Homosistein nedir sorusu birçok insan tarafından sorulmaktadır. Tüm detayları sizler için bu yazımızda derledik. Homosistein insan vücudunda üretilen bir amino asittir cevabı ile homosistein ne demektir sorunun cevabı verilebilir. Diğer bir deyiş ile protein yapı taşıdır.
Kandaki yüksek homosistein seviyeleri arterlerin iç yüzeyine zarar verebilir. Yüksek seviyeler ayrıca kanın olması gerekenden daha kolay pıhtılaşmasına neden olabilir. Bu, kan damarı tıkanması riskini artırabilir. Kan damarınızın içindeki bir pıhtıya trombüs denir. Bazı insanların kanı çok yüksek düzeyde homosistein içerir.
Homosistein yüksekliği şu sorunlara yol açabilir:
Homosistein normalde vücut tarafından kullanılmak üzere diğer amino asitlere dönüştürülür. B vitamini, vücudunuzun homosisteini kullanmasına yardımcı olur. Homosistein seviyeniz çok yüksekse, yeterince B vitamini alamayabilirsiniz.
Homosistein seviyesi yüksek olan çoğu insan diyetlerinde yeterince folat (folik asit olarak da adlandırılır), B6 vitamini veya B12 vitamini almaz. Bu vitaminleri değiştirilmesi genellikle normal homosistein seviyesini dönmeye yardımcı olur. Yüksek homosistein seviyesinin diğer olası nedenleri şunlardır:
Homosistein, basit bir kan testi kullanılarak ölçülür. Homosistein seviyeniz çok yüksekse, onu düşürmeniz gerekir. Kan damarlarınızda tıkanıklık varsa bu önemlidir. Bazen doktorunuz dikkatli bir bekleme yaklaşımı uygulayabilir. Bu, doktorunuzun homosistein testileri yaparak seviyenizi yakından izleyeceği ancak düşürmek için adım atmayacağı anlamına gelir. Kardiyovasküler hastalık için başka önemli risk faktörleriniz yoksa ve aterosklerozunuz yoksa (atardamarlarınızda plak birikmesi) doktorunuz bu bekleme sürecini gerçekleştirebilir. Homosistein seviyeniz daha da artarsa, etkili bir tedavi ile düşürmeniz gerekebilir.
Hiçbir çalışma, homosistein seviyelerini düşürmenin felçleri, kalp krizlerini veya diğer kardiyovasküler durumları azaltmaya yardımcı olduğunu göstermedi. Ancak yüksek homosistein seviyesi kalp hastalığı için bir risktir. Bu nedenle homosistein seviyesinin normal olması sağlık için iyidir.
Daha fazla meyve ve sebze yemek, homosistein seviyenizi düşürmenize yardımcı olabilir. Ispanak gibi yapraklı yeşil sebzeler iyi folat kaynaklarıdır. Diğer iyi folat kaynakları şunları içerir:
Homosistein, metilasyon işleminin bir parçası olarak üretilen doğal olarak oluşan bir amino asittir. C4H9NO2S formülüne sahiptir ve vücut kimyası dengesiz olduğunda kan plazmasında bulunan bir protein türevidir. Homosistein diyetten elde edilmez, bunun yerine muhtemelen vücudun her hücresinde meydana gelen çok aşamalı bir işlemle metiyoninden biyosentezlenir.
Metiyonin, gıda proteininin bir bileşeni olarak alınan bir amino asittir ve öncelikle et, yumurta, süt ürünleri, balık, tavuk, tohum, kuruyemiş ve bazı sebzelerde bulunur. Metiyonin, metiyonin adenosiltransferaz enzimi tarafından S-adenosilmetiyonine (SAM) aktive edilir. Dolaşımdaki homosistein seviyeleri, iki yoldan biriyle hızlı metabolizması nedeniyle genellikle düşüktür bu duruma bağlı olarak homosistein metabolizması da etkilenir.
Vücuttaki homosisteinin karmaşık metabolizması, vitamin türevli faktörlere büyük ölçüde bağlıdır ve B12 vitamini, folik asit ve B6 vitamini eksiklikleri hiperhomosisteinemi ile ilişkilidir. Homosisteinin vücutta birikerek hücre hasarına ve majör hastalığın başlangıcına neden olmasının nedeni, biyokimyasal dönüşüm sürecinin genellikle bu gerekli vitaminlerin eksikliğinden dolayı düzgün çalışmamasıdır. Bu yollar gerekli vitamin ve minerallerden yoksunsa, tehlikeli homosistein seviyeleri ve potansiyel hastalıklar ortaya çıkabilir. Homosistein düşüklüğü de vücuda zarar verir.
Hiperhomosisteineminin vasküler hasar, kognitif bozukluk, nörolojik komplikasyonlar, konjenital kusurlar ve gebelik komplikasyonları gibi zarara neden olabileceği belirtilir. Bu mekanizmaların ayrıntılı bir incelemesi, yükselen homosistein arterlerdeki hasarla ilişkilidir ve homosisteinin bu hasara neden olduğu düşünülen bir mekanizmadır, hücrelerin oksijen kullanma biçimine müdahale ederek bir yapı oluşturur. Serbest radikallere zarar verme yaklaşımı bulunur. Oksidasyon, kalp hastalıkları, felçler, kanserler ve otoimmün hastalıklar dahil birçok hastalığı tetikler.
Serbest radikaller gibi reaktif kimyasal formlar, gelişen arteriyel plaklar içinde oksi-kolesteroller ve oksitlenmiş yağlar ve proteinler üreten oksidize edebilir. Bu oksidasyon hasarı, nitrik oksit metabolizmasındaki değişikliklerle birlikte, sinir, bağışıklık ve kardiyovasküler sistemlerde sayısız sürecin önemli bir hasara neden olduğu görülmektedir. Homosistein ayrıca düz kas hücrelerinin büyümesini uyararak hücre dışı matriks ve kollajen birikmesine neden olur ve bu da arter duvarlarının kalınlaşmasına ve sertleşmesine neden olur. Genel olarak, artan homosistein ile artan hastalık riskiyle ilgili kesin mekanizmalar, birçok açıdan hala bir sır olarak kalmaktadır ve tam ilişkileri aydınlatmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.