"Hukuk Devletinde Danıştay'ın Yeri Ve Önemi" Konferansı

Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, "Başkanlık sistemi, demokratik bir yönetim biçimidir. Başkanlık ya da başka bir sistem olmuş, bunlara bakmamak gerekir. Burada önemli olan; demokrasi, cumhuriyet ve halktır" dedi.

Karakullukçu, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde verdiği "Hukuk Devletinde Danıştay'ın Yeri ve Önemi" konulu konferansta, demokratik rejimlerde yasama, yürütme ve yargı erklerinden yasama ve yürütmenin birbirleriyle yakın ilişkide olduğunu, ancak yargının bunlardan her zaman ayrı olması gerektiğini söyledi.

Yargının bambaşka bir görev üstlendiğini belirten Karakullukçu, yargı kurumlarının, önüne gelen uyuşmazlıklarda bağımsız, tarafsız, öz değer yargılarını ortaya koyarak kararlar verdiğini bildirdi.

Karakullukçu, demokratik bir yönetim biçimi olan başkanlık sisteminin çoğu ülkede uygulandığını ifade ederek, "Başkanlık sistemi, demokratik bir yönetim biçimidir. Başkanlık ya da başka bir sistem olmuş, bunlara bakmamak gerekir. Burada önemli olan; demokrasi, cumhuriyet ve halktır" diye konuştu.

Yargının başının dik olması ve ayağının yere sağlam basması gerektiğine dikkati çeken Karakullukçu, idarecilerin işlerini yaparken, "kamu menfaatini gözetmediğim takdirde bundan dolayı sorguya çekileceğim ya da yargılanacağım" düşüncesini vicdanlarında hissetmesi gerektiğini anlattı.

İşler doğru yapılmadığında veya kamu menfaati gözetilmediğinde vatandaşın rahatsız olacağını ve bunun yargıya taşınacağını dile getiren Karakullukçu, şöyle devam etti:

"Yargı diyecek ki, 'Sen böyle böyle bir işlem yapmışsın ama bu işlem hukuka şu, şu, şu konularda uymuyor. Kusura bakma, yapamazsın. Ben bu işlemi iptal ettim.' Bir başbakanlığın, bir bakanlığın, bir başkanlığın, idarenin bir yetkilisinin veya kurumların aldığı kararlara yerelde idare mahkemesi hakimlerimiz, üst düzeyde de Danıştay 'dur arkadaş' diyebilme yetkisine sahiptir. Bu yetkiyi kimden aldık. Bizde bu yetki yok, siz verdiniz. Bu yetkiyi halkımız, hukuk devletinde olduğumuz için bize verdi. Biz de emanet olarak bugün bunu kullanıyoruz. Bizden sonraki arkadaşlara devredeceğiz."

-"Şu güzelliğe bakın; kimse kimseye karışmıyor"-

Karakullukçu, salondaki öğrencilere hitaben, herkesin aynı görüşte olmaması gerektiğini bildirerek, kendilerine ait bir görüşlerinin mutlaka olması ve o görüşün öz değerlerini yansıtmasını tavsiye etti.

Böyle olursa güçlü insan olunabileceğine işaret eden Karakullukçu, şunları kaydetti:

"Kendinize ait bir görüşünüz olmazsa en yakındaki kişinin etkisi altında kalırsınız. Başkalarının etkisi altında kalmamak için de okumak çok önemli. Gençlik, insan ömründe her zaman olmuyor. Ancak bir şahsiyetiniz varsa 'Sana ne kardeşim-' diyebilirsiniz. Demokrasiler bu imkanı veriyor. Hukuk devleti de veriyor. İlk kuralınız, kendinize güveneceksiniz.

Salona girdiğimde çok duygulandım. İnsan nasıl duygulanmaz- Şu güzelliğe bakın; kimse kimseye karışmıyor. Eskiden 'Cumhuriyet gitti, laiklik elden gitti' denilirdi. Hiçbir şey olmuyor. Ne güzel. Kutluyorum sizi. Böyle laiklik elden gitmez. Her toplum, düşüncesine uygun yol alır."

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, konferansın ardından Karakullukçu'ya üzerinde DPÜ amblemi bulunan çini tabak hediye etti.

Muhabir: Hadi Şengül / Sedat Gök