Burundan ses tellerine kadar üst solunum yolunu daraltan problemler (alerjik nezle, sinüzit, burun kemiğindeki eğrilikler, alt ve üst çene yapısındaki anormallikler ve dilin aşırı büyük olmasının da) horlamaya yol açabileceğini ifade eden Dr. Karagöz, çocuklardaki horlamanın ise geniz bademciğinin belirtisi olduğunu vurguladı.
Bütün horlamalarda hava yolunun daralmasının söz konusu olduğunu anlatan Dr. Karagöz, daralmanın ciddi olması halinde uykuda solunum durması meydana gelebileceğini kaydetti. Genellikle şiddetli horlama ile birlikte görülen solunum durması olayının şişman ve yaşlı erkeklerde görülebileceğini anlatan Dr. Karagöz, "Soluk alışverişi durunca, kanda oksijen seviyesi azalır. Bu durum tansiyon yüksekliği, kalp ve akciğer yetmezliği ve beyin dolaşım bozuklukları ve erkeklerde iktidarsızlık gibi pek çok hastalığa davetçi olabilir" dedi.
Horlamaların basit önlemlerle giderilmesinin mümkün olduğuna işaret eden Dr. Rıdvan Karagöz, kilo verme, akşam yemeğini erken ve hafif yeme, alkol almama, sırt üstü yatmama gibi önlemler alınmasını önerdi. Hastalarda ileri derecede uykuda solunum duraklaması olması halinde burundan maske ile sürekli hava verildiğini hatırlatan Dr. Karagöz, gerektiğinde burun tıkanıklığını gidermek, dil kökü büyükse küçültmek, yana, öne çekme gibi cerrahi müdahalelerin de tedavi şekli arasında bulunduğunu bildirdi.