Kıbrıs sorununa çözüm aranan masanın bir ucunda oturan Rum yönetimi lideri Hristofyas, NTV'nin sorularını yanıtladı.
Mehmet Ali Talat ile Derviş Eroğlu arasındaki farklılıklara dikkat çeken ve Eroğlu’nu suçlayan Hristofyas, Başbakan Erdoğan’a da bir mesaj yolladı: Gizli dahi olsa yüz yüze görüşelim ve benden dinlesin...
Sözlerine, Türkçe olarak, "İyi akşamlar. İyi yıllar dilerim" şeklinde başlayan Hristofyas, 3 yıldır devam eden müzakerelerin geldiği nokta konusunda, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu hedef aldı. Hristofyas, çeşitli anlaşmazlıklara rağmen bir önceki cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la sağlanan ilerlemenin devam etmesi beklentisi içinde olduklarını ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi.
TALAT VE EROĞLU FARKI!
Hristofyas, "Talat’la iki bölgeli, iki toplumlu, iki toplumun siyasi eşitliğini güvence altına alan bir çözümü hedefliyorduk. Tek egemenliği, tek uluslararası kimliği, tek vatandaşlığı olan bir devlete ulaşmak için; bir merkezi yönetim ve iki federal birimden oluşacak eşit bir çözüme ulaşmayı hedefliyorduk.
Sayın Eroğplu sürekli olarak merkezi yönetimin yetkilerinin azaltılmasını, bu yetkilerin federasyonu oluşturan birimkere aktarılmasını istiyor. Ve bu da ne yazık ki, bir devlet yerine iki ayrı devlet anlamına geliyor” dedi.
"ASIL ADADAKİ TÜRKLER TEHLİKEDE"
Eroğlu’nun tutumunun Kıbrıslı Türkler, Rumlar ve Türkiye’nin çıkarına olmadığını ileri süren, adaya taşınan nüfus nedeniyle asıl Kıbrıslı Türklerin tehlikeyle karşı karşıya olduğunu iddia eden Hristofyas, “Kıbrıs’ta bir küçük Türkiye ya da Yunanistan oluşturma yolunda hareket etmemeliyiz” dedi.
"ERDOĞAN NASIL BİLGİLENDİRİLİYOR?"
Kıbrıs Rum toplumu açısından Annan planının içerdiği hususlardan daha kötü bir planının kabul edilmesinin söz konusu olmadığını belirten Hristofyas, sağlık problemleri nedeniyle şifa dilediği Başbakan Erdoğan’a seslendi:
“Ben sayın Erdoğan’la biraraya gelmek istediğimi pekçok kez ifade ettim. Ancak sayın Erdoğan, gayri resmi olarak dahi bizimle görüşmeyi reddediyor. Ben şahsen ikimizin gizli dahi olsa yüzyüze görüşmesini dilediğimi belirttim. Bizim tezlerimize ilişkin nasıl ve nerelerden bilgilendirildiğini bilmiyorum. Ne derece doğru ve güvenilir şekilde bilgilendirildiğini de bilmiyorum.
"GÖRÜŞÜRSEK ANLAYACAKTIR"
Kendisiyle görüşmemizde, benim başkanlığım dönemindeki gerçek tezlerimizin, Kıbrıs Türk yurttaşlarına yönelik düşüncelerimizin neler olduğunu dile getirmek istiyorum. Ve inanıyorum ki kendisi de benim gerilim ve zıtlaşma yanlısı bir insan olmadığımı anlayacaktır.
Görünen o ki Türkiye liderliği, Kıbrıs Rum yurttaşlarımıza sempatiyle ve iyi gözle bakmamakta. Çağdaş bir Türkiye, çağdaş bir siyasi liderlik; ve madem AB’ye girmeyi hedefliyor, bu şekilde davranmaya devam edemez."