Çorum Hitit Üniversitesi tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 74, ölüm yıldönümü nedeniyle “Atatürk” konulu bir panel düzenlendi.
Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Demiryürek’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Yar. Doç. Dr. Gökhan Kaya, Atatürk’ün entelektüel kişiliği, Öğretim Görevlisi Ali Ilıca ise Atatürk’ün devlet adamlığı yönünde sunum yaptılar. Paneli akademisyenlerin yanı sıra bir grup üniversite öğrencisi izledi.
Panelde bir konuşma yapan Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Ali Ilıca, Mustafa Kemal’in ülkesinin ve milletinin içerisinde olduğu sıkıntıları iyi bilen, bu sıkıntıları yüreğinin derinliklerinde hisseden, gerek yurtiçi gerekse yurtdışında olup bitenleri iyi takip eden, tahlilini yapan ve kendisine göre çözümler üretebilen ender bir devlet adamı olduğunu söyledi.
Ilıca, bu liderin felsefesini, mücadele aşkını, ülke ve millet sevgisini iyi tanımak, O’nun Türk gençlerine armağan ettiği cumhuriyeti, içinde bulunulan şartlar ne olursa olsun ilelebet yaşatmak her Türk vatandaşının asli görevi olduğunu söyledi.
Atatürk hakkında ilkokullardan, üniversitelere kadar verilen bilgilerin klasik ve ezbere dayalı olduğuna dikkat çeken Ilıca, “Tarih anlatılırken nasıl hep savaş tarihi anlatılır, kültür ve medeniyet tarihimizden pek bahsedilmezse Atatürk’le ilgili olarak da genellikle aynı yöntem kullanılır. Askerlik yönü hep önde tutulur. Diğer taraftan kimse O’nu kutsallık boyutunda göremez, yerin dibine de batıramaz. O, içimizden biri, halk adamı ama sıradan değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur. Devlet kurmak şirket kurmak veya bir işyeri açmak gibi basit bir olay değildir. Bu engin bir görüş, sağlam bir duruş, ilkeli ve kararlı bir yürüyüşle olmuştur. Hem de yüzde 80’i okuma yazma bilmeyen, yüzde 90’ı çiftçi olan, Balkan, Çanakkale, I. Dünya ve İstiklal Savaşı’ndan yeni çıkmış bir halk, çaresiz, kuşatılmış ve saraydan dışarı çıkamayan padişahlık yönetiminin var olduğu bir iktidar, bu padişah yönetiminin nimetlerinden istifade eden Anadolu’da çok sayıda kişi ve zümrelerin olduğu bir dönemde her şeye rağmen bir devlet kurmak sıradan, basit bir iş gibi görülmemelidir. Buradan hareketle Atatürk’ün askerlikten daha çok devlet adamlığı öne çıkmaktadır” dedi.
Atatürk’ün, Türk milletinin temel kodlarını ve kültürel dokularını iyi bildiğini kaydeden Ilıca, tarih ve din alanında donanımlı olan Mustafa Kemal’in tarihi tecrübeden ve dinin etkin gücünden yararlanmasını iyi bildiğini kaydetti.
Türk milleti tarihte istiklalinden ve töresinden ödün vermeyi onursuzluk saydığını vurgulayan Ilıca, “İşte Atatürk bu gerçekten hareketle her başarısında kendini değil milletini öne çıkarmıştır. Devlet adamlığına yakışır bir tevazu örneği göstermiştir.Atatürk, din konusunda da donanımlıdır. Halkın dini konularda doğru bilgiye ulaşması, hurafi düşüncelerden uzak kalması için çok uğraş vermiştir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında temel İslami metinleri dönemin en itibarlı aydınlarına tercüme ettirmiştir. O, kuşatıcı bir devlet adamı olması nedeniyle milletinin inanç esaslarını orijinal kaynaklardan öğrenebilmesi için imkan sağlamıştır. Bu konuda da boşluk olsun istememiş, dine duyarsız kalmamıştır” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz