Hocalı Katliamının 22. Yılı

Azerbaycan İstanbul Konsolosu Kenan Murtuzov, "Biz tek millet, iki devletiz. O nedenle hem Hocalı için hem de bütün ortak davalar için birlikte çalışmalı, Ermeniler'in iddialarını ispatlamakla beraber, 22 yıl önce yaptıkları bu cinayetleri bütün dünya kamuoyuna anlatmalıyız" dedi. Murtuzov, Sakarya Ülkü Ocakları ve Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı düzenlenen "Hocalı Katliamı" panelinde yaptığı konuşmada, Hocalı hadisesinin kökünün çok derinlerde olduğunu söyledi. Buna sadece 26 Şubat 1992 tarihinde geçen mesele olarak bakılmaması gerektiğini vurgulayan Murtuzov, "Bunun mutlaka bilinmesi ve yeni nesle öğretilmesi gerekir" diye konuştu. Hocalı katliamının Azerbaycan'ın yeni bağımsızlığını kazandığı zamanlarda yaşandığına dikkati çeken Murtuzov, katliamın zor durumdaki Azerbaycan halkını sindirmek, kırmak ve baskı altına almak için yapıldığını vurguladı. "Katliamla Azerbaycan Türkleri'nin savaş ruhunu sindirmek istediler" diyen Murtuzov, "Ama bu olmadı tabi. Çünkü böyle katliamlarla göz korkabilir ama vatan sevgisiyle bu azalmaz, aksine düşmana karşı daha şiddetli vuruşursunuz" ifadesini kullandı. Murtuzov, Hocalı'da 613 kişinin katledildiği yönündeki rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, şunları söyledi: "O zamanın valisi, '613 kişinin cesedini bulduk ve toprağa verdik. Bu rakam, o rakamdır' dedi. O devirde Hocalı'nın nüfusu 7 bindi. Savaş dolayısıyla çoğu insan göç etti, 3 bin 500 civarında kişi kalmıştı. Orada yüzlerce insanın ormanlarda cesetleri kalmış, şimdi bile bulunamamış. Birçok kişi esir alınmış, işkence görmüştü. Biz, bu acıyı bilmek için değil, bütün dünyaya tanıtmak için çalışıyoruz. Biz tek millet, iki devletiz. O nedenle hem Hocalı için hem de bütün ortak davalar için birlikte çalışmalı, Ermeniler'in iddialarını ispatlamakla beraber, 22 yıl önce yaptıkları bu cinayetleri bütün dünya kamuoyuna anlatmalıyız." Panelin ardından Sakarya Ülkü Ocakları üyesi bir grup, Hocalı'daki katliamı protesto etmek için Çark Caddesi boyunca sessiz yürüyüş gerçekleştirdi.