şeyden çok çabuk sıkılır. Aynı oyuncakla uzun süre oynayamaz. Dikkat eksikliği, okul döneminde daha belirgin hale gelir. Çocuk, öğrenmeye karşı isteksizdir. Ödev yapmayı sevmez, masa başında oturamaz. Dikkatsizdir. Kendisini derslere veremez" diye konuştu.
Dikkat eksikliği sendromunun her çocukta kendisini farklı şekilde gösterebildiğini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Ercan, "Bu çocuklar, dikkatlerini yoğunlaştırmakta ve başladıkları işleri bitirmekte zorlanırlar. Çevredeki en ufak olayla ya da kendi düşünceleriyle kolayca dikkatleri dağılabilir. Bu hastalığın tedavisinde en önemli nokta; anne-baba, öğretmenler ve hekimin birbirini destekleyici yaklaşımlarıdır. Ayıca dikkat arttırmaya ve davranışların kontrol edilmesine yardımcı olan ilaç tedavisi de uygulanabilir. Öğrenme güçlüğü çeken çocuklara, özel eğitim programları önerilebilir" dedi.
Kaynak: İHA