Her dinin olduğu gibi Hristiyanlık inancının da oldukça enteresan bir tarihi var. Bu uzun tarih boyunca Hristiyanlık pek çok enteresan mezhep görmüş fakat bu mezheplerin bir çoğu kabul görmemiş. Bu sebeple tarih sahnesinden yavaş yavaş çekilmişler. İşte Hristiyanlığın en değişik, en çılgın ve en çok reddedilen 10 mezhebi.
11. yüzyıl civarlarında popülerliğe kavuşan Catharism Batı Avrupa taraflarında yüz yıl kadar oldukça geçerli bir mezhep sayıldı.Cathari’ler Bogomil’ler gibi bir inanca sahiplerdi. Buna göre Tanrı ruhların dünyasını, Şeytan ise materyal dünyayı yaratmıştı. Bu sebeple Cathari’ler bütün maddesel şeyleri günah olarak kabul ettiler. Bedenlerinin günahla doğduğuna inanan Cathari’ler, insan ruhunun cinsiyetsiz bir melek olduğuna inanıp şeytan tarafından sonsuz bir günahkar reenkarnasyona tabii tutulduğuna karar kılmıştı. Bu sebeple başka bir cinsiyetle herhangi bir temas yasaktı.
Tabii ki büyük kafir ilan edilmişlerdi.
Arius isimli bir presbiteryen tarafından yaratılan Arianism 4. yüzyıl civarlarında popülerleşti. Arianist’ler Tanrı ve İsa’ya ayrı ayrı inanıyorlardı. Buna rağmen İsa’nın tanrıdan daha güçsüz bir varlık olduğuna karar kılmışlardı. Arianism zamanında Romalı imparatorlar tarafından desteklenmiş olsa bile sonunda Arius’un sürülmesine sebep oldu. Bir süre sonra zaten Katolik Hristiyanlık Roma İmparatorluğu’nun resmi dini haline geldi.
10 Yüzyıl civarlarında Bulgaristan’da ortaya çıkan mezhepadını kurucusu olan ruhban Bogomil’den alıyordu. Bu inanca göre tanrının ikiadet oğlu vardı, Satanael ve Michael. İlk oğlu Satanael tanrıya baş kaldırıp dünyaya inmişti ve burada insan bedenini yaratmıştı. Bunun üzerine Michael’de insan ruhunu üflemişti.
Bogomil’i takip edenler paradan uzak bir var oluş tercih etmişlerdi ve kilisenin gösterişinden kaçınmışlardı. Evlerinde dua edip kiliselerin varlığının saçma olduğunu düşünen Bogomilist’ler seks, şarap ve etin Satanael tarafından yaratıldığını düşündükleri için bunları günah olarak görmüşlerdi. 15.Yüzyıl civarları son takipçilerini de yitirdi ve tabii ki kafir ilan edildiler.
İsa’dan Sonra 2.Yüzyıl civarlarında izleri görülebilen bu mezhep, kurulduktan tam 600 yıl sonra önemli bir yere geldi. Elipandus isimli İspanyol bir piskoposun Hristiyanlığa karşı Adoptionism’i sunmasıyla birlikte popülerlik kazanan mezhebin inancına göre İsa normal bir şekilde doğmuştu ve günahsız varlığı sebebiyle tanrı tarafından kutsal ruh ile ödüllendirilmişti, böylece tanrının onursal oğlu olmuştu.
Tabii ki kafir ilan edildiler.
Aynı Donatism gibi Novatian’lar da Katolik Kilisesi’ndenayrılan başka bir gruptu. Novatian isimli bir Romalı ruhbanın Papa Cornelius’un fikirlerini ve kararlarını eleştirmesi sonucu ayrılan mezhep, Novatian’ın ölümünden sonra da büyük bir kitle ile birlikte yoluna devam etti. Novatianism dahilinde evlilik dışı ilişkiler ve ikinci evlilikler affedilebilir şeyler olduğundan, kafir olarak kabul edildiler.
İsmini Yunanca “dokein” kelimesinden alan Docetism, Hz. İsa’nın insan formunun sadece bir aldatmacadan ibaret olduğuna inanır. İsa’nın asla ölümlü bir adam olmadığına inanan bu mezhep, insan bedeninin yozlaşabileceği potansiyeli yüzünden kesinlikle İsa’nın bir insan bedenine sahip olduğunu kabul etmez. Docetism aynı zamanda yaygın Hristiyanlık inancının dışına çıkan ilk mezheplerden birisidir.
İsa’dan Sonra 4.Yüzyıl civarlarında Kartaca’lı Caecilian isimli bir piskopos tarafından kurulan bu mezhep Katolik kilisesine karşı gelen sayılı mezheplerden biridir. Her ne kadar Konstantin ile kendilerinin resmi bir mezhep olarak tanınması konusunda çaba göstermiş olsalar da, 5.Yüzyıl sonrası tarihte barınamadılar.
Encratites mezhebi tamamen insanın kendi kendisini kontroletmesi üzerine adanmıştır. Et yemek, evlenmek, alkol ve evlilik içinde olsa bile sekse karşılardı. Bu mezhep İsa’dan Sonra 2.Yüzyıl civarlarında Tatian isimli bir adam tarafından kurulmuştur. Theodosius bu grubu yasaklayıp yok oluşlarına sebebiyet vermiştir.
Hristiyan teolog Hippolytus’un yazdığına göre Naasenes Hristiyanlık tarihinde “kafir” olarak adlandırılan erken dönem gruplarından biri. Bu mezhep “Nahash” adı verilen bir yılanı merkezleştirir ve inancını İsa’nın kardeşinden alırdı.
Adından anlaşılabileceği gibi Kabilciler, Adem ve Havva’nınilk oğlunu inançlarının merkezinde tutan bir mezhep. Bu mezhep, Eski Ahit’in Tanrı’sının Kabil’i adaletsiz bir şekilde cezalandıran kıskanç bir Tanrı olduğuna inanır. Hatta Kabilciler, yaratılışın kendisinin şeytani bir tasarım olduğunu ve insanoğlunu tanrıdan uzak tutmak için gerçekleştirildiğini savunur. Aynı zamanda Kabilciler, Yahuda’nın gerçek Tanrı ile ilgili bir bilgi sahibi olduğuna da inanıp, kendisinin Hz. İsa’ya ihanet etmesinin iyi bir hareket olduğunu düşünür.