Eski Refah Partisi ve Fazilet Partisi Milletvekili Mehmet Bekaroğlu Saadet Partisi kongresinde yaşananları, “Vesayet işi çözülmüş oldu ancak, 310 oy Kurtulmuş gibi prestij problemi yaratır. Genel başkanlığını tartışmalı hale getirdi. Yeni kongre yapmalı” sözleriyle değerlendirdi.
Saadet Partisi’nin hafta sonunda yapılan kongresinde yaşanan kavga görüntüleri ve 310 delegenin oyuyla genel başkanlığa seçilen Numan Kurtulmuş’un, Erbakan’ın oğlu, kızı, damadı ve Erbakan’a yakın isimlerden oluşan ‘yeşil liste’den ayrılarak ‘beyaz liste’ ile kongreye gitmesi ve yönetime Erbakan’ın istediği isimleri almaması, partinin bölündüğü yorumlarına yol açtı. Kulislerde ise şimdiden Erbakan’ın yeni parti kuracağı konuşulmaya başlanırken, eski Refah Partisi ve Fazilet Partisi milletvekilleri de kongre ve sonuçlarını ANKA’ya değerlendirdiler.
-“GENEL BAŞKANLIĞI TARTIŞMALI YENİ KONGRE YAPMASI GEREKİR”-
MEHMET BEKAROĞLU(Eski Refah Partisi ve Fazilet Partisi milletvekili, Saadet Partisi eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı): Kongre olaylı geçti ancak Numan Kurtulmuş ve partinin üzerindeki ‘vesayet’ görüntüsü de kırılmış oldu. Bir anlamda vesayet işi çözülmüş, halledilmiş oldu. Ancak 310 oy Numan Kurtulmuş için prestij sorunu yaratacak bir oydur. Dolayısıyla genel başkanlığını tartışmalı hale getirdi. Ben delege olduğum halde kongreye gitmedim. Gitmeme sebebim de ciddi değişim, dönüşüm sağlanamadı. Birileri yine liste yazıyor, öbürleri oyluyor. Üyeye, delegeye soran yok. Tüzük değişikliği yapalım, tek liste dayatmasını kaldıralım. Çarşaf listeyle kongreye gidelim, delege istediği kişiyi seçebilsin dedim. Ama yanaşan olmadı. Diğer partilerde parti içi demokrasi nasılsa Saadet Partisi’nde de öyle. Ancak sonuçları itibariyle bakıldığında Erbakan Hoca, bu kongreyle siyaset dışına çıkmış oldu. Onunla birlikte bir dönemin siyasetçileri de siyaset dışı kaldı. Bu sonucun ardından 310 oy aldığı için Kurtulmuş’un güven tazelemek için yeni kongre yapması gerekiyor. Hem bu teşkilatlarla işi seçimlerde çok zor hem de tasfiye ettiklerinin yerine koyduğu isimler kamuoyunca tanınmıyor. Siyasete devam edecekse 5-6 ay içinde çalışmalarını tamamlayıp yeni kongreye gitmesi gerekiyor. Bu durumu ancak böyle onarabilir. Yoksa bu kadroyla devam ederse olmaz. Vesayetten kurtuldu, yenileşme kongresi de yaparsa bugüne kadar pek çok ismi partiye davet ediyordu, bunları Saadet Partisi’ne katmış olur. Bunu yaparsa 1972’deki CHP kongresi gibi olur yoksa tarihe karışır.
-“SEÇİM SONUÇLARINA KADAR SAADET PARTİSİ’NDE SULAR DURULMAZ”-
ERSÖNMEZ YARBAY(Eski Fazilet Partisi ve AKP Milletvekili): Saadet Partisi’nde kurumsallaşma yok. Olmadığı için de bu tür çatışmaların yaşanması gayet normal. Otorite ile yönetilen partilerde patlamalar ani olur. Dün de Saadet Partisi’nin sakin devam eden kongresi bir anda karıştı. Daha önce DSP’de de gördük. Sakin bir partiydi ama bölündü. Otoriter partilerde bu tür ani krizler ve hareketler her zaman beklenebilir. Bence Saadet Partisi’nin işi bundan sonra daha zor. Numan Kurtulmuş’un bin 200 delegeden 310’unun oyunu alarak genel başkan seçilmesi genel başkanlığını tartışmalı hale getirdi. Kendisi ‘genel başkansam 10 tane adam alma hakkım yok mu' demiş. Genel başkan ama 10 tane adam alma hakkı yok adamın. Seçilen liste de pek umut vaat etmiyor. Yönetime giren yeni isimler konusunda açıklık yok. Kim kimi temsil ediyor belli değil. Çok da iddialı isim görünmüyor. En azından Hoca’nın kızı ya da oğlundan birini listesine almalıydı. Menderes’in, Özal’ın oğlu da katkı için değil ama sembolik olarak hep bir yerlere alındı, bir yerlerde oldular. Erbakan’a saygı açısından oğlu ya da kızı listeye girebilirdi. Yaşanan görüntüler Saadet Partisi’nin oyunu artırmaz, azaltır diye düşünüyorum. Saadet partisi iç mücadeleyle bu seçimlere girer. Ve umulan neticeyi alamaz. Seçime kadar bu kriz hali devam eder, seçimlere kadar da sular durulmaz. Ancak seçimlerden sonra sular durulur.
-“AK PARTİLİLER EN AZINDAN HOCA’YLA YÜZYÜZE GELMEMİŞ YÜZÜNE DURMAMIŞTI”-
MUSTAFA KAMALAK(Eski Refah Partisi ve Fazilet Partisi milletvekili, Saadet Partisi eski GİK üyesi): Kongrenin ardından hiçbir arkadaşla durumu değerlendirmedim. Ancak sanırım arkadaşlar bir araya gelir durum değerlendirmesi yapar. Sayın Hocamız da durum değerlendirmesi yapıyor olsa gerek. Ancak sonuç itibariyle bu gelişmeler bizim geleneklerimize hiç uymadı. Şık olmadı. Partimiz adına üzücü bir durum bu bölünmüşlük görüntüsü. Şu aşamada bölündüğü söylenemese bile Saadet Partisi bu Kongreden güçlenerek çıkmadı. Tabana, millete bu mesajı veremedi. Kırıcı bir durum ortaya çıktı. Milli görüş tabanı sorar bu durumda; Saadet’in AK Parti’den ne farkı var diye? Bu durumların yaratılmaması gerekirdi. AK Partililer partiden ayrılırken partileşirken, Hoca’yla yüzyüze gelmeden, Anadolu tabiriyle yüzüne karşı durmadan yollarını ayırdılar. Ama burada milli görüş liderine karşı tavır konularak yol ayrımı yaratılmaya çalışılıyor. Zaman bu gelişmelerin sonuçlarını ortaya koyacaktır.
ANKA