HABER

"Hükümet AB'ye nota verdi" iddiası

"Hükümet AB'ye nota verdi" iddiası

ANKARA (İHA) - CHP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Dengeli ve Olumlu" bulunan 17 Aralık AB raporuna atılan imzaların mürekkebinin kurumadan,

Dışişleri Bakanlığı'nın "Hak kısıtlamaları var" diye AB'ye "Nota" verdiğini iddia etti.

CHP'den yapılan yazılı açıklamaya göre, 17 Aralık sonuç belgesinden 6 gün sonra, 23 Aralık'ta Dışişleri Bakanlığı'nca AB'ye nota verildi. CHP, tarafından "Pişmanlık Belgesi" olarak nitelenen nota, "AB nezrindeki Türkiye Daimi Delegeliği AB Konseyi Başkanı'na saygılarını sunar ve AB Konseyi'nin 17 Aralık 2004 tarihli sonuç belgesinin 23. paragrafının bazı noktaları hakkındaki görüşlerini Başkan'ın nazik dikkatine sunmaktan şeref duyar" diye başlıyor.

İnsanların serbest dolaşımının AB'nin temel taşlarından biri olduğu belirtilen notada, özetle şöyle deniliyor:
"Bu sadece azami verimlilikle kullanılmaları için üretim faktörlerinin hareketliliğinin sağlanmasının Avrupa Topluluğu'nun kurucu unsurlarından biri oluşundan değil, aynı zamanda serbest dolaşımın ortak Avrupa kimliğinin oluşturulması ve bir siyasi birliğin gerçekleştirilmesinde esas araç olmasından ileri gelmektedir. Bu gerçek, Avrupa Birliği'ni kuran antlaşmalarla Avrupa Adalet Divanı'nın içtihatlarından kaynaklanmaktadır. Türk vatandaşlarının serbest dolaşımıyla ilgili olarak, zamanı sınırlanmamış ve amacı geçici düzenleme niteliği taşımayan, herhangi bir önleyici kısıtlama, şekli ne olursa olsun, yani 'derogasyon, sürekli kısıtlama veya sürekli olarak kısıtlama imkanını elde bulundurma olanağı', AB'nin temellerine aykırı olacaktır. Aynı şekilde, ortak tarım politikası ve yapısal fonlar, Avrupa Birliği'nin önemli kuruluş politikalarından ikisidir. Bu politikalarla ilgili olarak aday ülkelere özel sürekli kısıtlamalar veya derogasyonlar getirme hususunda beyan edilen niyet AB'nin Türkiye'ye ayrımcı bir muamele yapmayı düşünebileceğini hatıra getirmektedir. Bu muamele, tabiatıyla Türkiye'nin katılım müzakerelerinin amacı olan tam üyelikle bağdaşmamaktadır. Eğer bir AB üyesi bu şekilde kalıcı kısıtlamalarla kuşatılırsa, bu durum daha da yakın bir birlik kurma idealine aykırı bir durum yaratır. Türkiye'nin, Türk vatandaşlarının serbest dolaşımlarının, tarım ve yapısal fonlarda yapılabilecek zaman ve kapsam açısından sınırlı olmayan kısıtlamaların Türkiye ile yapılacak üyelik müzakerelerinin bir parametresi olmasını ön gören 17 Aralık 2004 tarihli AB Konseyi Sonuç Belgesi'nin 23. paragrafının ilgili bölümlerini kabul etmesi beklenmemelidir."

En Çok Aranan Haberler