'Adanalı' dizisinin setinde 'sevimli çocuk' olarak sevilen Serenay Sarıkaya, Miss Turkey'de ikinci seçilince 'Türkiye güzeli sevimli çocuk' olmuş. Sarıkaya yarışmaya girmesinin nedenini şöyle açıkladı:
Güzellik yarışmasını asla amaç olarak kullanmadım. Monoton hayatıma bir renk getirmek için katıldım
ATV'de iki sezondur seyirciyi ekrana kilitleyen 'Adanalı' dizisinde Sofia karakteri ile oyunculuk performansı sergileyen Serenay Sarıkaya, 'Miss Turkey 2010 Güzellik Yarışması'nda ikinci seçilmesinden sonra GÜNAYDIN'a konuştu. 18 yaşındaki Serenay, Oktay Kaynarca'nın "Sen çok havalandın, hareketlerine dikkat et" şeklindeki sözleri nedeniyle kavga ettiklerine yönelik basına yansıyan haberlerin yanlış olduğunu da açıkladı.
Yarışmada derece aldıktan sonra 'Adanalı'nın setine ilk gittiğinizde neler yaşadınız? Oktay Bey'le tartıştığınız yazıldı, doğru mu?
Doğru değil. Haber çıktığında daha sete bile gitmemiştim. Oktay Bey'le aramız çok iyidir. Böyle bir şey olmadı... Ki olsa bile, ben haddimi çok iyi bilen bir insanım. Sete geç kalma, havalanma, asla öyle bir durum söz konusu olamaz. Zaten işime dört elle sarıldığım için olamaz! Sete gittiğimde de beni çok güzel karşıladılar. Ben onların eskiden sevimli çocuklarıydım, şimdi Türkiye güzeli olan sevimli çocukları oldum. Benden böyle bir derece bekliyorlardı.
YARIŞMA AMAÇ DEĞİLDİ
Yarışmadan önce bir dergiye hayli cesur pozlar vermiştiniz, onunla ilgili tepki aldınız mı?
'Lolita' konseptli bir çekimdi. Yeni nesil gelecek vaat eden oyuncularla ilgili bir çekim yapmak istediler. Benim de modellikle ilgili geçmişim olduğu için beni çok tedirgin etmemişti. Ama sektörde yeni olmamdan kaynaklanan yanlış bir adımdı. Çok tepkiyle karşılaştım; 'Ne gerek vardı' dediler. Hak veriyorum; belki daha sonra yapılması gereken bir çekimdi. Ben soyunup da gündeme geleyim düşüncesinde değildim, modellik yaptığım için çok masumane diye düşünmüştüm ama değilmiş...
Modellik, oyunculuk, şimdi de tescilli güzel seçildiniz... Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Güzellik yarışmasını asla amaç olarak kullanmadım. Tamamen işten okula, okuldan işe süren monoton hayatıma bir renk getirmek için katıldım. Yarışmada derece almak benim için tesadüftü. Hedefim tamamen oyunculuk, benim yolum, oyunculuk! İyi bir oyuncu olmak ve mesleğimi yurtdışında sürdürmek istiyorum. Ama modellik de yapmak istediğim şeydi, podyumu seviyorum.
Oyunculukta her rolü oynayabileceğinizi ve oyunculukta aç olduğunuzu hissediyorum, doğru mu?
Evet. Senaryoda gerçek birşeyler varsa, içine girip oynayabileceğimi düşünürüm, her ne olursa... Gerçi bunun yaşla tecrübe ile çok ilgisi var... Kadın savaşçıyı oynamak isterim, romantik- komedi de olabilir.
Yurtdışında da oyunculuk yapmak istediğinizi söylediniz, ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz?
Bununla ilgili karar aşamasındayım. Üniversiteyi yurtdışında okuyacağım ya da burada üniversiteye gidip, yurtdışında master yapacağım. Bununla ilgili düşünüyorum. Yurtdışında mutlaka eğitim almayı istiyorum. Türkiye'de çok iyi eğitim kurumları olabilir ama yurtdışı başka bir şeyler katıyor insana. Dilinizi geliştirmek adına ve Hoollywood'a adım atabilmek adına bir şans.
HOLLYWOOD'U İSTERİM...
Bizim de çok başarılı sinema filmlerimiz, oyuncularımız var. Hatta Avrupa'da pek çok ödüllü film ve yönetmenlerimiz var. Ancak Hollywood için sizce neyimiz eksik?
Bu sektöre yeni girmiş biri olarak, bununla ilgili çok şey söyleyemeyeceğim. Ama Hollywood filmi ile Türk filmi arasında farklar var. Onların filmlerine yeni yetişebiliyoruz. Orada sinema bir sektör. Sinemaya yeterli önemi vermediğimizden ya da işlerin tamamen maddi amaçlı yapılmasından Hollywood'da fark edilemiyoruz. Bir tane filmim var ama ben böyle düşünüyorum... Cem Yılmaz'ın 'Yahşi Batısı'nı izlediğimde çok etkilendim. Gerçekten Hollywood prodüksiyonu vardı. O filmlerle Amerikan filmlerine yaklaştık. Bizden hikâyelerle ama teknik olarak onları örnek almalıyız. Daha etkileyici olabilir. Filmin tanıtımı da çok önemli. Senaryo, ekip, tanıtım, hepsinin birbirini desteklemesi gerekiyor. İnşallah bir Hollywood filminde bir gün oynarım.
Kendinizi güzel buluyor musunuz peki?
Kendimi güzel bulmuyorum. Ama dikkat çekici ve sevimliyim. Güzellik çok görecelidir. Hele Türkiye'de güzellik denilince; kara kaş, kara göz gelir akla. Ben tezatı durumundayım, daha Avrupai'yim. Sempatik olduğumu düşünüyorum. Aslında tamamen elektrik meselesi. İnsanın özgüveni ne kadar fazla ise; karşı tarafı o kadar etkileyebiliyor. Etkileyince, insanların akıllarında bir soru işareti yaratıyorsunuz. Ben de böyleyim. Çünkü ben sürekli gülen, yerinde duramayan insanlarla pozitif alışverişi olan biriyim.
PORTO RİKO'YA GİDECEĞİM
Porto Riko'da Miss Universal (kainat güzellik) yarışmasına katılacağım. Ağustosta gerçekleşecek. Porto Riko'dan gelecek sözleşme ile hazırlıklarımız hızlı bir şekilde başlayacak. Sponsor arayışına girildi. Özel İngilizce derslerine başladım. Geçen yılın ikincisi Senem Kuyucuoğlu ile irtibat halindeyim. Senem yarışma hakkında bilgiler veriyor. İnşallah oradan da iyi derece ile gelirim.