Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetler, ilahi rehberlerdir. Manevi gelişiminde ilham arayan ve inanan kişilerin hayatına ışık tutar. Dolayısıyla ayetler, yapılan ibadetlerin anlamını pekiştiren ve yön veren bir rehberdir. Müslümanlar günlük hayatlarını yaşarken bu ayetlerden edindikleri derslerden faydalanırlar. Bu kapsamda, Hüdhüd kuşu ayeti araştırılmaktadır.
Hüdhüd kuşu, Kur'an-ı Kerim'deki Neml Suresi'nde geçen, Hz. Süleyman'ın peygamberlik hikayesinde önemli bir rol oynayan canlıdır. Hz. Süleyman, Allah’ın kendisine verdiği görev ve nimetler sayesinde insanlara, hayvanlara ve cinlere hükmeden bir peygamberdir. Hüdhüd kuşu Süleyman hikayesinde haberci bir görev üstlenmiştir.
Süleyman kuşları gözden geçirdi ve “Hüdhüdü niçin göremiyorum; yoksa kayıplara mı karıştı?” diye sordu.
“Ya bana açık bir gerekçe getirir veya onu şiddetle cezalandırırım ya da onu boğazlarım!”
Çok geçmeden hüdhüd gelip dedi ki: “Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’ halkından sana kesin bir bilgi getirdim.”
“Onları bir kadın hükümdarın yönettiğini gördüm; kendisine her imkân verilmiş; bir de muhteşem tahtı var.
Ancak onun ve halkının Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını da gördüm. Şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş, böylece onları yoldan alıkoymuş; bu yüzden doğru yolu bulamıyorlar.
(Şeytan bunu) göklerde ve yerde gizli olanı açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah’a secde etmesinler, diye yapmış.
Oysa büyük arşın sahibi olan Allah’tan başka tanrı yoktur.”
Süleyman da, “Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancılardan biri misin, göreceğiz.
Şu mektubumu götür, önlerine bırak, sonra onların yanından çekil de ne sonuca varacaklarına bak.”
Sebe melikesi (adamlarına) şöyle dedi: “Beyler! Bana çok önemli bir mektup gönderilmiş!
Mektup Süleyman’dan gelmekte, rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla başlamaktadır;