Hoştan, Çete Ve Kumar Suçlamasıyla Hakim Karşısına Çıktı

Ergenekon davasının tutuksuz sanığı ve Susurluk davası hükümlüsü, eski kumarhane işletmecisi Sami Hoştan, kızı, kardeşi ve yeğeni ile birlikte yargılandığı 65 sanıklı çete davası kapsamında hakim karşısına çıktı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Hoştan, kanser hastası olduğunu, kemoterapi tedavisi gördüğünü, bu nedenle de operasyon yapılana kadar Etiler'deki evinden çıkamadığını söyledi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Çete davasının ilk duruşmasında Ergenekon davasından tutuksuz yargılanan, Susurluk davası hükümlüsü ve eski kumarhane işletmecisi Sami Hoştan ile kardeşi Sedat Yalçın'ın da aralarında bulunduğu 12 tutuklu sanık hazır bulundu. Duruşmaya ayrıca Susurluk davasının diğer hükümlüsü Ali Fevzi Bir'in de aralarında bulunduğu 18 tutuksuz sanık katıldı. Sanıklar arasında Sami Hoştan'ın kızı Ebru Hoştan Konacak ile kardeşi Sedat Hoştan'ın oğlu Destan Hoştan da sanıklar arasında yer aldı. Yapımcı Erol Köse'nin de aralarında bulunduğu toplam 27 mağdur ve müştekiden sadece Veli Demirtaş duruşmaya geldi.

Mahkeme Başkanı Mustafa Yalçın, sanıklara yasal haklarını anlattıktan sonra hazır bulunan sanıkların kimlik tespitlerinin alınmasına başlandı. Sami ve Sedat Hoştan'ın kimlik tespitlerinin yapıldığı belirtilen bölümde yargılanan sanıklar arasında infaz koruma baş memuru, belediye zabıta başkomiserleri, şoförler, kuyumcular ve iş adamlarının, kimlik ve özel bilgileri tutanağa geçirildi. Sanıklardan otobüs işletmesi sahibi olduğunu belirten Ali Uğur Uzun 30 bin lira, Kapalıçarşı'da esnaf olduğunu belirten Adil Çalışkan 25 bin bin lira ve Aydın Yavaş da 20 bin lira aylık kazançları ile en yüksek gelire sahip kişiler olarak tutanağa geçirildi. Sami Hoştan'ın kızı Ebru Hoştan Konacak ise müteahhit olduğunu ve aylık kazancının 10 ila 12 bin lira olduğunu söyledi.

Başkan Mustafa Yalçın, dava dosyasının çok kapsamlı olduğunu ve böyle bir davanın normal şartlarda bir yılda tamamlanabileceğini belirterek sanıklar ile avukatlara hitaben, "83-84 tane suç tespit ettik. Konuşurken zamanımızı, enerjimizi doğru kullanalım." uyarısında bulundu. Ardından Yalçın, toplam 303 sayfadan oluşan iddianameyi okumak yerine sanıklara direk olarak suçlandıkları ceza maddelerini okuyarak savunmalarını alacağını açıkladı.

Savunmaların alınmasına önce tutuklu sanıklar ile başlandı. Başkan Yalçın tarafından, "Cebir ve şiddet uygulayarak haksız kazanç sağlamak amacıyla silahlı suç örgütü yöneterek haksız kazanç sağladığınız iddia ediliyor." hatırlatmasının ardından Hoştan, yazılı olarak hazırladığı savunmasını sanık kürsüsünde ayakta okudu.

Savunmasında yer yer Kanser hastası olduğunu ve kemoterapi tedavisi gördüğünü belirten Sami Hoştan, "Tanıdığım birçok insanla birlikte kızımı, kardeşimi ve yeğeni mi de gözaltına aldılar. Organize Şube Müdürlüğü'nde bizleri zaman zaman aynı odaya alarak birbirimize göstermek suretiyle psikolojik baskı yaptılar. Burada yargılanan insanların büyük bölümü değil örgüt üyesi olmak karakola dahi gitmemişlerdir. Buradaki insanlarla örgüt olmaz." diye konuştu.

Hoştan, "Benim karakterim, yapım ve yaşamım çetelere uymaz. Casinolar kapatılana kadar Sheraton otel'in işletme ortaklığını yapıyordum. 40 yılı aşkındır kumar oynarım. Borçlarım yüzünden kızım Ebru'dan yardım istedim. O da bana müşterilerinden aldığı çekleri verdi. Bu çekleri kırdırarak borçlarımı ödemeye çalıştım." ifadelerini kullandı. Hoştan, hayatı boyunca namusu ve şerefi için yaşadığını, kimseden hakkı olmayan beş kuruş almadığını söyledi. Hoştan, "Kapalıçarşı'da kuyumculuk yapan Zafer Angın, bana birileri ile çalıştığını, kendisinden 6 kilo altın alarak kayıplara karıştıklarını söyledi. Ben de bu kişileri bulup birbirleri ile konuşturarak aralarındaki sorunu çözmelerini isteyecektim. Bu kişilerin nerede olduğunu araştırırken Zafer'i arayıp tehdit etmişler. Arkalarında MİT ve Organize Şube'nin olduğunu söylemişler." ifadesini kullandı.

Kimseyi tehdit etmediğini, zorlamadığını savunan Hoştan, "Avukatlarıma, 'benim korkuttuğum insanlardan mezarda yatanlar, hastanede tedavi olanlar varsa gidip bulun da mahkemede ifade versinler' dedim." şeklinde konuştu.

Kumar oynamanın ve oynatmanın suç olmadığını öne süren Hoştan, "Kabahatler kanununa göre oynayan ve oynatan kişiye para cezası verilir. Kumar oynatılan yer de kapatılır." dedi. Kızının dahi örgüt üyesi olmakla suçlandığını belirten Hoştan, suçlamaların tamamen polisin senaryosu olduğunu iddia etti.

Duruşma, sanıkların savunmalarının alınması ile devam ediyor.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Sami Hoştan'ın da aralarında bulunduğu 65 sanığın, "Örgüt kurmak-yönetmek", "Yağma", "Kumar oynatmak" ve "Rüşvet vermek" gibi suçlardan 2 ile 454 yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.