11 Mart tarihi dijital sanat için bir dönüm noktası oldu. Beeple adıyla tanınan sanatçı Mike Winkelmann tamamen dijital ortamdaki eserini 69,3 milyon dolara satarak, bir sanatçının hayattayken bir eserinden kazandığı en yüksek miktar listesinde üçüncü sırayı aldı.
NFT, yani non-fungible token olarak sertifikalanan bu eser, son yılların en 'çılgın' trendini de bir kez daha gündemin ön sıralarına taşıdı.
Bugün dünyada en çok merak edilen şeylerden biri, internetten kolayca indirilebilen bu tür dijital işlerin nasıl olup da milyonlarca dolara alıcı bulabildiği.
NFT'ler işte bu noktada devreye giriyor, bu nedenle de eserler 'kripto sanat' olarak anılıyor.
NFT belki de en iyi şekilde, bir şeyin gerçekliğinin dijital sertifikası, bir şeyin sahibi olduğunuzun dijital belgesi olarak tanımlanabilir.
Alana Edgington NFT dünyasını keşfetmeden önce borç içinde yaşadığını anlatıyor.
Hayatı boyunca sanatla uğraşmış ama itiraf ettiği içine kapanıklığı yüzünden bir türlü çalışmalarını bir sanat galerisinde sergileyememiş. Onun yerine farklı farklı işlerde çalışıp, bahçıvanlık eğitimi yapmaya ve üç çocuğunu yetiştirmeye odaklanmış.
"Bir çok insan gibi ay sonunu zor getiriyordum. Kredi kartımın borcu birikiyordu. Bu yıkıcı borç-yüksek faiz sarmalını nasıl kıracağımı bilemiyordum" diyor.
Alana, tuvale yaptığı yağlı boya tablolarının görüntülerini internet üzerinden satabileceğini keşfettiğinde "Belki bir 500 kağıt kazanırım" diye düşünmüş.
Ama 35 yaşındaki üç çocuk annesi, düzenlediği ilk internet müzayedesinde binlerce dolarlık tekliflerle karşılaşınca inanamamış. 16 tablosunun dijital imajları 100 bin Kanada dolarına (79 bin 500 ABD doları) satılmış.
"İnsanların eserlerimi gerçekten alıyor olması benim için tamamen gerçek üstü bir deneyimdi. Hala sindirebilmiş değilim" diyor.
Bu başarı Alana'nın hayatını tamamıyla değiştiriyor.
Kredi kartı borçlarını temizlediği gibi okul harçlarını da ödüyor ve ailesini şehir dışında geniş bir eve taşımayı başarıyor.
Onun için en önemlisi de otizmli ve Tourette sendromlu oğlu Ron'un tedavisini yaptıracak parası olması.
Ayrıca bu başarısının "erkek egemen NFT dünyasına" girmekte güçlük çektiğini gördüğü diğer kadın sanatçılara da yolu açmasını umuyor.
"Kapılar tamamen açık ve sınırsız bir potansiyel var. Artık hayata kesinlikle daha olumlu ve daha umutlu bakıyorum. Ruhumu ortaya koyuyor ve bundan para kazanabiliyorum. Bunun mümkün olabileceği hiç aklıma gelmezdi" diye ekliyor.
NFT'ler bir şeye kimin sahip olduğunu belgeleyen dijital sertifikalar.
Kripto sanat dünyasında her biri otantik bir sanat eserinin maliki olmayı temsil ediyor.
Bunlar tıpkı Bitcoin gibi kripto paraların değerini ve sahibini belirleyen Blockchain teknolojisi ile üretilen fişler şeklinde.
Üzerinde sanat eserinin yaratıcısı, ne zaman ve kime satıldığı bilgileri de var.
Dolayısıyla da her ne kadar isteyen herkes bir sanat eserinin görüntüsünü internetten kopyalayabilirse de, o eserin sahibinin sadece bu NFT sertifikasını alan kişi olduğu anlamına geliyor.
Bu fişler -ya da dijital sertifikalar- elden ele satılabiliyor ve eserin sahipliği el değiştirebiliyor.
Ama sanatçı açısından güzel olan, sertifikalı eserin yaratıcısı telif haklarını koruyor ve eser el değiştirdikçe her satıştan bunun gerektirdiği payı alıyor.
Bilim-kurgu ve 3 boyutlu sanatla uğraşan Darius Puia arkadaşlarının, eserlerini çılgınca fiyatlara sattığını görüp kendisi de kripto sanat dünyasına girmeye karar verene kadar, mali durumunun çok kötü olduğunu anlatıyor.
