Huawei için rüyadan uyanma zamanı

Akıllı telefon pazarındaki rekabet gün geçtikçe daha da artıyor. Elbette bu durumun temel nedeni piyasadaki marka ve model sayısında yaşanan yükseliş. Özellikle Çin menşeili firmaların global pazarda yer almaya başlamasıyla, rekabet farklı bir boyuta geçti.

Çinli akıllı telefon üreticileri genelde agresif bir fiyat politikasıyla karşımıza çıkıyor. Zira global pazarda kısa sürede önemli yükseliş elde eden Xiaomi, OnePlus gibi firmalara baktığımızda, aynı satış stratejisine rastlıyoruz. Zaten bu tarz firmalar agresif bir fiyat politikası benimsememiş olsalardı global pazardaki varlıkları çok da uzun ömürlü olmazdı.

Fazla ilgi firmaları şımartmamalı

Tabi şu da inkar edilemez bir gerçek. Bir firma ne kadar çok tanınır hale gelirse, kendisine olan güveni ne kadar artarsa, geldiği yeri de çok çabuk unutuyor ve başka bir kimliğe bürünüveriyor. İşte firmalar için sonun başlangıcı da böyle başlamış oluyor.

Kimden mi bahsediyoruz? Elbette Huawei. Çin’in önde gelen akıllı telefon üreticilerinden biri olan Huawei, şu aralar işi iyice abartmış durumda. Global pazara ilk girdiğinde uygun fiyatlı ürünleriyle dikkat çeken üretici şimdilerde ise fiyat bazında Samsung ve Apple gibi isimlerle yarışır hale geldi.

Son birkaç yıldır Çin’in en çok akıllı telefon sevkiyatı gerçekleştiren ismi olan Huawei, son çeyrekten önce bu ünvanını Oppo’ya kaptırmıştı. Yani Huawei global pazarda zirveyi hedeflerken, Çin’deki koltuğundan da olmuştu. Neyse ki son çeyrekte orta segmentteki yeni modelleriyle işi biraz toparlayıp az bir farkla tekrardan Oppo’nun önüne geçmeyi başardılar.

Huawei’nin sonucu yanlış çıkan zirve hesapları

Geçtiğimiz haftalarda Huawei’nin yetkili isimlerinden biri olan Richard Yu yaptığı açıklamada 5 sene içerisinde akıllı telefon pazarında zirveye yerleşmek istediklerini açıklamıştı. Peki Yu’yu bu derece iddialı bir açıklama yapmaya iten şey neydi?

Huawei için 2016 oldukça iyi bir yıldı. Çin’de iyi bir rüzgar yakalayan Huawei, bu rüzgarın etkisiyle global pazardaki payını yüzde 8.9’a kadar çıkardı. Yani Huawei, ikinci Apple’ın yüzde 5.5, Samsung’un ise yüzde 11.6 puan gerisindeydi. Peki şimdiki payı yüzde 8.9 olan bir üretici yalnızca 5 sene içerisinde sevkiyatlarını 2 katından daha fazla arttırıp pazarın yeni hakimi olabilir mi? İşte orası biraz zor.

Huawei Çin gibi bir pazar bulamaz

Bu durumun bir kaç nedeni mevcut. Elbette en büyük neden Huawei’nin global pazardaki en büyük payın kendi ülkesi, yani Çin’e ait olması. Zira Çin çok büyük bir pazar. Neredeyse global pazarın yüzde 15’lik payı sadece Çin’e sevkiyatı gerçekleştirilen telefonlardan oluşuyor. Peki böyle bir durumda Çinli üretici daha fazla telefonu kime satacak? Çin gibi bir pazar daha nereden bulacak?

Açıkçası Huawei, Avrupa ve Amerika’da çok da popüler bir marka değil. Evet birkaç sene öncesinde, Huawei fiyat politikasını Samsung ve Apple’a göre ayarlamadan önce işin rengi biraz daha değişikti. Zira insanlar uygun fiyata güçlü bir telefon alabilmek için Huawei’yi tercih ediyorlardı. Fakat şu aralar Çinli üreticinin telefon fiyatları hiç de ucuz falan değil.

Huawei P10, iPhone 7 ile aynı fiyata

Bu duruma hemen güncel bir örnek verelim. Kısa süre önce tanıtılan ve ülkemizde de satışa sunulan P10’un fiyatı 3600 TL. Peki bu 3600TL’lik telefon bize neler sunuyor? Huawei’nin kendi üretimi olan Kirin 960 yonga seti, 4GB RAM, 64GB dahili depolama, LEICA logosuna sahip çift ana kamera vs vs. Peki bunlar gerçekten 3600 TL eder mi?

Huawei’nin Türkiye pazarındaki rakiplerine baktığımızda LG G6’nın 3700 TL, Galaxy S8’in 4000 TL, iPhone 7’nin de 3600 TL civarında olduğunu görüyoruz.

Peki kendimize soralım. Sizin tercihiniz yukarıdaki telefonlardan hangisi olurdu? Huawei mi, Apple mı, Samsung mu yoksa LG mi?

İşte bu yüzden Huawei’nin global pazarda zirveye yerleşmesi imkansız diyebiliriz. Xiaomi şu anki güncel fiyat politikasıyla 5 seneye Huawei’nin önüne geçebilir. Fakat Huawei 5 seneye akıllı telefon pazarında zirveye falan yerleşemez. En azından bu fiyat politikasıyla zor. Öyle görünüyor ki birisinin Huawei’yi gördüğü o güzel rüyadan uyandırıp gerçeklerle yüzleştirmesi gerekiyor.

****