HABER

"Hükümet eğitimi rafa kaldırdı”

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, domuz gribine karşı Milli Eğitim Bakanlığı’nın, okulları tamamen kapatmasına tepki gösterdi.

ANKARA (ANKA) - Kılıç, “Eğitimi rafa kaldıran bir seçenek dışında Bakanlık yetkililerinin herhangi bir gelecek projeksiyonu, önlemi ve en kötü durumlara karşı oluşturduğu senaryoları bulunmakta mıdır?” diye sordu.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kılıç, sendika genel merkezi’nde yaptığı açıklamada, Domuz Gribi karşısında başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, hükümetin sergilediği uygulamaları eleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın ortak kararı sonucunda, çeşitli illerde, domuz gribi salgınını önlemek amacıyla okullar tatil edildiğini hatırlatan Kılıç, “Okullarda bir salgın olması durumunda elbette okulların tatil olması düşünülebilecek tedbirler arasındadır. Buna karşın bu önlem, alınması gereken tüm tedbirler alındığında son çare olarak başvurulması gereken bir önlemdir. Oysa görünün odur ki her iki Bakanlık da, her sorun çıktığında birer icra makamı olarak sorunlara uzun vadeli ve planlı çareler üretmek yerine, ‘şu okullar olmasa Maarif’i ne güzel idare ederdik’ anlayışından uzaklaşamamaktadır” dedi. Hükümeti, toplumda güvensizlik ve korku yaratmakla suçlayan Kılıç, Türkiye’de domuz gribi olarak bilenen H1N1 virüsünün salgın hale gelmesinin önlenmesi adına uzun vadeli bir planlamanın yapılmadığını söyledi. Hükümetin tek çare olarak okulları tatil ederek, toplumda yarattıkları domuz gribi infialiyle mücadele edemeyecek sorunlar yumağını halkın önüne koyarak, büyük bir güven bunalımı yarattığını ifade eden Kılıç şunları dedi:

“Bu noktada altı çizilmesi gereken iki temel konu bulunmaktadır. Birincisi, bilim insanlarının ve tıp uzmanlarının yaptıkları açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, virüsün esas yaygınlaşma döneminin önümüzdeki aylarda, özellikle de kış aylarında olacağı görülmektedir. Kaldı ki, aşının yapılması ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için gerekli olan sürenin geçmesi de düşünüldüğünde, bu aylarda okulların tamamen kapatılması gibi, eğitimi rafa kaldıran bir seçenek dışında Bakanlık yetkililerinin herhangi bir gelecek projeksiyonu, önlemi ve en kötü durumlara karşı oluşturduğu senaryoları bulunmakta mıdır? Sorusu da yanıtlanmalıdır. Zira okulların tatil edilmesiyle başlayan bu önlem, henüz gribin birkaç okulda gözlemlendiği ve kış aylarının bastırmadığı ılık sonbahar günlerinde alınmıştır. Kış aylarında salgının önüne geçemeyen Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı, bu durumda okulları yine kapatacak mıdır ve bu ne kadar sürecektir? Bu konularda herhangi bir öngörü ve önlem mekanizması işlemekte midir? Bu sorular derhal yanıtlanmalıdır.”

-"TV’DEN EĞİTİM, EĞİTİM DEĞİLDİR"

Salgın sürecinin açık bir biçimde kötü yönetildiğini savunan Kılıç, diğer bir örneğin de telafi eğitimleri adı altında başlatılan TV ders programları olduğunu söyledi. “Bilinmelidir ki bu gibi programlar, derslikte gerçekleştirilen, öğretmene soru sorulabildiği, öğrencinin güdülenmesinin sağlandığı koşulların egemen olduğu bir eğitim pratiğinin yerine geçemez” diyen Kılıç, ilgili programların soruna çözümmüş gibi yansıtılmasının da yanlış olduğunu kaydetti. Anne ve babanın dışarıda çalıştığı koşullarda öğrencinin bu programlara yönlendirilmesinin de zor olacağına dikkat çeken Kılıç, anne ve babalara da dönüşümlü olarak tam gün izin hakkı sağlanması gerektiğini belirtti. Kılıç, “Öneriler dikkate alınmamakta, süreç kötü yönetilmekte, kamuoyunda panik havası yaratmadan gerekli önlemlerin alınması için uzun vadeli planlama yapılmamakta ve ne kadar süreceği belirsiz okul kapatma gibi tedrici önlemlerle virüsün yaygınlaşması önlenmeye çalışılmaktadır. Derhal ilgili taraflar sürece dahil edilerek, güven bunalımının aşılması amaçlanmalı ve virüsün yaygınlaşmaması için ‘yapıcı’ önlemler ve planlamalar hayata geçirilmelidir” diye konuştu. (ANKA)

En Çok Aranan Haberler