“Hocalı’yı Tanıtma Çalışmaları Şubat’la Sınırlı Değil, Sürekli Yapılmalı”

Azerbaycanlı gazeteci yazar Agil Alesger, Ermenilerin Hocalı’da yaptığı soykırımı dünya kamuoyuna daha iyi tanıtmak için yapılacak çalışmaların sadece Şubat ayı ile sınırlı olmaması gerektiğini söyledi. Bununla ilgili vahit strateji belirlenmesi gerektiğini belirten Alesger, günlük ve aylık çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.

Ermeni silahlı kuvvetlerinin 26 Şubat 1992’de Azerbaycan’ın Hocalı kentinde yaptığı soykırımın yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde Türkiye’ye gelen Azerbaycanlı gazeteci yazar Agil Alesger, Cihan Haber Ajansı’na konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Hocalı’yı dünyaya tanıtmak için öncelikle lobi çalışmalarının hızlandırılması gerektiği üzerinde duran Alesger, “Örneğin ben kendim 10 günden fazladır buradayım. Çeşitli organizasyonlarda bir araya geliyoruz. Hocalı tüm dünyada, ABD olsun, Avrupa olsun, Türk dünyası olsun, tüm ülkelerde gündeme geliyor. Zannediyorum bunlar yeterli değil. Burada daha çok bir stratejiye ihtiyacımız var.” dedi.

Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan ile ilgili konularda ortak bir stratejisi olması gerektiğini anlatan Alesger, bu strateji çerçevesinde Hocalı soykırımının da gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi. Azerbaycanlı gazeteci yazar, “O strateji çerçevesinde hareket edilmesi lazım. Münferit, şahsi ve kuruluşların bu konu ile ilgili faaliyetleri değil, daha çok organize olunmuş kurumsal ve devletin açık veya gizli desteği olsun veya olmasın ciddi bir politikaya dönüşmesi lazım.” ifadelerin kullandı.

Sözde Ermeni soykırımının tüm dünyada artık bilindiğini kaydeden Agil Alesger, Türkiye’nin yüz yıla yakındır soykırımın olmadığını anlattığını ve bunu delilleri ile ortaya koyduğunu söyledi. Buna rağmen sözde Ermeni soykırımının birçok ülke tarafından kabullenildiğini belirtti. Alesger, “Burada ermeni lobiciliği ciddi rol oynuyor. Ermeni diasporası konuyu tüm dünyaya yaymış durumda.” şeklinde konuştu.

Hocalı ile ilgili bu yıl Beyaz Saray’ın internet sitesinde 100 bin kişilik bir imza kampanyası yapıldığını hatırlatan Azerbaycanlı gazeteci yazar Alesger, bu faaliyetlerin desteklenmesi ve devamlı olması gerektiğini vurguladı. Hocalı soykırımının Meksika, Çek Cumhuriyeti, Pakistan parlamentoları ile birlikte ABD’nin birkaç eyaleti tarafından artık tanındığını söyleyen Alesger, Hocalı’yı tüm dünya kamuoyuna anlatma çalışmalarının sadece Şubat ayı ile sınırlı olmaması gerektiğini kaydetti. Bununla ilgili vahit strateji belirlenmesi gerektiğini belirten Alesger, günlük ve aylık çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.

Alesger şöyle devam etti: “Ancak bu şekilde Hocalı soykırımı tanınır. Asıl soykırımın yapanların kimler olduğu o zaman oraya çıkar.”

“KARABAĞ GÖÇMENLERİ, DALINDAN KOPARILIP SUYA KONULAN KIZIL GÜLE BENZER”

Cihan’a Dağlık Karabağ’dan göç etmek zorunda kalmış insanların durumunu değerlendiren Azerbaycanlı gazeteci yazar Agil Alesger şöyle konuştu: Şöyle bir şey söyleyeyim. Gül açtığını düşünün. Kızıl gülü kesiyorsun, dalında koparıyorsun ve bir suya koyuyorsun. Orada da uzun süre kalıyor. Berraklılığını, yitirmiyor ve kalıyor. Oradaki göçmen, kaçkın kardeşlerimizi de böyle düşünelim. Dallarında kesmişiz ama bir suyun içine koymuşuz. Doğru, devlet onların çeşitli ihtiyaçlarının gideriyor. 10 yıl önceki çadır şehirler kalmadı. Daha modern evlere yerleştiriliyorlar. Bu konuda devletin yeterli politikası var. Ancak bu insanlar dallarından koparılmış çiçeğe benzer, ağaca benzer. 10 sene sonra gençler belki unutacak. Ama orada yaşamış, oranın havasını sinesine çekmiş insanlar için istersen onları altından sarayda sakla, o toprakların özlemini çekecektir.”

“AZERBAYCAN SAVAŞA KALKARSA, ERİVAN’A KADAR İLERLEME GÜCÜ VAR”

Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili de Cihan’a konuşan Agil Alesger, Azerbaycan halkını çok sabırlı olduğunu, ancak öfkelenmesi durumunda önünde kimsenin duramayacağını belirtti. Kamuoyu yoklamalarının, sorunun savaş ile çözümü konusunda hükümete karşı bir baskı olduğunu gösterdiğini anlatan Alesger, “Azerbaycan halkı sabırlı halktır. Geç öfkelenir, ama öfkelendiği zaman da önünde kimse duramaz. Şu an bile kamuoyu gösteriyor ki, hükümete karşı da baskı var ki savaş için. Çünkü Azerbaycan halkı hiçbir zaman savaştan çekinmez, savaşır. Bugün çeşitli uluslararası örgütler, AGİT olsun, bunlar sadece vakit kaybıdır. Bugün Azerbaycan savaşa kalkarsa, Erivan’a kadar ilerleme gücü var.”

Alesger şöyle devam etti: “Örneğin Azerbaycan’a orduya ayrılan bütçe, Ermenistan’ın toplam bütçesinin iki katıdır. Artık eski 20 yıl önceki Sovyetlerden kopmuş evindeki av tüfeğine kadar toplanmış eli silahsız kalan Azerbaycan yok. Dünya kamuoyu karşısında, Türkiye gibi kardeşi olan Türki cumhuriyetlerle çok ciddi askeri anlaşmalar yapan Azerbaycan var. Azerbaycan istediği anda savaş yoluyla topraklarını geri almaya kadirdir.”

Ermenistan’ın Dağlık Karabağ sorunundaki çözümsüz tavrının nedeninin diaspora olduğunu belirten Alesger, yoksa Ermenistan’ın çoktan savaşı bitirmek istediğini ifade etti. Ermenistan’ın ekonomik durumunun çok kötü olduğunu hatırlatan Azerbaycanlı gazeteci yazar, “Ama Ermeni diasporasının da baskısıyla Ermenistan hala o küstah tavrını devam ettiriyor. Ancak inanıyorum ki, çok geçmez bu konular da çözüme kavuşur.” dedi.

26 Şubat 1992'de Azerbaycan'ın Hocalı şehrinde Ermenilerin yaptığı soykırım sonucu 613 kişi ölmüştü. Aralarında 106 kadın, 63 çocuk ve 70'i yaşlı olan kurbanlar, işkence edilmiş ve vahşice öldürülmüştü. Olaylar sırasında bin 275 kişi esir alınırken, binden faza kişi sakat kalmıştı. Hocalı soykırımı sonucu birçok insan ise halen kayıp.