Almanya'nın Karlsruhe bölgesinden 30 yaşındaki Puia "Mutlaka bu alana girip eserlerimin değerini ölçmek ve para kazanıp kazanamayacağımı anlamak istedim" diyor.
Başlangıçta pek bir beklentisi yokmuş. Fakat bir iki hafta içinde satış sitelerine giriyor.
İnternette BakaArts adıyla tanınan Darius kısa sürede para kazanmaya da başlıyor.
Acrophobia adlı dijital görselinin NFT'sini 12 bin 497 dolara satıyor.
"Dilim tutulmuştu. Bu kadar yüksek bir fiyata gideceğini beklemiyordum. Kız arkadaşımı arayıp 'Sen de görüyor musun? Gerçek mi bu?' diye sordum" diyor.
Darius'un eserleri giderek daha büyük fiyatlara satılmaya devam ediyor.
"Daha 20 gün önce parasızlık çekiyordum. Şimdi neredeyse 250 bin dolarım var" diyor.
"Kafamın gerisinde, bir şey istersem hemen şu an alabileceğimi biliyorum. Bu da benim ruh sağlığıma çok iyi geliyor" diye ekliyor.
Kazancının bir kısmını zihin sağlığı alanında çalışmalar yapan yardım kuruluşlarına bağışlayan Darius NFT dünyasının, dolaşan büyük miktarlarda paralara ve büyük kazanç hırslarına rağmen temelde sanatçıya değer verilen bir yer olduğunu düşünüyor.
Kripto sanat olarak sadece resim ve çizimler değil GIF'ler gibi internet ve sosyal medyada kullanılan hareketli görseller de satılabiliyor.
Arjantinli sanatçı Bruno Nacif böyle yapıyor, kazancıyla da yaşadığı çiftliğe güneş enerjisi sistemi kurmayı başarmış.
37 yaşındaki Bruno 15 yaşından beri sanatla meşgul. Büyüyen kripto sanat dünyasının koleksiyoncular, sanatçılar ve daha önce birbirini bulması imkansız bir çok başka insanı birbirine bağlayarak fırsatlar yarattığını düşünüyor.
https://twitter.com/BrunoNacif7/status/1367047627880226816
Hindistan'dan 32 yaşındaki kolaj sanatçısı ve fotoğrafçı Cyber Shakti de hemfikir ve NFT'lerin ona "sürdürülebilir bir mali bağımsızlık umudu" verdiğini söylüyor.
"Geleneksel sanat dünyası hayat mektebinden yetişmiş sanatçılara genellikle kapalıdır. Oysa bu alan bize eşit fırsatlar veriyor. Burada 5 ay içerisinde eserlerim için verilen fiyatlar ortalama 80 dolardan 800 dolara kadar çıktı" diyor.
Cambridge Üniversitesi'nden Maliye profesörü Raghavendra Rau, NFT'ye son zamanlarda artan büyük alakada, salgın nedeniyle insanların evlerine kapanması ve dışarı çıkıp para harcama fırsatı bulamamalarının da payı olabileceğine işaret ediyor.
Ne var ki NFT sanatçılarının eserlerinin fiyatlarını bir yere kadar artıp sonra düşeceğini, belki de sadece en zirvedeki sanatçıların eserlerinin uzun vadede kıymetini koruyacağını düşünüyor.
"Fiyatların bu şekilde fırlayıp uçtuğu bu tür balonları hep görüyoruz. Çok para kazanabiliyorsunuz. Ama bunun bir garantisi yok. Çok para kaybetmeniz de mümkün" diye sürdürüyor.
NFT meraklısı ve koleksiyoncu Nelson Rohrbach, kripto sanat hareketini "sanatçıdan eserinin değerini alanlara karşı" bir ayaklanma diye tanımlıyor.
26 yaşındaki Chicagolu pazarlama müdürü, Ocak ayından bu yana kripto sanata 20 bin dolar yatırım yapmış ve NFTlerin güçlü bir yatırım aracı olduğunu, geleceğin piyasalarının ayrılmaz bir parçası haline geleceklerini düşünüyor.
"Sanatçıların desteklenmesinin ve onların mali olarak daha özgür olup eserlerinden daha büyük pay alabilmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle riskli fakat bu, yüzde yüz almaya istekli olduğum bir risk" diye konuşuyor.