Lübnan'da 17 Eylül'de, Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana gelmiş, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 323 kişi yaralandı. Ülkede 18 Eylül'de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu da 25 kişi ölmüş, 608'den fazla kişi yaralanmıştı. Tüm dünyanın dikkat kesildiği olay sonrası Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, "Amaç telsiz cihazları taşıyan binlerce kişiyi öldürmekti. Bu terörist eylemler Lübnan halkına ve ülkenin egemenliğine karşı bir eylemdir. Bu bir savaş ilanıdır” demişti. Nasrallah'ın açıklaması sonrası dünya kamuoyu artık savaşın şiddetlenmesini ve ateşkes çabalarının sonuçsuz kalacağını düşünüyor.
İsrail’in koordineli saldırılar düzenleyerek tüm kısıtlamaları ve kırmızı çizgileri aştığını vurgulayan Nasrallah, “Saldırıların bazıları hastanelerde, eczanelerde, pazar yerlerinde, dükkanlarda, hatta konutlarda, özel araçlarda ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce sivilin bulunduğu kamuya açık yollarda gerçekleşti” şeklinde konuştu.
İsrail’in 4 binden fazla çağrı cihazının kullanımda olduğunu bildiği için saldırıya bu cihazları hedef alarak başladığını söyleyen Nasrallah, “Bu cihazlar bağışlandığında İsrail aynı anda 4 bin kişiyi ve çevresindekileri öldürmeye çalıştı. Aynı saldırı ikinci gün de tekrarlandı ve amaç telsiz cihazları taşıyan binlerce kişiyi öldürmekti” ifadelerini kullandı.
Nasrallah saldırıları “terörist bir eylem” ve “katliam” olarak nitelendirdi. Bu saldırıların Lübnan halkına ve ülkenin egemenliğine karşı bir eylem olduğunu belirten Nasrallah, bunun bir savaş ilanı olduğunu kaydetti.
Nasrallah'ın açıklaması sonrası, İsrail Lübnan sınırına ilişkin savaş planını onayladı. Ardından ise savaş uçakları Lübnan’a doğru havalandı.
İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, İsrail jetlerinin Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’a ait 30 füze platformu ile diğer altyapıyı vurduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca, İsrail’e ani bir saldırı için hazırlanmış 150 kadar füze rampasının hedef alındığı aktarıldı. IDF ayrıca, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’a ait birkaç binanın ve bir silah deposunun vurulduğunu bildirdi.
Öte yandan İsrail’in Lübnan’da düzenlenen saldırılarda ABD yapımı F-35 savaş uçaklarını kullandığı iddia edildi.
İsrail'in Lübnan üzerine düzenlediği bu saldırı ABD basınında da geniş yer tuttu. Önde gelen basın kuruluşlarından New York Times, İsrail'in saldırısını bu yıl yaşanan en yoğun bombardıman dalgası olarak nitelendirdi.
Washington Post gazetesi ise İsrail'in başlattığı yoğun saldırıların ateşkes ihtimalini zayıflattığı ve zora soktuğunun altını çizdi.
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde yaşanan olayların gölgesinde durum değerlendirmesi yapıldığı ve bir dizi güvenlik önlemi alındığı belirtildi.
Açıklamada, güvenlik önlemleri çerçevesinde söz konusu bölge sakinlerinden yerleşim yerlerindeki hareketliliği azaltmaları, toplu halde bulunmaktan kaçınmaları, yerleşim yerlerinin kapılarını kontrol altında tutmaları ve korunan bölgelerin yakınında kalmaları istendi.
Hamas, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria’da öldürdükleri Filistinlinin cesedini bir evin çatısından aşağıya atmasını, İsrail’in uluslararası toplumun sessizliği ve ABD’nin siyasi ve askeri koruması altında gerçekleştirdiği “suçlar zincirinin bir halkası” olarak değerlendirdi.
Hamas’tan yapılan açıklamada, “Şehit naaşlarını çatılardan atarak gerçekleştirdiği vahşi görüntüler, işgal ordusunun, uluslararası toplumun sessizliği ve ABD’nin siyasi ve askeri koruması altında, bir yıldır Gazze'de halkımıza yönelik katliam ve soykırım uygulayan barbarlığını ve vahşetini bir kez daha teyit etmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, öldürülen Filistinlilerin cenazelerine yapılan çirkin muamelenin kınanması gereken bir suç olduğu vurgulanarak, uluslararası tüm kurum ve kuruluşlara bu muameleyi kınama çağrısı yapıldı.
Lübnan'ın, salı ve çarşamba günleri çağrı cihazları ve telsizlerde meydana gelen patlamalarla ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) şikayette bulunmaya hazırlandığı belirtildi.
Lübnan, söz konusu saldırıların ardından BM düzeyinde harekete geçmeye karar verdi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Bakan Abdallah Buhabib, "İsrail'in masum Lübnan halkına karşı işlediği savaş suçu mahiyetindeki siber terör saldırısıyla ilgili olarak Lübnan'ın BM Daimi Temsilciliğine, BMGK'ya şikayette bulunma" talimatı verdi.