Darlık arttıkça sesin şiddeti de artar. Bu darlık burunla ilgili patalojik bir durumdan değil, üst solunum yolunun dil arkasındaki ve yutak çevresindeki kısmın daralmasıyla ilgilidir. Kesintisiz oluşan, yani solunum düzensizliğinin olmadığı horlama tipinde eğer uyku bölünmesi yaşanmıyorsa bu durumun hasta için bir zararı olmaz. Basit horlama türü denilen bu durumdan, genellikle eşler etkilenir. Bu hastalıktan daha çok hasta değil, yanında yatan kişi şikayetçidir. İlk başta sırtüstü yatarken oluşan bu durum, sonraları kilo alımına bağlı olarak her pozisyonda görülmeye başlar. Hastalar genellikle uyandıklarında ve gün içinde kendilerini halsiz ve uykulu hissederler.
Horlamayı tetikleyecek pek çok neden mevcuttur. Hastalık önemsiz gibi görünse de çok büyük sağlık sorunlarına neden olabilir. Nefes alamamak sağlığı ciddi anlamda etkileyebilir. Çoğu yetişkinin hayatının belli dönemlerinde bu durumla karşı karşıya kalma ihtimali bulunuyor. Kimi hastalarda horlamalar çok sessiz şekilde olsa da, kimisinde de çok gürültülü ve uykuyu aksatan şekilde görülür.
Fazla kilolar, horlamaya neden olan en büyük etkenlerden biridir. Boyun bölgesindeki fazla yağ dokusu, solunum yolunu daraltarak horlama problemini ortaya çıkarır. Kilo vermek boyundaki fazla yağlardan kurtulmayı ve rahat nefes almayı sağlar. Fazla kilolar haricinde başka bir sağlık problemi de bu durumu tetikliyorsa, kilo vermek tek başına yeterli olmaz. Erkeklerde bu durumla daha sık karşılaşılır çünkü kadınların genelde kalçaları yağlanmaya meyillidir.
Erkeklerin aldıkları kilolar ağırlıklı olarak boyun ve karın bölgelerinde yağlanmaya neden olur. Aynı zamanda kadınların kas yapılarındaki farklılıklar da horlamanın oluşmasını engeller. Kadınlarda horlama sebepleri daha çok menopozdan sonra yaşanan hormonal değişimler sonrası kas yapılarının erkeklerinkine benzemesidir.
Boğaz kasları alkol nedeniyle rahatlar ve gevşer. Alkolün gevşetici etkisi tüm vücutta hissedilir. Bu sıkıntılı durumla karşılaşmamak için özellikle gece yatmadan önce alkol alınmamalıdır. Alkol aldığınız saat, uyku saatinize ne kadar yakınsa geceyi horlayarak geçirme ihtimaliniz de o kadar fazladır.
Alışılan uyku pozisyonu horlamaya sebep olabilir. Sırtüstü yatış pozisyonu, genelde boğazda gevşemeye ve daralmaya neden olduğundan horultu durumunun oluşmasına neden olur. Derin uyku sırasında yatacağınız pozisyonu belirleyemezsiniz ancak uykudan uyanır ve sırtüstü yatar halde olduğunuzu fark ederseniz, yan dönüp uyumaya çalışabilirsiniz.
Ağızdaki dokuların şekli, yani anatomik yapısı, horlamanın sebeplerinden biri olabilir. Solunum yolu ne kadar daralırsa o kadar fazla ve gürültülü horlama sesi duyulur. Küçük dilin uzun ve yumuşak oluşu bu durumu tetikler. Bunun yanı sıra şişmiş bademciklerve lenf bezleri de horlamaya neden olabilir.
Soğuk algınlığı, alerji ya da burundaki şekil bozuklukları sinüzit hastalığına neden olabilir. Virüs ve bakteriler yüzünden sinüs boşluğu şişer ve mukoza salgısı sinüslere dolar. Bu iltihap ise sinüslerde ağrıya, tıkanıklığa ve geniz akıntısına neden olabilir. Sinüzit nefes almayı zorlaştırır, bu sebeple de horlama sorunu yaşanabilir.
Toz, polen, kedi köpek tüyü gibi alerjik reaksiyonlara yol açan bir durumla karşılaşıldığında, semptomlar daha çok gözlerde ve burunda görülmeye başlar. Bu duruma saman nezlesi denir. Başlıca belirtileri; burun akıntısı, geniz akıntısı ve sinüs iltihabıdır. Bu sebepler de solunum yolunda tıkanıklığa sebep olduğundan dolaylı olarak horlama problemini ortaya çıkarır.
Horlama, hava akımının boğazdan rahatça geçemediği durumda oluşur. Çevredeki insanları rahatsız edecek derecede bir sosyal sorun olmasıyla birlikte, solunum durması (uyku apnesi) işareti de olabilir. Uyku apnesi uyku esnasında solunum yolunun kısmen ya da tamamen kapanması durumudur. Böyle bir durumda ani uyanmalar yaşanır. Kimi zaman soluksuz şekilde yanılır, kimi zaman da hiçbir şey hatırlanamaz. Uyku apnesi olan kişilerin çıkardığı horultu sesi genelde çok şiddetlidir. Kalp sağlığını ciddi anlamda etkileyen bir durumdur.
Öncelikle tedavi seçeneklerinin belirlenmesi için bu durumun uyku apnesi gibi ciddi bir hastalık mı olduğu yoksa basit bir horlama durumu mu olduğu tespit edilmelidir. Basit bir durumdan kaynaklanıyorsa bazı cerrahi yöntemler etkili olur. Uyku apnesinde ise genellikle cerrahi yöntem kullanılmaz. Özellikle ağır uyku apnesi olan hastalarda cerrahi tedavi yetersiz kalır.
Hastanın durumuna göre belirlenen cerrahi tedavi yöntemleri oldukça etkilidir. Hastalar bu tedaviler sonrasında uykularında rahat nefes almaya başlarlar.
Horlamanın etkilerini en aza indirmek için yapılacak bazı tedavi yöntemleri mevcuttur. Önemli olan bu hastalığın varlığını kabullenmek ve etkilerinden kurtulmayı amaç edinmektir. Horlama farkında olunmasa da günlük yaşamı etkileyen bir faktördür. Halsizlik ve uykulu olma hali iş yaşamını ve özel yaşamı da etkileyen bir durumdur. Horlama nasıl tedavi edilir? Bunun için basit ama etkili yöntemler mevcuttur.