Özellikle horlarken, nefes kesilmesinin olmaması durumunda horlama, horlayandan çok yanında yatanlar için sorun teşkil ediyor. Bu durumlarda tedavi, horlayanlar için değil yatak partnerlerinin ya da oda arkadaşlarının kararıyla ve uyku sağlıkları için yapılıyor.
Ancak hemen hemen her gün, yüksek şiddette ve uykuda nefes kesilmelerinin eşlik ettiği horlamalar kişinin yaşam süresini kısaltıyor ve beraberinde önemli hastalıklar için risk oluşturuyor. Tedavi edilmesi gereken önemli bir sağlık sorunu olan bu duruma "uyku apnesi" deniyor. Gece uykuda horlarken nefesi kesilen ve yaşı 60 yaşın üstünde olanların hayati tehlike taşıdıkları ve birçok kalp ve solunum hastalıklarına yatkın oldukları biliniyor.
Yatakta ölüm, kontrol edilemeyen yüksek tansiyon, kalp enfarktüsü geçirme risklerini yükselten bir durum olabileceği unutulmaması gerekiyor.
Horlama ve uyku apnesi'nin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr Erhun Şerbetçi ile konustuk.
Horlamanın yaş ve cinsle ilişkisi var mıdır?
Horlama erkeklerde ve orta yaşın üzerinde ve kilolu şahıslarda daha sık görülüyor. Yaşları 30 ila 60 arası olan erkeklerin %25'inde horlama görülüyor. Yaşın ilerlemesi ile bu oran artıyor.
Çocuklarda horlama olur mu?
Çocuklarda horlama sık görülüyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında, geniz eti ve bademcik büyümelerinde, çocuk sinüzitlerinde ve bazı gelişme sorunlarında olabiliyor. Çocuklarda da horlamaya eşlik eden soluk tutmaları yani apneler görülebilir ki bu durum mutlaka gecikmeden tedaviyi gerektirecek bir durumdur.
Horlama neden olur?
Horlayan hastaların çoğunda yumuşak damak, küçük dil ve bademcikler bölgesinde ya da yutak ve dil kökünde ve burun ya da geniz boşluğundaki daralma ve tıkanıklıklar nedeniyle oluşuyor. Bazı yüz ve çene kemiklerinin yapısal sorunları ve nörolojik sorunlarda da olabiliyor.
Alkol horlamaya neden sebep olmaktadır?
Ağır ve alkollü bir akşam yemeğinden sonra horlama görülmesi alışılmış bir şey. Bu duruma midenin dolu olması ve kasların gevşemesi nedeniyle özellikle üst solunum yolları sorunu olan hastalarda daha fazla olmak üzere yaygın olarak rastlanıyor.
Kilo durumunun horlama ile ilişkisi var mıdır?
Kilo fazlalığında horlama daha sık görülüyor. Buna artmış olan karın içi yağ kitlesinin aşağıdan akciğerleri sıkıştırması ve boyun dokularının kalınlaşması ile hava çıkış yolunun daralması neden oluyor. Uyku apnesi hastalığı olan kişiler hemen daima aşırı kilolu oldukları görülüyor.
Kadınlar, hamile kaldıktan sonra horlamaya başlar mı?
Kadınların çoğu hamile kaldıktan sonra horlamaya başlıyor. Kadınların %23'ünün hamile kaldıktan sonra horluyorlar. Hamileyken horlayan kadınların %10'unda loğusalık öncesi kriz başlangıcı olan "preeclampsia" olayına rastlanıyor. Bu kadınlar horlarken tansiyonları yükseliyor, bunun sonucu olarak da hem anne hem de bebek solunum yetersizliği çekiyor.
Horlama cinsel hayatı olumsuz etkiler mi?
Yapılan araştırmalar, horlama sorunu yaşayanların yüzde 25'inden fazlasının "çok nadir" cinsel ilişkiye girebildiğini ortaya çıkardı. Horlama sorunu yüzde 60'ı eşleri tarafından başka odada uyumaya zorlanıyor. Araştırmada çiftlerin yarısından fazlası, horlama nedeniyle ortalama ayda bir kereden bile az cinsel ilişkiye giriyor. Horlama çiftler arasında büyük tartışmalara, hatta boşanmalara bile neden oluyor.
Uyku apnesi hastalığı nedir?
Eğer horlamakta olan hastalarda en az 10 saniye süren soluk kesilmeleri de görülmekte ise bu durum basit bir horlama olmaktan çıkıyor ve uyku apnesi denilen ciddi bir hastalık olarak tanımlanıyor. Apneler sırasında kan oksijen düzeyi azılıyor ve kalp, beyin gibi hayati organlar oksijen sıkıntısına düşüyorlar.
Uyku apnesi hastalığının belirtileri nelerdir?
Şiddetli horlama, uykuda soluk tutmaları, hiç dinlenmemiş gibi yataktan kalkma, gündüz uyuklamaları, aşırı kilo alma ve tüm çabalara karşın kilo verememe.
Uyku apnesi her zaman ciddi bir hastalık mıdır?
Eğer apne indeksi dediğimiz 1 uyku saatinde saptanan apne oranı yüksekse durum ciddi kabul ediliyor.
Bu durum nasıl teşhis ediliyor? Eşlerinin apne tanımladığı hastalar mutlaka KBB muayenesinden geçmeleri gerekiyor. Ciddi apne hastalığı yönünde bulgusu olan hastaları uyku laboratuarlarına gönderiyor. Otel odası gibi hazırlanmış bu laboratuarlarda hastanın gecelemesi isteniyor ve sabaha kadar olan uykusu incelenerek apne indeksi ve diğer bazı önemli ölçüler belirleniyor. Tanı bu araştırma sonucu kesinleşiyor.