ANTALYA (İHA) - Ankara Barosu Başkanlığı ile Antalya Barosu'nun ortaklaşa düzenlediği 'Hukuksal Boyutlarıyla Akdeniz'de Barış' konulu toplantının açılışında konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Irak'a düzenlenecek harekat konusunda Türkiye'nin tarafsız olması gerektiğini belirtti. Özok, "Bütün ülkelerin toprak bütünlüğüne ve siyasal tercihlerine Türkiye'nin saygılı olması lazımdır. Kesinlikle müdahaleden yana olmamalıdır" dedi.
Antalya Talya Otel'de düzenlenen uluslararası toplantıda konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok konuşmasında, "BM'nin iyiniyet girişimlerine rağmen, ulusal ve uluslararası savaşlar durmamış, artmıştır. TC'nin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün,'Yurtta Barış, Dünya'da Barış' sözü Türkiye'nin devlet politikası olmuştur. Bu yüzden Türkiye, savaşların olduğu bir bölgede uzun süredir barışı ve huzuru sağlayabilmiştir" dedi.
Özok, Irak'a düzenlenecek harekat konusunda Türkiye'nin tarafsız olması gerektiğini belirterek, "Bütün ülkelerin toprak bütünlüğüne ve siyasal tercihlerine Türkiye'nin saygılı olması lazımdır. Kesinlikle müdahaleden yana olmamalıdır" uyarısında bulundu.
Erken seçim sürecini de değerlendiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, "Ülke, erken seçim sürecine girmiştir. Koalisyonu oluşturan partilerin liderleri 3 Kasım'da erken seçim yapılması konusunda mutabakata vardıklarını açıkladı. Biz, Barolar Birliği olarak şunu söylüyoruz: AB'ye uyum yasaları mutlaka çıkarılmalıdır. Şu andaki parlamenterlere tarihi bir görev düşüyor. Bir an evvel bir araya gelip, AB ile ilişkilere zarar vermeyecek bir hukuksal düzenlemenin gerçekleştirilmesi lazımdır. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır" dedi.
'Hukuksal Boyutlarıyla Akdeniz'de Barış' Antalya Baro Başkanı Avukat Gürkut Acar da şunları söyledi: "Bu toplantının yapıldığı sırada Ankara'da ABD'nin Irak'a yapacağı bir operasyon görüşülmektedir. İsrail ve Filistin arasındaki terör - işgal tartışması büyümektedir. AB, Kıbrıs'ı Türkiye'nin rızası olsa da olmasa da Avrupa Birliği'ne Türkiye'den önce alacağı konusundaki kararlılığını bildirmektedir. Bunların her biri Doğu Akdeniz'de barışı ortadan kaldıracak birer çıban başıdır. Oysa, dünyanın ve Türkiye'nin barışa ihtiyacı vardır. Irak'a yapılacak bir müdahale, daha önce yapılan Körfez Harekatı'nda olduğu gibi Türkiye'nin milyarlarca dolar zararına neden olacaktır. Aynı zarara uğramak ve olası bir savaşta sivillerin ve binlerce gencin ölmesinden doğan üzüntüyü çekmek istemiyoruz."
Barışın sürmesi gerektiğini belirten Acar, "Türkiye 20 yıl boyunca terör acısı çekmiştir. Terör, şimdi başka boyutlarda, destekleyenleri ve sessiz kalanları vurmaktadır. Terör, insan haklarının ayrı bir ihlalidir. Kıbrıs konusunda ise Türkiye'nin garantörlük anlaşmaları olan Londra ve Zürih Antlaşmaları'ndan doğan haklarını yok sayacak bir AB müdahalesi, ağır bir hukuk ihlali oluşturacaktır. AB'nin genişleme sürecinde Türkiye'nin Kıbrıs'taki haklarından vazgeçmesini şart koşmak, tek taraflı güç kullanılması anlamına gelecektir. AB'nin başka ülkelere giriş için koymadığı şartları Türkiye için öngörmesinin, dürüst bir tavır olmadığı kanısını taşımaktayız" diye konuştu.
Acar, şiirle başladığı konuşmasını, Ataol Behramoğlu'nun Yannis Ritsos'tan çevirdiği 'Barış' adlı şiiriyle tamamladı.
"BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR" Ankara Baro Başkanı Sadık Erdoğan da barışın vurgulanması ve daha iyi anlaşılmasını istediği için yavaş ve şiir gibi konuşacağını belirterek şöyle dedi: "Barış çok munis bir çocuk. Bizim mahallemizde köşe evde oturuyor. Karşı tarafta başka biri var. İsmi Savaş. Çok yaramaz bir çocuk. Kedileri alıyor, ağaç dallarına atıyor, gelen geçene yan bakıyor, dik bakıyor, onun bunun önünü kesiyor. Ben bu tabloyu dünyaya oturttuğum zaman, aynı şeyleri dünyada da görüyorum. O savaş adlı çocuk Amerika'da yapacağını bir değişik yapıyor, Afrika'da değişik boyutlarda bakıyor dünyaya."
Erdoğan, savaşın hiçbir yerde savunulamayacağını belirterek, "Savunanlar var. Ama onların yaptığı sadece Pirus Zaferi kazanmak gibidir. Tarihe, her devirde barış yazıldı. Savaş hafızalarda kalmadı ve nefretle anıldı. Dünya kaynıyor. Kaynama noktasında da barış olması lazım. Toplantıda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni de masaya yatıracağız. Mahkemenin kararları doğrudur. Ama, kararlar insan haklarına uygun mu veriliyor, verilmiyor mu? Verilmiyorsa niye verilmiyor bunları tartışacağız. Gökyüzü mavisini kan kırmızısına boyamak isteyenler, beyaz güvercini kızıllıkta uçurmaya çalışırlarsa barış tartışılmalıdır" diye konuştu.
Toplantının ilk gününde katılımı beklenen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel'in mazeretleri nedeniyle toplantıya katılamayacaklarının bildirildiği belirtildi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün ise toplantıya yarın katılacağı öğrenildi.
Barışın konuşulduğu uluslararası toplantıda, açılış konuşmalarının ardından, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Odyakmaz'ın yönettiği oturuma geçildi.
'Hukuksal Boyutlarıyla Doğu Akdeniz'de Barış' konulu uluslararası toplantıya, Malta, Budapeşte, Pakistan, İsrail, Çin, Belçika, Avrupa Avukatlar Federasyonu, Uluslararası Avukatlar Birliği, Arnavutluk, Romanya, Portekiz, Suriye, Kuveyt, Yunanistan, Makedonya, Prag baro başkanları ile Türkiye'den 22 ilin baro başkanı, bilim adamları, hukukçular, avukatlar ve gazeteciler katılıyor.
Toplantı yarın yuvarlak masa görüşmelerinin gerçekleştirilmesinin ardından sona erecek.