Horlama nedenleri ve tedavisi ile ilgili merak edilenleri anlatan Opt. Dr. Yiğit, yaptığı açıklamada, yumuşak damağın ve küçük dilin solunum hareketleriyle titreyip yutak arka duvarına çarpmasıyla oluşan gürültüye "horlama" dendiğini kaydetti.
Horlayan bir kişide, dil ve boğaz kaslarının gerginliğinin azalması, boğazdaki dokuların aşırı büyük olması, yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkık ve uzun olması gibi problemlerden en az birinin görülebildiğini anlatan Opt. Dr. Yiğit, "Normal erişkin insanların en az yüzde 45'i zaman zaman, yüzde 25'i de sürekli horlamaktadır. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür" dedi.
Horlamanın birçok tipinin tedavi edilebildiğine işaret eden Opt. Dr. Yiğit, "Horlamanın önlenmesi için sportif bir yaşam sürdürülmeli ve kilo verilmeli, uykudan 4 saat önce alkol alınmamalı, uykudan 3 saat önce ağır yemekten ve aşırı yorgunluktan sakınılmalı, sırt üstü yerine yan yatılmalı" diye konuştu.
Opt. Dr. Özgür Yiğit, tedavide ise ağız içi cihaz, devamlı pozitif hava basıncı ve cerrahi olmak üzere çeşitli yöntemler uygulandığını sözlerine ekledi.