Site hızını sıralama algoritmasına ekleyen Google, arama sonuçlarında yavaş sitelerin üst sıralarda yer almasını istemiyor. Bu da yavaş sitelerin daha az trafiğe razı olmaları gerektiği anlamına geliyor.
Eğer web siteniz için daha fazla trafik, daha fazla takipçi ve daha çok kazanç istiyorsanız, WordPress web sitenizi daha HIZLI bir web sitesine dönüştürmelisiniz (Herhangi bir değişiklikten önce, sitenizin hızını ölçmeyi ve yedek almayı unutmayın)!
1. Doğru Hosting Türünü Seçmek
Sitenizin hızını önemli ölçüde etkileyen en büyük faktör hostingtir.
Hosting web sitenizin yayınlanabilmesi için gereken teknolojik alt yapının sağlanması diye tanımlanır ki burada sözü edilen altyapının beyni web sitenizin içeriğinin depolandığı sunuculardır.
Kaliteli hosting hizmeti, donanımı yüksek sunucularla sağlanır yani web siteniz hiçbir zaman sunucunuzun izin verdiğinden daha hızlı olamaz.
Sitenizin barındığı sunucunun ihtiyaçlarınıza uygun olarak yapılandırılmış olması; web sitenizin hızı, kesintisiz erişimi ve güvenliği açısından önemlidir.
Hosting firmalarının; sunduğu hosting seçeneklerinden biri olan WordPress Hosting; web sitelerinin barındığı sunucunun WordPress’e uygun olarak optimize edilmesi anlamına gelir.
WordPress ile oluşturulmuş web sitelerinin hızını 5 katına kadar artırabilen bir barındırma hizmeti olduğundan WordPress Hosting; standart paylaşımlı hosting hizmetinden çok daha verimlidir. Özetle düşük kaliteli bir hosting planı tüm hız artırma çabalarınızı geçersiz kılabilir.
2. Önbellek Eklentisi
Önbellek eklentileri, ilk yükleme işleminden sonra sayfanın bir kopyasını oluşturur ve ardından bu önbelleğe alınmış sürümü sonraki her ziyaretçiye sunar.
Böylece, her seferinde sitenizin dosyalarının doğrudan sunucudan istenmesi ve yüklenmesi gerekmez. Önbellekleme, WordPress sitenizin hızını 2 ila 5 kata kadar artırabilir.
WordPress.org’dan basitçe yükleyebileceğiniz ücretsiz WordPress önbellek eklentileri ile sayfalarınızın hızını artırabilirsiniz. Ayrıca birden fazla önbellek eklentisi kullanmanın sitenizi yavaşlatacağını bilmelisiniz.
3. CDN
Web sitenizin hedef kitlesi Dünya’nın farklı bölgelerindeyse, CDN hizmeti almak sitenizin, sunucu konumundan bağımsız olarak, hızlı yüklenmesini sağlayacaktır.
CDN (içerik dağıtım ağı), ziyaretçilerinize coğrafi olarak daha yakın bir konumdan içerik sunan dağıtılmış bir ağdır.
CDN aracılığıyla, Avrupa’daki ziyaretçileriniz sitenize ait verileri Fransa’daki bir veri merkezinden alırken, Amerikada’ki ziyaretçileriniz verilerinizi Teksas’ta bulunan bir veri merkezinden alabilir.
Böylece ziyaretçileriniz web sitenizi olabildiğince hızlı görüntüleyebilir.
4. Görsellerin Optimize Edilmesi
Büyük görsellerin dosya boyutları; sayfa yükleme sürelerini olumsuz etkiler. Telefonunuzda bulunan bir fotoğrafı doğrudan web sitenize eklerseniz, bu web sitenizi yavaşlatacaktır.
Web sayfalarındaki görsellerin genellikle 200 KB’nin altında olması gerekir.
Görüntü optimizasyonu, bir görselin boyutunu kalitesi etkilenmeden sıkıştırma işlemdir.
Bu nedenle, sitenize eklemeden önce bir resim düzenleyici kullanarak görsellerinizi makul bir boyuta getirmeniz gerekir.
Böylece mümkün olan en düşük JPEG kalitesini seçebilirsiniz. Çoğu durumda, % 100 ve % 60 arasındaki kalite farkını anlamayız, ancak dosya boyutu yarı yarıya ya da daha fazla azalmış olabilir.
5. Tema ve Eklentiler
Kötü kodlanmış eklentiler ve iyi yapılandırılmamış, gereksiz özelliklerle şişirilmiş temalar sitenizi yavaşlatır.
Çok sayıda eklenti kullanmaktan kaçınmalı, sitenizde gerçekten ihtiyaç duymadığınız eklentileri kaldırmalısınız. Çünkü sayfanız her görüntülediğinde, aktif olarak kullanılmasa bile, sitenizdeki eklenti kodları çalışarak sitenizin yavaşlamasına sebep olur.
Ayrıca güncellemeler sitenizin en son tehditlere karşı güvenli olmasını sağladığından WordPress’in, temanızın ve eklentilerinizin güncel olduğundan emin olmalısınız.