HSYK'dan resen telekulak incelemesi

Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu “Dosya kapsamında doğrudan veya dolaylı yolan telefonları dinlenen veya kayıt altına alınan şahıs sayısının 2280 olduğu anlaşılmıştır” açıklaması yaptı.

HSYK basında çıkan iddiaları ihbar kabul edip resen harekete geçmişti. "Paralel yapı"nın telefon dinleme iddialarına konu olan soruşturmayı bir süre yürüten savcılardan Adem Özcan ile Adnan Çimen'in de iddialar üzerine, HSYK'ya dilekçe göndererek, kendileri hakkında inceleme yapılması talep etmişlerdi.

BAKAN İZİN VERİNCE İNCELEME BAŞLAYACAK
Ahmet Hamsici'nin başkanlığında bu sabah toplanan HSYK 3. Dairesi savcılar hakkında çıkan haberleri ve iki savcıların dilekçelerini ele aldı. Daire savcılar Özcan ve Çimen hakkında inceleme yapılması kararı verdi. Savcılar hakkındaki inceleme kararı, onay için Adalet Bakanlığı'na gönderilecek. Bakan Bekir Bozdağ'ın da inceleme kararını onayının ardından müfettiş incelemesine geçilecek.

MÜFETTİŞ NE YAPACAK
HSYK'nın inceleme kararı üzerine iki savcı hakkında müfettiş görevlendirilecek. Müfettiş, Selam Terör Örgütü ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle siyasiler, bakanlar, gazeteciler, işadamları sanatçılar ve bürokratların bulunduğu yaklaşık 7 bin kişinin telefonlarının dinlendiği iddialarını araştıracaklar.

İNCELEMEDEN SONRA NE OLACAK
İnceleme sonunda, savcılar hakkında soruşturma açılmasına gerek görülürse 3. Daire, soruşturma işlemleri için teklifte bulunacak. Adalet Bakanının soruşturmaya da onay vermesinin ardından bu savcılar hakkında soruşturma işlemlerini HSYK 2. Dairesi yürütecek.İnceleme ve soruşturma süreci sonunda, iki savcı hakkındaki iddiaların doğruluğuna ilişkin delil elde edilirse, disiplin ve cezai işlem yapılası gündeme gelebilecek

İKİ SAVCI DA YALANLAMIŞTI
Medyaya yansıyan iddialar üzerine Savcı Adnan Çimen, "Alçakça bir iftira. Müfettiş istedim" derken, Savcı Adem Özcan ise "Selam Örgütü soruşturmasında dinlenen kişiler bu yayınlanan listede bile yok"

TELEFONU DİNLENEN 2280 KİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun açıklaması şöyle:

“24 Şubat 2014 günü bir kısım basın yayın organlarında geniş yer alan Cumhuriyet Başsavcılığımızın (TMK 10. Madde ile görevli bölümünde) yürütülen soruşturma kapsamında telefon dinlemeleri konusuna ilişkin haber, yazı ve açıklamalar sebebiyle kamuoyunun aydınlatılması gereği anlaşılmış ve konuyla ilgili olarak soruşturma mercii olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılı açıklama yapılması zarureti hasıl olmuştur. Bu kapsamda:

"3 YILDAN FAZLA BİR SÜREDİR..."
Cumhuriyet Başsavcılığımızın TMK 10. maddesi ile görevli bölümünde yürütülmekte olan 2011/762 sayılı soruşturma dosyasında çok sayıda kişiler hakkında mahkeme kararı ile iletişimin tespiti ve kayda alınması ile fiziki ve teknik takip işleminin uygulanıyor olması nedeniyle dikkat çektiği, bu sebeple dosyanın incelenmesinin gerektiği düşünülerek yapılan ön incelemede herhangi bir silahlı terör eylemi ya da terör planlaması olmadığının görülmesine rağmen 3 yıldan fazla bir süredir birçok kişi hakkında iletişimin denetlenmesi ve kayda alınması ile fiziki ve teknik takip kararları alındığı, bu kapsamda telefonların dinlendiği, sinyal bilgilerinin değerlendirildiği, ortam dinlemesi ve fiziki takip yapıldığı anlaşılmıştır.

Ayrıca mahkeme kararı kapsamında telefonları dinlenen şahısların irtibatlı olduğu şahıslarla yaptığı dosya kapsamındaki suçla ilgili olmayan görüşmeleri dahi kayıt altına alınmak sureti ile dosyaya dahil edildiği görülmüştür. Yapılan bu ilk tespitler sebebiyle soruşturma dosyasından adı geçen cumhuriyet savcısından fiziki olarak ve UYAP ortamından alınmıştır. Soruşturma dosyasının 107 klasörden oluştuğu, 2011 yılında soruşturmaya başlandığı, soruşturma sürecinde bir şüpheliler hakkında iletişim denetlenmesi ve kayda alınmasına ilişkin mahkeme kararı alındığı, zaman içerisinde başka şahıslar hakkında da benzer şekilde tedbirler uygulandığı, ancak 17 Aralık 2013 günü klasörler ve dinlemelere ilişkin harddisklerin alelacele ilgili Cumhuriyet Savcısına teslim edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan tespit üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ile yapılan yazışmada soruşturma dosyası ve yapılan işlemlerle ilgili olarak kendilerinin de herhangi bir kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.

"DİNLENEN SAYISI 2 BİN 280"
Cumhuriyet Başsavcılığımızda bulunan mevcut soruşturma dosyasında bulunan kayıtlar, Harddiskler ve diğer belgeler Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gerekli incelemelerin yapılması amacıyla teslim edilmiş olup adı geçen şube müdürlüğünce yapılan ilk tespitlerde şüpheli olarak mahkeme kararı ile telefonları dinlenen, fiziki ve teknik takip yapılan şahısların ve bu kişilerin irtibatlı olduğu kişilerin soruşturmayla ilgisi bulunmayan birçok görüşme kayıtlarının dosyaya dahil edildiği, böylece dosya kapsamında doğrudan veya dolaylı olarak telefonları dinlenen ve kayıt altına alınan şahıs sayısının 2 bin 280 olduğu anlaşılmıştır. Halen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nce yapılan çalışmalar devam etmekte olup bu sayının artacağı değerlendirilmektedir.

Belirtildiği üzere soruşturma dosyası çok sayıda klasör ve dijital verilerden oluşmakta olup hem soruşturmanın esasına ilişkin hem de mahkemece iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı verilen kişiler ile onların görüştükleri ve irtibat kurdukları kişilere ilişkin incelemeler Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde devam etmektedir.”