HSYK üyesi Ertosun konuştu

ANKARA (ANKA)- Bayrampaşa Cezaevi Savcılığı döneminde geçirdiği soruşturma sonucu meslekten çıkartılan Necati Özdemir’in, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ali Suat Ertosun hakkındaki “derin devletle bağlantılı” iddialarına Ertosun’dan yanıt geldi.

Ertosun, “Aldığı disiplin cezaları nedeniyle avukatlık yapamayan Necati Özdemir’in şahsıma olan kızgınlığının ve aleyhime devamlı olarak demeç vermek suretiyle suçlamalarda bulunmasının nedeni, hakkında yaptığım soruşturmalardır” dedi.

Ertosun, yaptığı yazılı açıklamada, kendisinin Adalet Bakanlığı Başmüfettişliği yaptığı dönemde Bayrampaşa Ceza ve Tevkifevi Geçici Yetkili Cumhuriyet Savcısı iken meslekten çıkartılan Necati Özdemir hakkında 1997 ve 1998 yıllarında Adalet Müfettişi Özcan Turan ile birlikte soruşturma yaptıklarını bildirdi. Özdemir’in Bayrampaşa Cezaevi’nde geçici yetki ile Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken yasalara ve talimatlara uymadığını, etkili ve güçlü tutuklu ve hükümlülere tavizler vererek cezaevini âdeta onlarla birlikte yönettiğini, idareye ait telefonlarla görüştürdüğünü, koğuş, blok ve şebeke kapılarını açtırarak kadın ve erkek hükümlü ve tutukluların cezaevinde serbestçe dolaşmalarına ve istedikleri koğuşlara gitmelerine müsaade ettiğini, aramalarda ele geçen telefonlardan üç tanesini kendisinin aldığını ve bir kısmını da personele dağıttığını, terör örgütleri mensuplarının siyasi eğitim yapmalarına, pankart, afiş ve flamalarını asmalarına, faaliyetlerini sürdürmelerine engel olmadığını söyledi.

Özdemir’in o dönemde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlık ve güven duygusunu sarsacak nitelikte gazete ve televizyonlara Adalet Bakanlığı ile HSYK’yı aşağılayıcı nitelikte demeçler de verdiğini ifade eden Ertosun, bu eylemlerinden dolayı Özdemir’e Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 69. maddesi uyarınca iki ayrı meslekten çıkarma cezası verildiğini, yapılan yeniden inceleme ve itiraz taleplerinin de ret edilerek kararın kesinleştiğini anımsattı.

Özdemir’in kendisinin, kardeşi, eşi ve çocukları ile yakınlarının İstanbul Hâkimevi’nde konaklama ve yiyecek bedelini ödemeyerek aleyhinde icra takibi başlatıldığını, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca bildirmesi gereken iki otomobili bir aylık yasal süre içerisinde beyan etmediğini, ziyaretine gittiği dönemin Adalet Bakanı tarafından kabul edilmemesi üzerine gazetelere verdiği demeçlerde Bakan’ı anlayışsızlıkla suçlayarak küçük düşürücü demeçler verdiğini kaydeden Ertosun, Özdemir’in tutuklu olan bir kadına şahsi kamerasını vererek kadınlar koğuşu, idare ve dış bahçede çekim yaptırdığını, cezaevinde serbestçe dolaşmasına müsaade ettiğini, sık sık ve uzun süreli olarak gündüz ve gece saatlerinde toplu ve yalnız görüştüğünü, makam odasındaki masasında oturtmak, kahvaltı yapmak ve birlikte olmak suretiyle aralarında gönül ilişkisi bulunduğuna dair basına da yansıyacak şekilde söylenti çıkmasına sebebiyet verdiğini ifade etti. Ertosun, Özdemir’in Bayrampaşa Cezaevi mutfağı ile Jandarma Koruma Tabur Komutanlığı binasının mermer yapım işini, İhale Kanunu’ndaki usullere uymadan bir şahsa verdiğini, cezaevinin ihtiyacı olan yakıt alımında Hazineyi zarara uğrattığını, değişik zamanlarda hükümlüler tarafından hakarete uğrayan görevli iki infaz ve koruma memurunun mağdur olduğu olaylardan dolayı işlem yapmadığını, tüm bu eylemlerinden dolayı açılan davaların o dönem çıkan af yasasıyla düştüğünü bildirdi.

Ertosun, Özdemir’in Bayrampaşa Cezaevinde görev yaptığı sürede cezaevine ait resmi aracı amacı dışında ailesinin Afyon’a gidiş gelişlerinde 15 kez kullandırttığını, bundan dolayı ağır para cezasıyla cezalandırıldığını kaydetti.

-“İLERİ SÜRÜLEN İDDİALAR HAYAL MAHSULÜ”-

Özdemir hakkında yapılan soruşturmalar sırasında tüm kanıtların toplandığını belirten Ertosun açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Aldığı disiplin cezalan nedeniyle avukatlık yapamayan Necati Özdemir’in şahsıma olan kızgınlığının ve aleyhime devamlı olarak demeç vermek suretiyle suçlamalarda bulunmasının nedeni hakkında yaptığım soruşturmalardır. Adı geçenin yönelttiği derin devletle bağlantılı olduğuma ilişkin suçlamaların hiçbir dayanağı yoktur. Hayata Dönüş Operasyonu, Necati Özdemir hakkında yaptığımız soruşturmalardan üç yıl sonra gerçekleştirilmiştir. İleri sürülen iddialar, komplo teorilerinin de ötesinde hayal mahsulüdür.”